Düşük performanslı çalışanlara motivasyon: Salyangoz ödülü

Çin’de yerel yönetimler, memurları “utandırarak” performansı artırmaya çalışıyor

Çin'de genç işsizlik rakamları ve azalan doğum oranları, Pekin'i alarma geçirmişti (Reuters)
Çin'de genç işsizlik rakamları ve azalan doğum oranları, Pekin'i alarma geçirmişti (Reuters)
TT

Düşük performanslı çalışanlara motivasyon: Salyangoz ödülü

Çin'de genç işsizlik rakamları ve azalan doğum oranları, Pekin'i alarma geçirmişti (Reuters)
Çin'de genç işsizlik rakamları ve azalan doğum oranları, Pekin'i alarma geçirmişti (Reuters)

Çin’de yerel yönetimler, düşük performans gösteren kamu çalışanlarına “salyangoz ödülü” veriyor. 

Amerikan gazetesi New York Times, ekonomik sıkıntılarla mücadele eden yerel yönetimlerin, çalışanlara maaşlarını ödeyemediğini, bunun da görevlilerde motivasyon kaybına yol açtığını yazıyor. 

Üst düzey performans göstermeyen çalışanlara verilen “salyangoz ödülleriyle”, memurların “utandırılarak motive edilmesinin hedeflendiği” belirtiliyor. 

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yayın organı Halkın Günlüğü’nün aktardığına göre en az üç şehirde yerel yönetimler, halka açık düzenlenen toplantılarda düşük performanslı çalışanlara “salyangoz ödülü” veriyor. 

Guangdong eyaletindeyse “işten kaytaran” memurların adlarının yer aldığı bir veri tabanı kuruldu. Başka bölgelerde “tembellik” yapan kamu çalışanlarının görevlerinin değiştirildiği ya da işten atıldığı aktarılıyor. 

ÇKP’nin yolsuzlukla mücadele birimi Merkezi Disiplin Teftiş Komisyonu’ndan geçen ay yapılan açıklamada, “sorumsuz davrandığı ve çalışıyormuş gibi yaptığı” gerekçesiyle 2024’te toplamda yaklaşık 138 bin memura ceza kesildiği bildirilmişti. Komisyonun açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:

İşten kaytaranlarla başa çıkmak için sert önlemler alınmasıyla, bir şeyler için uğraşan ve girişimci davrananların heves ve inisiyatiflerinin korunması amaçlanıyor.

Diğer yandan Hong Kong Şehir Üniversitesi'nden Dongşu Liu, Pekin’in çalışanları proaktif davranmaya teşvik etmesine rağmen siyasi baskıyı artırarak bu alanı sınırlandırdığını savunuyor: 

Çok çalışmanızı talep ediyorlar ama bunu merkezi emirleri takip edecek şekilde yapmanızı istiyorlar.

Independent Türkçe, New York Times, Halkın Günlüğü 



Narsisistlerin dışlanma hissini daha fazla yaşadığı bulundu

Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
TT

Narsisistlerin dışlanma hissini daha fazla yaşadığı bulundu

Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)

Journal of Personality and Social Psychology adlı bilimsel dergide yeni yayımlanan bir makale, narsisistik kişilik özelliklerine sahip kişilerin kolay kolay kaçamadığı ve gittikçe daha fazla dibe battığı döngüyü detaylandırdı. 

Kendi benliğine daha fazla bağlanan kişilerin, sosyal ortamlardaki işaretleri daha negatif görme ihtimalinin daha fazla olduğu belirtildi. 

Narsisistlerin gösterdiği baskın kişilik özelliklerinin de dışlanma ihtimallerini artırdığına işaret edildi. 

Bu iki durumun birleşmesiyle birlikte narsisistik özelliklerin zamanla daha da şiddetlendiği ve kendi kendini yenileyen bir döngünün devreye girdiği vurgulandı. 

İsviçre'deki Basel Üniversitesi'nden Christiane Büttner, başyazarı olduğu makale hakkında konuşurken araştırmalarının kişilik özelliklerinin günlük yaşamı nasıl etkilediğine ışık tuttuğunu söylüyor:

Pek çok kişi, narsisizmi kibir ve kendini bazı şeylere layık görme üzerinden değerlendiriyor ama bizim araştırmamız sosyalleşmeden kaynaklanan acıları narsisistlerin de sıklıkla yaşadığını gösteriyor.

ABD, Almanya, Britanya, İsviçre ve Yeni Zelanda'da yaşayan onbinlerce kişinin dahil edildiği büyük ölçekli anketler ve deneylere dayandırılan çalışmada, sosyal dışlamadan en çok kimin, niye muzdarip olduğu ele alındı. 

Sosyal ortamların dominasyonu için etraftaki işaretlere daha çok dikkat eden büyüklenmeci narsisistlerin daha fazla dışlanma hissini yaşadığı bulundu.

Doğrulanmayan diğer ihtimalse kendilerini üstün gören bu kişilerin kötü davranışları hissetmeyeceğiydi. 

Ancak daha da ilginci, narsisistlerin gerçekten dışlanmaları oldu.

Büttner, bulgularına göre "dışlanma ve narsisistik özelliklerin zamanla birbirini beslediğini" aktarıyor.

Birleşik Krallık'taki Surrey Üniversitesi'nde sosyal psikoloji dersleri veren Erica Hepper, dahil olmadığı araştırmanın önceki bulguları desteklediğini söylüyor:

Narsisistlerin daha bencil ve empati yoksunu olduğunu ve zamanla daha az sevildiğini, ilişkilerinde sorun yarattığını halihazırda biliyoruz. Narsisistler kanıt olmasa da diğerlerinin kendilerine zarar vereceğini düşünebilir. Bizim araştırmalarımız, bunun narsisistlerin büyüklenmeci ama aynı zamanda kırılgan benliklerini durmadan savunma ihtiyacı duymasından kaynaklandığını öne sürüyor. Her zaman egolarına yönelik tehditleri ararlar ki bunları kolaylıkla savuşturabilsinler.

Büttner, son araştırmanın kısıtlamalarını da saydı. Katılımcıların kendi dışlanma anlatılarına dayanan ve patolojik ölçüde narsisist olanları dahil etmeyen çalışmanın ıskaladığı şeyler bulunabileceğini belirtti. 

Konuyla ilgili bundan sonra yapılacak araştırmaların iş yerleri ve sosyal medya gibi geniş gruplardaki çatışmaların yönetimi ve dışlanmanın kötü sonuçlarını azaltma konusunda etkili olabileceğini sözlerine ekledi. 

Independent Türkçe, Washington Post, CNN