İzleyiciler "değeri bilinmeyen başyapıt"ın bölümlerini peş peşe izliyor

Missing: The Other Side, 2020'de Kore'nin OCN kanalında ekranlara gelmiş ve 2022'de tvN'de yayımlanan ikinci sezonuyla devam etmişti (Netflix)
Missing: The Other Side, 2020'de Kore'nin OCN kanalında ekranlara gelmiş ve 2022'de tvN'de yayımlanan ikinci sezonuyla devam etmişti (Netflix)
TT

İzleyiciler "değeri bilinmeyen başyapıt"ın bölümlerini peş peşe izliyor

Missing: The Other Side, 2020'de Kore'nin OCN kanalında ekranlara gelmiş ve 2022'de tvN'de yayımlanan ikinci sezonuyla devam etmişti (Netflix)
Missing: The Other Side, 2020'de Kore'nin OCN kanalında ekranlara gelmiş ve 2022'de tvN'de yayımlanan ikinci sezonuyla devam etmişti (Netflix)

Netflix izleyicileri, "değeri bilinmeyen bir başyapıt" diye nitelendirilen dramaya o kadar kapıldı ki, tüm bölümleri sadece iki günde izleyip bitirdiklerini söylüyor.

Missing: The Other Side, Ban Gi-ri ve Jeong So-young tarafından kaleme alınan Güney Kore yapımı fantastik bir dizi. 

Netflix, 18 yaşından küçük izleyiciler için uygun olmadığını belirttiği doğaüstü yapımın konusunu şöyle özetliyor:

Bir dolandırıcı, kayıp kişilerin ruhlarının sıkışıp kaldığı doğaüstü bir köye rastlar. Bu ruhların tek kurtuluşu, ortadan kayboluşlarının ardındaki gizemin çözülmesidir.

Min Yeon-hong'un yönettiği dizinin başrollerinde Go Soo, Huh Joon-ho, Ahn So-hee, Ha Jun, Seo Eun-soo, Song Geon-hee ve Lee Jung-eun yer alıyor.

Missing: The Other Side'ı izleyenler, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda övgü dolu yorumlarını paylaşmakta gecikmedi.

Bir izleyici, "Romantizm ve aşırı dram içermeyen bir diziye hiç denk gelmemiştim" diye başladığı Google yorumunda şunları yazdı: 

Ama bu beni öyle derinden etkiledi ki 12 bölümü iki günde bitirdim. Tek bir sahneyi bile atlamadım, her hikaye beni içine çekti. Eğer bu gizli cevheri atlıyorsanız, gerçekten çok şey kaçırıyorsunuz. En özgün hikayelerden biri ve eminim ki siz de bağımlısı olacaksınız. Ailenizle ya da yalnız izleyin ama bu dizinin size sıcaklığı, hüznü, gözyaşlarını ve tüm duyguları aynı anda yaşatacağına eminim.

IMDb'de de dizi hakkında benzer övgüler yer aldı. Bir izleyici, "Muhteşem bir dizi! Eğer doğaüstü yapımları seviyorsanız, bunu mutlaka izlemelisiniz" yorumunu yaptı.

"Harika bir drama"

Bir diğeri, "Dizi tam bir duygu fırtınası!" diye başladığı yorumunu şöyle sürdürdü:

Ölü karakterleri tanıdıkça onlara bağlanıyorsunuz. Katillerin yakalanmasını ve kayıpların bedenlerinin bulunmasını istiyorsunuz ama aynı zamanda bu olduğunda kalbiniz kırılıyor.

Başka bir yorumda, "Harika bir drama! 2020'nin en iyi dizilerinden biri" dendi.

Bir izleyici, "İlk sezonu çok sevdim. 10 üzerinden 10!" diyerek ekledi: 

Mekanlar, hikaye, duygular... Her şey kusursuzdu.

Bir başkası ise diziyi "Muhteşem bir şekilde yazılmış" şeklinde özetledi.

"En duygusal Kore dramalardan biri"

Başka bir yorumda ise "Kesinlikle izlenmesi gereken, seyrettiğim en duygusal Kore dramalardan biri" ifadeleri yer aldı.

Bir izleyici, dizinin orijinal yapısını şu sözlerle övdü:

Harika bir konsept. İlk sezonu Netflix'te izledim ve devam sezonlarını dört gözle bekliyorum. Bay Jang karakterine bayıldım. Bir babanın sonsuz sevgisi ve arayışı bu kadar güzel anlatılabilirdi. Çoğu Kore draması aşk hikayesi etrafında dönüyor ama bu dizi farklı. İçinde biraz romantizm var ama ana konu bu değil. İşte bu yüzden seviyorum! Kesinlikle tavsiye ederim.

Bir başka izleyici ise diziyi "Duygusal bir yolculuk" diye tanımlayarak ekledi: 

Tanıdık bir hikaye ama sahneler büyüleyici.

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror



Narsisistlerin dışlanma hissini daha fazla yaşadığı bulundu

Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
TT

Narsisistlerin dışlanma hissini daha fazla yaşadığı bulundu

Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)
Gizli narsisistler kendilerine acıyarak durumlarını gizlerken büyüklenmeci narsisistler kendilerini çok önemli gördüklerini açığa vuruyor (Pixabay)

Journal of Personality and Social Psychology adlı bilimsel dergide yeni yayımlanan bir makale, narsisistik kişilik özelliklerine sahip kişilerin kolay kolay kaçamadığı ve gittikçe daha fazla dibe battığı döngüyü detaylandırdı. 

Kendi benliğine daha fazla bağlanan kişilerin, sosyal ortamlardaki işaretleri daha negatif görme ihtimalinin daha fazla olduğu belirtildi. 

Narsisistlerin gösterdiği baskın kişilik özelliklerinin de dışlanma ihtimallerini artırdığına işaret edildi. 

Bu iki durumun birleşmesiyle birlikte narsisistik özelliklerin zamanla daha da şiddetlendiği ve kendi kendini yenileyen bir döngünün devreye girdiği vurgulandı. 

İsviçre'deki Basel Üniversitesi'nden Christiane Büttner, başyazarı olduğu makale hakkında konuşurken araştırmalarının kişilik özelliklerinin günlük yaşamı nasıl etkilediğine ışık tuttuğunu söylüyor:

Pek çok kişi, narsisizmi kibir ve kendini bazı şeylere layık görme üzerinden değerlendiriyor ama bizim araştırmamız sosyalleşmeden kaynaklanan acıları narsisistlerin de sıklıkla yaşadığını gösteriyor.

ABD, Almanya, Britanya, İsviçre ve Yeni Zelanda'da yaşayan onbinlerce kişinin dahil edildiği büyük ölçekli anketler ve deneylere dayandırılan çalışmada, sosyal dışlamadan en çok kimin, niye muzdarip olduğu ele alındı. 

Sosyal ortamların dominasyonu için etraftaki işaretlere daha çok dikkat eden büyüklenmeci narsisistlerin daha fazla dışlanma hissini yaşadığı bulundu.

Doğrulanmayan diğer ihtimalse kendilerini üstün gören bu kişilerin kötü davranışları hissetmeyeceğiydi. 

Ancak daha da ilginci, narsisistlerin gerçekten dışlanmaları oldu.

Büttner, bulgularına göre "dışlanma ve narsisistik özelliklerin zamanla birbirini beslediğini" aktarıyor.

Birleşik Krallık'taki Surrey Üniversitesi'nde sosyal psikoloji dersleri veren Erica Hepper, dahil olmadığı araştırmanın önceki bulguları desteklediğini söylüyor:

Narsisistlerin daha bencil ve empati yoksunu olduğunu ve zamanla daha az sevildiğini, ilişkilerinde sorun yarattığını halihazırda biliyoruz. Narsisistler kanıt olmasa da diğerlerinin kendilerine zarar vereceğini düşünebilir. Bizim araştırmalarımız, bunun narsisistlerin büyüklenmeci ama aynı zamanda kırılgan benliklerini durmadan savunma ihtiyacı duymasından kaynaklandığını öne sürüyor. Her zaman egolarına yönelik tehditleri ararlar ki bunları kolaylıkla savuşturabilsinler.

Büttner, son araştırmanın kısıtlamalarını da saydı. Katılımcıların kendi dışlanma anlatılarına dayanan ve patolojik ölçüde narsisist olanları dahil etmeyen çalışmanın ıskaladığı şeyler bulunabileceğini belirtti. 

Konuyla ilgili bundan sonra yapılacak araştırmaların iş yerleri ve sosyal medya gibi geniş gruplardaki çatışmaların yönetimi ve dışlanmanın kötü sonuçlarını azaltma konusunda etkili olabileceğini sözlerine ekledi. 

Independent Türkçe, Washington Post, CNN