"Şoke eden" hamle sonrasında James Bond serisi nasıl sürdürülecek?

James Bond'u bugüne kadar Sean Connery (en solda), Roger Moore (soldan ikinci), Daniel Craig (ortada), Timothy Dalton (sağdan ikinci), Pierce Brosnan (en sağda) gibi isimler canlandırdı (MGM)
James Bond'u bugüne kadar Sean Connery (en solda), Roger Moore (soldan ikinci), Daniel Craig (ortada), Timothy Dalton (sağdan ikinci), Pierce Brosnan (en sağda) gibi isimler canlandırdı (MGM)
TT

"Şoke eden" hamle sonrasında James Bond serisi nasıl sürdürülecek?

James Bond'u bugüne kadar Sean Connery (en solda), Roger Moore (soldan ikinci), Daniel Craig (ortada), Timothy Dalton (sağdan ikinci), Pierce Brosnan (en sağda) gibi isimler canlandırdı (MGM)
James Bond'u bugüne kadar Sean Connery (en solda), Roger Moore (soldan ikinci), Daniel Craig (ortada), Timothy Dalton (sağdan ikinci), Pierce Brosnan (en sağda) gibi isimler canlandırdı (MGM)

Tüm James Bond filmlerinin yapımcılığını üstlenen MGM Stüdyoları'nı 2022'de satın alan Amazon, serinin kontrolünü sonunda tamamen ele geçirdi.

Baba Albert R. Broccoli hayatını kaybettikten sonra James Bond markasının yaratıcı kontrolünü devralan Barbara Broccoli ve üvey kardeşi Michael Wilson'a bir milyar dolar civarında bir ödeme yapıldığı bildiriliyor. 

MGM'in değeri 3,5 ila 4 milyar dolar gibi görülürken tüm James Bond filmlerinin yapımcılığını üstlenen film stüdyosunu 8,5 milyar dolara satın alan Amazon'un, sinemanın en ünlü ajanının geleceğini nasıl şekillendireceği merakla bekleniyor. 

Deadline, Broccoli ve Wilson'ın yakınlarının, 60 yılı aşkın süredir karakteri belirleyen ailenin çekilmesi karşısında "şoke olduğunu" bildiriyor. 

Ünlü kültür ve sanat haberleri sitesinin kaynaklarından biri, 64 yaşındaki Barbara Broccoli için "O bir savaşçı ama savaşmaktan da yoruldu" dedi. 

Bir başka kaynaksa 83 yaşındaki Michael Wilson'ın emekliliğe hazırlandığını hatırlatarak Broccoli'nin tek başına bu işin altına girmek istemediğini belirtti. 

Önceki yıllarda Broccoli'nin serinin geleceğinden endişe duyduğu ve Amazon'un Bond'a uygun olmadığını düşündüğü yönünde pek çok haber çıkmıştı.

Wall Street Journal, Broccoli'ye yakın bir kaynağı alıntılayarak, kendisinin Amazon'u "lanet ahmaklar" diye nitelediğini ve şirketin Bond evrenini diziler, spin-off'lar ve hatta kadın bir 007'yle genişletme fikirlerine karşı çıkarak "Sözleşmeyi okudunuz mu?" diye sorduğunu önceki aylarda aktarmıştı.

Amazon'un bir toplantıda Bond'dan "içerik" diye bahsederek de Broccoli'yi sinirlendirdiği söyleniyordu.

sdfrgthy
1962'den beri devam eden film serisinde en uzun süre rol alan oyuncu, Daniel Craig (MGM)

2021'de gösterime giren son film Ölmek İçin Zaman Yok (No Time to Die) da dahil olmak üzere casusun aksiyon gerilim serisinin tamamını Prime Video'da gösteren Amazon artık bu itirazlarla uğraşmayacak.

Amazon'un 1964'te ölen yazar Ian Fleming'in yarattığı karakterle, Marvel ve Yıldız Savaşları (Star Wars) benzeri bir 007 dünyası oluşturabileceği tahmin ediliyor. 

Geçmişte Quentin Tarantino ve Christopher Nolan gibi yıldız yönetmenler, yaratıcı kontrolü tamamen ellerinde bulundurma şartıyla Bond filmi çekmek istediklerini söylemişti. Artık buna da izin verilebilir. 

Meşhur Bond kadınları ve kötü karakterleri de kendi dizilerine ya da filmlerine kavuşabilir. Halle Berry'nin 2002'de vizyona giren Başka Gün Öl'de (Die Another Day) canlandırdığı Jinx karakterini merkeze alan bir film projesi geçmişte hazırlanırken Broccoli ve Wilson projeyi durdurmuştu. 

Diğer yandan sektördeki pek çok kişi, Barbara Broccoli olmadan James Bond'un sıradanlaşacağını savunuyor. 

Bir diğer kilit nokta da yeni Bond'un kim olacağı. Sean Connery, Roger Moore, Pierce Brosnan ve Daniel Craig gibi aktörlerin ardından kimin geleceği serinin hayatta kalıp kalmayacağını belirleyebilir.

Bu konu da tarafların yeni Bond projelerini üretememesinde rol oynuyordu. Amazon'un, Broccoli'nin "sağlıklı miktarda risk içeren içgüdü" yaklaşımına karşı çıkarak tanınmayan bir aktörü oynatmakta isteksiz olduğu aktarılıyordu. 

Broccoli'ninse Bond'un beyaz olmayan ya da eşcinsel bir erkek tarafından canlandırılmasına açık olduğu ancak Britanyalı bir aktör istediği bildiriliyordu.

Independent Türkçe, Deadline, Variety



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe