Yeni suç draması fırtına gibi: Sezon finali ekrana kilitledi

Amerikalı aktris Kaitlin Olson, meşhur komedi It's Always Sunny in Philadelphia'daki Deandra "Sweet Dee" Reynolds rolüyle tanınıyor (ABC)
Amerikalı aktris Kaitlin Olson, meşhur komedi It's Always Sunny in Philadelphia'daki Deandra "Sweet Dee" Reynolds rolüyle tanınıyor (ABC)
TT

Yeni suç draması fırtına gibi: Sezon finali ekrana kilitledi

Amerikalı aktris Kaitlin Olson, meşhur komedi It's Always Sunny in Philadelphia'daki Deandra "Sweet Dee" Reynolds rolüyle tanınıyor (ABC)
Amerikalı aktris Kaitlin Olson, meşhur komedi It's Always Sunny in Philadelphia'daki Deandra "Sweet Dee" Reynolds rolüyle tanınıyor (ABC)

ABC'nin geçen yıl eylülde prömiyer yapan dizisi High Potential için reyting açısından başarılı geçen sezon, etkileyici bir finalle noktalandı.

Suç dramasının 11 Şubat'ta yayımlanan sezon finali, toplam izleyici sayısında sezon rekorunu egale ederken, reklamverenler açısından en önemli hedef kitle olan 18-49 yaş aralığında yeni bir zirveye ulaştı. 

13,2 milyon izleyici

Çoklu platformlarda 7 günlük izlenme sürecinin ardından, Kaitlin Olson tarafından canlandırılan Morgan'ı tehdit edebilecek potansiyel yeni bir düşmanın tanıtıldığı final bölümü 13,2 milyon izleyiciye ulaştı. Bu rakam, dizinin ocak ayı ortasında elde ettiği en yüksek izlenme oranına eşit.

18-49 yaş grubunda ise final bölümü 2,59 reyting aldı. Bu da yaklaşık 3,47 milyon kişiye denk geliyor. Bu, High Potential'ın daha önce ulaştığı en yüksek izlenme oranından yaklaşık yüzde 6 daha fazla.

Final bölümü, yayına girdikten sonraki 7 gün içinde 8,7 milyon izleyiciye ulaştı. Bu da yaklaşık 4,5 milyon kişinin bölümü Hulu, Disney+ ve diğer dijital platformlar aracılığıyla izlediği anlamına geliyor. Böylece, toplam izleyici kitlesinin yüzde 34'ünü dijital platform kullanıcıları oluşturdu.

Sezon genelinde High Potential, platformlar arası ortalama 11,5 milyon izleyiciye ulaşarak, 2017-18 sezonunda The Good Doctor'dan bu yana ABC'nin en çok izlenen yeni dizisi oldu. 

Araştırma şirketi Nielsen'ın verilerine göre dizi, ABD'deki ulusal kanallar arasında bu sezon 18-49 yaş grubunun en çok izlediği drama konumunda.

49 yaşındaki Amerikalı oyuncu Olson'ın başrolde olduğu suç draması, üstün zekalı bekar bir anne olan Morgan'a odaklanıyor. 

Üç çocuklu ve 160 IQ'lu bekar anne Morgan, Los Angeles Polis Departmanı'nda temizlikçi olarak çalışıyor. Ardından Daniel Sunjata'nın canlandırdığı Karadec adlı tecrübeli dedektifin danışmanlık teklifiyle hayatı değişiyor. Böylece ortaya sıradışı ve durdurulamaz bir ortaklık çıkıyor.

Deniz Akdeniz de oynuyor

10 bölümden oluşan dizide Türk asıllı Avustralyalı aktör Deniz Akdeniz de nitelikli suçlar bölümündeki Dedektif Lev "Oz" Özdil rolüyle yer alıyor.

Javicia Leslie, Matthew Lamb ve Judy Reyes suç dramasında rol alan diğer isimler.

Drew Goddard diziyi, Fransa-Belçika ortak yapımı suç komedisi Haut Potentiel Intellectuel'dan (HPI) uyarladı.

Dizi sorumlusu Todd Harthan, Goddard'la birlikte aynı zamanda yönetici yapımcı görevini de üstleniyor. 

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Collider



SMA ilk kez anne karnında tedavi edildi

St. Jude Araştırma Hastanesi'nden doktorlar, spinal musküler atrofisi olan bir hastanın, anne karnında uygulanan ilk tedaviyi aldıktan sonra nadir genetik bozukluğun hiçbir belirtisini göstermediğini açıkladı. Hastalığın en ağır türünde tedavi edilmeyenler, iki yıl yaşamadan ölebiliyor (St. Jude Research Hospital)
St. Jude Araştırma Hastanesi'nden doktorlar, spinal musküler atrofisi olan bir hastanın, anne karnında uygulanan ilk tedaviyi aldıktan sonra nadir genetik bozukluğun hiçbir belirtisini göstermediğini açıkladı. Hastalığın en ağır türünde tedavi edilmeyenler, iki yıl yaşamadan ölebiliyor (St. Jude Research Hospital)
TT

SMA ilk kez anne karnında tedavi edildi

St. Jude Araştırma Hastanesi'nden doktorlar, spinal musküler atrofisi olan bir hastanın, anne karnında uygulanan ilk tedaviyi aldıktan sonra nadir genetik bozukluğun hiçbir belirtisini göstermediğini açıkladı. Hastalığın en ağır türünde tedavi edilmeyenler, iki yıl yaşamadan ölebiliyor (St. Jude Research Hospital)
St. Jude Araştırma Hastanesi'nden doktorlar, spinal musküler atrofisi olan bir hastanın, anne karnında uygulanan ilk tedaviyi aldıktan sonra nadir genetik bozukluğun hiçbir belirtisini göstermediğini açıkladı. Hastalığın en ağır türünde tedavi edilmeyenler, iki yıl yaşamadan ölebiliyor (St. Jude Research Hospital)

Spinal müsküler atrofinin (SMA) anne karnında ilk kez tedavi edilmesinin ardından doktorlar, iki yaşındaki kız çocuğunda nadir genetik bozukluğun hiçbir belirtisinin görülmediğini açıkladı.

Doğumdan önce başlayan spinal musküler atrofi, giderek kötüleşen kas zayıflığına neden olan genetik bir hastalık. Hastalığın, her biri farklı şiddet derecelerine sahip 4 tipi var. Ancak en yaygın ve şiddetli biçiminin görüldüğü çocuklar genellikle iki yaşını geçemiyor.

Hastalığı ortadan kaldıran bir yöntem yok ancak tedavi, semptomların yönetilip komplikasyonların önlenmesine fayda sağlayabiliyor.

Bahsi geçen çocuğun annesine, ilerleyici nörodejeneratif bozukluk tedavisinde ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin onayladığı ilk oral ilaç olan risdiplam verildi. İlaç, İsviçre merkezli biyoteknoloji şirketi Roche tarafından üretiliyor.

St. Jude Deneysel Nöroterapötik Merkezi Direktörü Dr. Richard Finkel yaptığı açıklamada, "Öncelikli hedeflerimiz uygulanabilirlik, güvenlik ve tolere edilebilirlikti, bu nedenle ebeveyn ve çocuğun iyi durumda olduğunu görmekten çok memnunuz" dedi. St. Jude Çocuk Araştırma Hastanesi'ndeki bilim insanları ilk rahim içi tedaviye öncülük etti. 

Sonuçlar, SMA'da doğum öncesi müdahalenin kullanımını araştırmaya devam etmenin faydalı olacağını gösteriyor.

Finkel, New England Journal of Medicine'a gönderilen bir mektupla yayımlanan araştırmanın sorumlu yazarıydı.

Bugüne kadar tedaviler doğumdan sonra yapılıyordu.

Perşembe günü Nature'a konuşan Finkel "Hâlâ geliştirilebilecek şeyler vardı" dedi.

Bu ilerleme, spinal müsküler atrofinin nedeninin anlaşılmasıyla gerçekleşti.

Yaklaşık her 6 bin bebekten biri bu rahatsızlıkla doğuyor. Araştırma hastanesinden yapılan açıklamada, hayatta kalma motor nöron proteini eksikliğinin bu hastalığa yol açtığı belirtildi. Johns Hopkins Medicine'a göre bu protein, kasların sinirlerden sinyal almasını sağladığı için hayati önem taşıyor. ABD'deki her 11 bin doğumdan birinde bu proteinin bulunmadığı görülüyor. İlaç, proteinin daha fazla üretilmesini sağlıyor.

St. Jude, proteine en çok fetüs gelişiminin üçüncü üç aylık döneminde ve doğumdan sonraki ilk üç aylık dönemde ihtiyaç duyulduğundan, semptomların şiddetinin müdahale zamanıyla yakından bağlantılı olduğunu ifade ediyor. Böylece risdiplamı tek bir hastada kullanıp sonuçları incelemek üzere klinik protokolü başlattılar. Gıda ve İlaç Dairesi çalışmayı onayladı.

Hastanın ebeveynlerinin daha önce Tip 1'le doğan bir bebeği vardı ve genetik varyantı taşıdıkları biliniyordu. Testler, çocuklarının muhtemelen Tip 1'le doğacağını doğruladı. İlacı rahim içi olarak uygulama fikri ebeveynlerden geldi ve doktorlar, anneye ilacı hamileliğinin son 6 haftasında verdi.

Doğumdan sonra bebekte, ilaca maruz kalmadan önce meydana geldiği düşünülen çeşitli anormallikler teşhis edildi. Bebek, ilacı bir haftalıkken almaya başladı ve muhtemelen hayatının geri kalanında da almaya devam edecek.

Araştırma merkezinde periyodik olarak izlenmeye devam ediyor.

Finkel, "Değerlendirme süresince gerçekten de SMA'ya dair hiçbir belirti görmedik" diyor.

Independent Türkçe