Demi Moore'a bir ödül daha: Oscar'ın habercisi mi?

Coralie Fargeat'nın beden korkusu (body horror) türündeki filmi Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)
Coralie Fargeat'nın beden korkusu (body horror) türündeki filmi Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)
TT

Demi Moore'a bir ödül daha: Oscar'ın habercisi mi?

Coralie Fargeat'nın beden korkusu (body horror) türündeki filmi Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)
Coralie Fargeat'nın beden korkusu (body horror) türündeki filmi Cevher'deki kanlı ve rahatsız edici sahneler nedeniyle bazı izleyicilerin sinema salonlarını terk ettiği bildirilmişti (MUBI)

Hollywood'da ödül sezonu hız kesmeden devam ederken, dün gece gözler SAG (Screen Actors Guild) adıyla da bilinen Ekran Oyuncuları Derneği Ödülleri'ndeydi.

Demi Moore, ocak ayında kazandığı Altın Küre'yle kariyerindeki ilk büyük oyunculuk ödülünü almış olabilir. Ancak pazar gecesi kazandığı En İyi Kadın Oyuncu ödülü, onun için daha pek çok başarının kapıda olduğunun bir göstergesi.

"Büyük bir sürpriz oldu"

"Tıpkı Altın Küre gibi bu da benim için büyük bir sürpriz oldu" diyen Moore, ödül töreninin ardından sanal basın toplantısında duygularını dile getirdi: 

Bu sürecin her anında ayrı bir güzellik ve mutluluk var.

Moore, Oscar adayı Cevher'deki (The Substance) televizyon yıldızı Elisabeth Sparkle rolüyle ödüle layık görüldü. 

Filmde, performansıyla En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü'ne de aday gösterilen Moore'un canlandırdığı gözden düşmüş ünlü Elisabeth, yasadışı bir ilaç kullanarak daha genç ve kusursuz bir versiyonuna dönüşüyor. 

Korku filmleri ödül törenlerinde genellikle göz ardı edilse de Moore, sahne arkasında yaptığı konuşmada, "Bir performansta gerçeklik ve insanlık varsa, izleyiciyle bağ kurmayı başarır. Türün ne olduğu fark etmez" diyerek oyunculuğun evrensel gücüne vurgu yaptı.

"Oyunculuk bana bir amaç verdi"

Ödülü kabul ederken duygu dolu bir konuşma yapan Moore, oyunculuğun hayatındaki yerini şu sözlerle anlattı:

Bu geceyi düşünürken, bu inanılmaz topluluğun bir parçası olduğum ilk anları hatırlamadığımı fark ettim... Oyunculuk bana bir amaç verdi, bir yön çizdi. Hayatta hiçbir rehberi olmayan bir çocuktum.

62 yaşındaki Moore ayrıca, oyunculuğa adım atanlara da şu tavsiyede bulundu:

Bu meslekte pek çok şeyi aynı anda yapmak zorundayız ama ne olursa olsun insan bağlantısını kaybetmeyin. Bizim işimiz, birbirimizle bağ kurmak ve hikayeler aracılığıyla insanlara dokunmak.

Moore, şöhreti 1980'lerde yakalamış ve 1990'larda Hayalet, Birkaç İyi Adam (A Few Good Men), Ahlaksız Teklif (Indecent Proposal) ve Taciz (Disclosure) gibi gişe canavarı filmlerde rol almıştı.

Bu yıl En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde Moore'la yarışan diğer isimler Pamela Anderson, Cynthia Erivo, Karla Sofía Gascón ve Mikey Madison'dı.

Geçen yıl Lily Gladstone, Martin Scorsese'nin Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon) filmindeki rolüyle bu kategoride ödülün sahibi olmuştu.

Independent Türkçe, Deadline, Daily Mail, Hollywood Reporter



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS