Cumhuriyetçi Parti'nin e-posta sistemine sızıldı iddiası: "Çinli hackerlar aylarca casusluk yaptı"

Milwaukee'deki Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi'nden birkaç gün önce yetkililer, hacklenme konusunda uyarılmış (Reuters)
Milwaukee'deki Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi'nden birkaç gün önce yetkililer, hacklenme konusunda uyarılmış (Reuters)
TT

Cumhuriyetçi Parti'nin e-posta sistemine sızıldı iddiası: "Çinli hackerlar aylarca casusluk yaptı"

Milwaukee'deki Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi'nden birkaç gün önce yetkililer, hacklenme konusunda uyarılmış (Reuters)
Milwaukee'deki Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi'nden birkaç gün önce yetkililer, hacklenme konusunda uyarılmış (Reuters)

Çinli hackerların, 2024 ABD başkanlık kampanyası sırasında Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi'nin (Republican National Committee / RNC) e-posta sistemine erişerek ciddi bir güvenlik ihlaline yol açtığı ortaya çıktı.

Wall Street Journal'a konuşan kaynaklara göre komite, Cumhuriyetçi Parti'nin geçen temmuzda Milwaukee'de düzenlenen ulusal kongresine ev sahipliği yapmaya hazırlanırken Microsoft, üst düzey yetkililere ulaşarak hackerların aylardır RNC'nin e-posta sistemine erişimi olduğuna dair onları uyardı.

Yayın kuruluşuna göre hackerlar, Cumhuriyetçi Parti'nin Tayvan'ı parti programında nasıl ele almayı planladığı hakkında içeriden bilgi istiyordu.

Sözkonusu ifşaat, muhabir Alex Isenstadt'ın kaleme aldığı Revenge: The Inside Story of Trump's Return to Power (İntikam: Trump'ın İktidara Dönüşünün İçyüzü) başlıklı yeni bir kitapta detaylandırılıyor.

Journal'a göre yetkililer ve Trump kampanyasının eşbaşkanı Chris LaCivita, medyaya sızacağı endişesiyle, hacklenme olayını öğrendikten sonra FBI'ı bu ihlal konusunda uyarmamış.

Yetkililer hacklenme olayını ilk kez, Pensilvanya'nın Butler kentinde 13 Temmuz'da  ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik suikast girişiminden birkaç gün önce öğrenmiş.

Kaç e-postaya erişildiği net olarak bilinmiyor.

The Independent cevap hakkı için RNC'yle iletişime geçti.

Çin'in Washington Büyükelçiliği'nden bir sözcü yayın kuruluşuna yaptığı açıklamada şöyle dedi:

Çin, siber saldırı ve siber hırsızlığın her türlüsüne kesin bir şekilde karşı çıkmakta ve bunlarla mücadele etmektedir.

Yetkililerin o zaman söylediği üzere Aralık 2024'ün sonunda, ABD Hazine Bakanlığı da benzer bir olayda Çinli olduğundan şüphelenilen failler tarafından hacklenmiş, hükümetin iş istasyonları ve gizli olmayan belgelerine erişilmişti.

Washington Post'un haberine göre o ayın önceki günlerinde üçüncü taraf yazılım sağlayıcısı BeyondTrust'ın, hackerların güvenlik önlemlerini aşmak için bir güvenlik anahtarına eriştiğini bildirmesinin ardından Hazine Bakanlığı bu açıklamayı yapmıştı.

Hazine, ABD Senatosu Bankacılık Komitesi'ni ihlal konusunda birkaç medya kuruluşu tarafından görüntülenen bir mektupla bilgilendirmişti. İhlali "büyük bir olay" diye nitelendirmişti. Mektuba göre bakanlık politikası, ulus devletlerin hacklenme olaylarını "büyük" olarak sınıflandırıyor.

Bakanlık kaç iş istasyonuna erişildiğini ya da bilgisayar korsanlarının ne tür belgeler elde etmiş olabileceğini belirtmemişti. Ancak bakanlık, yasa yapıcılara gönderdiği mektupta "şu anda tehdit aktörünün Hazine Bakanlığı bilgilerine erişiminin devam ettiğini gösteren hiçbir kanıt yok" demişti

Çin Büyükelçiliği iddiaları reddetmişti.

Öte yandan Trump'ın rakip ülkelere gümrük vergisi uygulama politikasının ardından iki ülke arasındaki gerilim yüksek seviyede. Bu durum önceki haftalarda Çin'in kendi vergi dalgasıyla misilleme yapmasının ardından Trump'ın yeni başkanlığının ilk ticaret savaşını yeniden alevlendirdi.

Pekin'deki dışişleri bakanlığı kömür ve sıvılaştırılmış doğalgaza yüzde 15 gümrük vergisi uygularken, ABD'den gelen petrol ve tarım ekipmanları yüzde 10'luk bir vergiye tabi olacak.

Independent Türkçe



Batma tehlikesiyle karşılaşan ada, vatandaşlık satmaya başladı

Küresel ısınma nedeniyle Nauru'nun kıyı kesimlerinin sular altında kalacağı öngörülüyor (AP)
Küresel ısınma nedeniyle Nauru'nun kıyı kesimlerinin sular altında kalacağı öngörülüyor (AP)
TT

Batma tehlikesiyle karşılaşan ada, vatandaşlık satmaya başladı

Küresel ısınma nedeniyle Nauru'nun kıyı kesimlerinin sular altında kalacağı öngörülüyor (AP)
Küresel ısınma nedeniyle Nauru'nun kıyı kesimlerinin sular altında kalacağı öngörülüyor (AP)

İklim krizi nedeniyle sular altında kalma tehlikesi yaşayan Pasifik adası Nauru, para karşılığı vatandaşlık vermeye başladı. 

Sadece 21 kilometrekarelik yüzölçümüyle, Vatikan ve Monako'nun ardından dünyanın en küçük üçüncü ülkesi olan Nauru, altın vize uygulamasını salı günü duyurdu. 

13 bin kişilik nüfusa sahip ülkenin lideri David Adeang, Nauru vatandaşlarının geleceğini garanti altına almak için böyle bir adım attıklarını belirtiyor:

Nauru için mesele sadece iklim değişikliğine uyum sağlamak değil, sonraki nesiller için sürdürülebilir ve müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır. Bu, hayatta kalmaktan daha fazlası; gelecek nesillerin güvenli ve sürdürülebilir bir yuvaya sahip olmasını sağlamakla ilgili. Önümüzdeki yolculuğa hazırız.

Ekonomik ve İklim Dirençliliği Vatandaşlık Programı kapsamında 105 bin dolar karşılığında Nauru vatandaşı olunabilecek. Guardian, bu pasaportla Birleşik Krallık, İrlanda, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hong Kong dahil 89 ülkeye vizesiz giriş hakkı kazanılacağını aktarıyor. 

Avustralya’nın kuzeydoğusunda yer alan ada ülkesinde yaşayanların, artan su seviyeleri nedeniyle yüksek alanlara taşınması gerekiyor. 

Altın pasaport programının başındaki Edward Clark, ilk yıl yaklaşık 6 milyon dolar gelir elde etmeyi hedeflediklerini söylüyor. Bunun ileride 43 milyon doları bulabileceğini ifade ediyor. 

Yetkililer, ada nüfusunun yüzde 90’ının daha yüksek bir yere taşınması gerekeceğini belirtiyor. Bu toplu yer değiştirmenin ilk aşamasınınsa en az 60 milyon dolardan fazlaya mal olacağı öngörülüyor. 

Diğer yandan Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Henrietta McNeill, altın pasaport uygulamasının suç örgütleri tarafından suiistimal edilebileceğine dikkat çekiyor. Kara para aklamaya çalışan ya da vizesiz girişleri kötüye kullanmak isteyen kişilerin bu programlardan faydalanabileceğini belirtiyor. 

Ancak Clark, başvuruların detaylı şekilde inceleneceğini söyleyerek şunları ekliyor: 

Bu program sadece yeni bir pasaport edinmekle değil, küresel sorunlara yönelik çözümlere öncülük etmeye adanmış bir topluluğa katılmakla ilgili.

Avustralya, sığınmacıları sınır dışı etmek için 2012’de Nauru hükümetine para ödeyerek adaya bir gözaltı tesisi kurmuştu. Fakat tesiste 14 kişinin ölmesinin ardından insan hakları ihlalleri nedeniyle merkezle ilgili en az 6 dava açılmıştı. Avustralya hükümetinin rakamlarına göre Ağustos 2024 itibarıyla tesiste 87 kişi tutuluyor. 

Independent Türkçe, Guardian, AFP