Gerçek olaylardan esinlenen dizi, ilk sezonu final bile yapmadan onayı kaptı

52 yaşındaki Molly Parker, Netflix'in Oscar adayı daraması Bir Kadının Parçaları'nda (Pieces of a Woman) da rol almıştı (Fox)
52 yaşındaki Molly Parker, Netflix'in Oscar adayı daraması Bir Kadının Parçaları'nda (Pieces of a Woman) da rol almıştı (Fox)
TT

Gerçek olaylardan esinlenen dizi, ilk sezonu final bile yapmadan onayı kaptı

52 yaşındaki Molly Parker, Netflix'in Oscar adayı daraması Bir Kadının Parçaları'nda (Pieces of a Woman) da rol almıştı (Fox)
52 yaşındaki Molly Parker, Netflix'in Oscar adayı daraması Bir Kadının Parçaları'nda (Pieces of a Woman) da rol almıştı (Fox)

Doc, bir sezon daha ekranlarda olacak!

Fox, medikal drama dizisi Doc'a 22 bölümlük bir ikinci sezon için onay verdi. Bu duyuru, 18 Mart'ta yayımlanacak birinci sezon finalinden sadece birkaç hafta önce geldi.

Başrolde Deadwood ve House of Cards'la da tanınan Emmy adayı Kanadalı aktris Molly Parker'ın yer aldığı Doc, iç hastalıkları ve aile hekimliği alanında parlak bir kariyere sahip Dr. Amy Larsen'ı merkezine alıyor. Geçirdiği beyin travması sonucu hayatının son 8 yılını hatırlayamayan Larsen, mesleğine geri dönmeye çalışıyor. 

Dizinin kadrosunda ayrıca Omar Metwally, Amirah Vann, Jon Ecker, Anya Banerjee, Scott Wolf ve Patrick Walker gibi isimler de yer alıyor.

Dizi sorumlusu Barbie Kligman, Doc'ın yönetici yapımcılığını Hank Steinberg ve Erwin Stoff'la birlikte üstleniyor. 

Sony Pictures Television ve FOX Entertainment Studios ortak yapımı dizi, gerçek bir hikayeden esinlenerek uyarlanmış. Orijinaliyse İtalyan yapımı Doc — Nelle tue mani.

"İkinci sezon onayı vermek bizim için çok kolay bir karar oldu"

Doc, ABD'de salı günleri Fox'ta yayımlanıyor ve ertesi günse Hulu'dan izlenebiliyor.

Fox, dizinin yenilenmesiyle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

İzleyicilerin Doc'ın birinci sezonunu böylesine sahiplenmesinden büyük mutluluk duyuyoruz. Barbie ve Hank, televizyonun en duygusal yapımlarından birini hayata geçirerek olağanüstü bir iş çıkardı. Bu harika ekip, Sony'deki ortaklarımız ve yetenekli başrol oyuncumuz Molly Parker sayesinde diziye ikinci sezon onayı vermek bizim için çok kolay bir karar oldu.

"Sabırsızlanıyoruz"

Sony Pictures Television Studios Başkanı Katherine Pope da heyecanını şu sözlerle dile getirdi:

Doc'ın ikinci sezon için onay alması bizi çok mutlu etti. Bu, ekibimizin üstün yazım kalitesinin, yetenekli oyuncularımızın etkileyici performanslarının ve izleyicilerimizin güçlü desteğinin bir göstergesi. Fox'taki ortaklarımıza verdikleri kesintisiz destek için minnettarız ve dizinin yeni bölümlerini izleyicilerle buluşturmak için sabırsızlanıyoruz!

6 haftalık izlenme süresi dikkate alındığında dizinin prömiyeri, 16 milyon izleyiciye ulaştı. Bu, Fox'un Ocak 2020'de 911: Lone Star'dan bu yana en yüksek çapraz platform prömiyer izlenme rakamı oldu. Ayrıca dizinin aynı gün izlenme oranları, son üç haftada istikrarlı bir şekilde artmaya devam ediyor.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Deadline



Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.

Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.

Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.

Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.

Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.

Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.

Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.

Görsel kaldırıldı.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)​​​​

X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.

Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.

Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.

Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.

Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.

Independent Türkçe