Farelerin insanlara benzeyen ilk yardım yöntemleri ortaya çıktı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Farelerin insanlara benzeyen ilk yardım yöntemleri ortaya çıktı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, kemirgenlerin de tıpkı insanlar gibi, arkadaşlarının bilinçsiz olduğunu fark edince birbirlerini hayata döndürmeye çalıştığını keşfetti.

Yapılan bir dizi deneyde farelerin kaçmak yerine, fareden fareye resüsitasyonla arkadaşlarını canlandırmaya çalıştığı görüldü.

Hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmada bir fare anestezi verilerek geçici olarak bilinçsiz hale getirilirken, "seyirci" bir fare ortama kondu.

Bilim insanları davranış izlemeyle makine öğrenimi tabanlı bir yorumlayıcıyı birleştirerek farelerin, baygın halde tanıdık bir sosyal partnerle karşılaşınca, sürekli onu uyandırmaya çalıştığını gösterdi.

Koklama ve bakım yapmayla başladıkları davranışları, partnerin ağzını veya dilini ısırmak ve solunum yollarını açmak için dilini dışarı çekmek gibi daha şiddetli eylemlere kadar vardı.
 

Görsel kaldırıldı.
Farelerin kendilerine has "ilk yardım" yöntemleri var (Science)

Vakaların yarısından fazlasında fareler, baygın farenin solunum yolunu genişletmek için dilini çekti. Ağzında küçük bir plastik top bulunan etkisiz haldeki farelerde ise refakatçi hayvanların topu çıkarmayı başarıp ardından hayat kurtarma rutinine devam etme oranı yüzde 80'e ulaştı.

Araştırmacılar bu davranışın etkili olmasının yanı sıra insanların ilk yardım prosedürlerini ne kadar çok anımsattığına da dikkat çekiyor.

Bu davranışlar, insanlara kalp masajı sırasında bilinçsiz bir bireyin solunum yolunu nasıl açacağının öğretilmesini anımsatıyor.

Davranışları, fareler arasındaki "canlandırma benzeri çabalara" işaret ediyor.

Bilim insanları bu davranışların, farelerin birbirlerine ne denli aşina olduğundan "güçlü bir şekilde etkilendiğini" ancak yeni bir şey hakkında duyulan merak sonucu, karşılıklı sosyal etkileşim arzusuyla motive edilmelerinin düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor.

Bilim insanları memelilerin birbirlerine yardım etmesini ilk kez belgelemiyor; şempanzelerin yaralı arkadaşlarına yardım ettiği görülürken, yunusların da zor durumdaki sürü üyelerini nefes almalarını sağlamak için yüzeye doğru ittiği biliniyor.

Independent Türkçe



Güneş aktivitesi depremleri nasıl tetikliyor?

Güneş, 11 yıllık döngüsünde en yüksek aktivitenin görüldüğü solar maksimuma ulaştığında güneş lekelerinin sayısı zirve yapıyor (NASA)
Güneş, 11 yıllık döngüsünde en yüksek aktivitenin görüldüğü solar maksimuma ulaştığında güneş lekelerinin sayısı zirve yapıyor (NASA)
TT

Güneş aktivitesi depremleri nasıl tetikliyor?

Güneş, 11 yıllık döngüsünde en yüksek aktivitenin görüldüğü solar maksimuma ulaştığında güneş lekelerinin sayısı zirve yapıyor (NASA)
Güneş, 11 yıllık döngüsünde en yüksek aktivitenin görüldüğü solar maksimuma ulaştığında güneş lekelerinin sayısı zirve yapıyor (NASA)

Güneş'ten gelen ısının depremleri tetikleyebileceği bulundu. Bilim insanları yeni bulguların depremlerin daha iyi öngörülmesini sağlamasını umuyor.

Depremler, tektonik levhaların sürekli ancak çok yavaş şekilde hareket etmesi sonucu, yerkabuğunda stres birikmesiyle meydana geliyor. Bu stres, faylar boyunca sürtünme kuvvetini aştığında zemin kayıyor ve deprem olarak hissedilen enerji dalgaları serbest kalıyor.

2022'de yapılan bir çalışmada güneş lekeleriyle sismik faaliyetler arasında bir bağlantı saptanmıştı. Yıldızın üzerindeki manyetik alan çizgilerinin yoğunlaşmasından kaynaklanan bu lekelerin sayısı, Güneş'in 11 yıllık döngüsü boyunca artıp azalıyor.

Önceki çalışmada güneş lekelerinin sayısıyla depremler arasındaki ilişkinin sıcaklıkla bağlantılı olabileceği düşünülmüş ancak kesin bir kanıt bulunamamıştı.

Araştırmacılar, bulguları hakemli dergi Chaos: An Interdisciplinary Journal of Nonlinear Science'ta yayımlanan yeni çalışmada, güneş lekesi aktivitesi, Dünya yüzeyinin sıcaklığı ve deprem verilerini içeren bir model oluşturdu.

Modele yüzey sıcaklığını eklemenin, deprem tahminlerinin doğruluğunu artırdığını keşfettiler. Özellikle daha derin, manto kaynaklı olanlardan ziyade, gezegenin üst kabuğundan kaynaklanan sığ depremlerdeki tahmin iyileşti.

Araştırmacılar, atmosfer sıcaklığı ve su döngüsünden en çok etkilenen katmanın üst kabuk olduğunu belirtiyor ve bu nedenle değişikliklerin en çok bu bölgeyi etkilemesinin mantıklı olduğunu söylüyor.

Makalenin yazarlarından Junquiera Saldanha, "Güneş'in ısısı atmosferdeki sıcaklık değişimlerini tetikliyor, bu da kaya yapısı ve yeraltı su hareketi gibi şeyleri etkileyebiliyor" diyerek ekliyor:

Bu tür dalgalanmalar, örneğin kayaları daha kırılgan ve çatlamaya eğilimli hale getirebilir. Ayrıca yağış ve kar erimesindeki değişiklikler tektonik levha sınırları üzerindeki baskıyı değiştirebilir. Bunlar depremlerin ana etmenleri olmasa da sismik aktiviteyi tahmin etmeye katkı sağlayabilecek bir rol oynayabilirler.

Yeni çalışma Dünya'nın ne kadar karmaşık bir gezegen olduğunu göstermenin yanı sıra depremleri daha iyi öngörmeye yarayacak yeni yollar da sunuyor.

Saldanha "Bu heyecan verici bir doğrultu ve çalışmamızın, depremleri neyin tetiklediğine dair daha büyük resme ışık tutmasını umuyoruz" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Newsweek, Chaos: An Interdisciplinary Journal of Nonlinear Science