Gene Hackman'ın son günleri: Ailesi ve arkadaşlarından çelişkili açıklamalar

Gene Hackman (solda), 60 yıla yayılan unutulmaz kariyerine iki Oscar, iki BAFTA, 4 Altın Küre ve bir SAG Ödülü sığdırdı (AP)
Gene Hackman (solda), 60 yıla yayılan unutulmaz kariyerine iki Oscar, iki BAFTA, 4 Altın Küre ve bir SAG Ödülü sığdırdı (AP)
TT

Gene Hackman'ın son günleri: Ailesi ve arkadaşlarından çelişkili açıklamalar

Gene Hackman (solda), 60 yıla yayılan unutulmaz kariyerine iki Oscar, iki BAFTA, 4 Altın Küre ve bir SAG Ödülü sığdırdı (AP)
Gene Hackman (solda), 60 yıla yayılan unutulmaz kariyerine iki Oscar, iki BAFTA, 4 Altın Küre ve bir SAG Ödülü sığdırdı (AP)

Efsanevi aktör Gene Hackman ve eşi Betsy Arakawa'nın gizemli ölümüyle ilgili soruşturmanın ikinci aşamasına geçilirken, çiftin son aylarındaki sağlık durumları ve alışkanlıklarına dair aile üyeleri ve yakın çevrelerinden gelen çelişkili açıklamalar gündeme geldi.

Çifte Oscarlı Hackman ve klasik piyanist Arakawa'nın cansız bedenleri, sağlık kontrolü için Santa Fe'deki evlerine giden ekipler tarafından farklı odalarda bulunmuştu. Santa Fe Şerifi, çiftin karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle ölmediğini açıklamış ve böylece gaz sızıntısının olası sebep olduğu yönündeki spekülasyonlar son bulmuştu. 

Polis, vücutlarında herhangi bir darp izi bulunmadığını belirtmişti. Hackman'ın kalp pili, son kaydını 17 Şubat'ta ilettiğinden, ünlü oyuncunun yaklaşık bir haftadır ölü olduğu tahmin ediliyor. Santa Fe Bölge Şerifi Adan Mendoza, hafta sonu yaptığı açıklamada, çiftin ölümünde şüpheli bir durum olmadığını yinelemişti.

"Son zamanlarda gerçekten kötüleşiyordu"

Hackman ve Arakawa'nın uzun yıllardır yakın dostları olan Daniel ve Barbara Lenihan çiftiyle oğulları Aaron, köklü Amerikan dergisi People'a yaptıkları açıklamada Hackman'ın son aylarda sağlığının hızla kötüleştiğini öne sürdü.

"Son zamanlarda gerçekten kötüleşiyordu" diyen Daniel Lenihan, ünlü oyuncunun son dönemlerinde büyük ölçüde evine kapandığını söyledi. Barbara Lenihan ise Hackman'ın yaklaşık bir yıl önce mahallede bisiklet sürmeyi bıraktığını ifade etti.

Aaron Lenihan ise Arakawa'nın eşine son yıllarında büyük bir özen gösterdiğini vurguladı:

Betsy, onu aktif ve meşgul tutmaya çalışıyordu; birlikte bulmaca çözüyor, Zoom üzerinden yoga yapıyorlardı. Onu olabildiğince sağlıklı tutmaya gayret ediyordu.

Bu açıklamalar, Hackman'ın arkadaşı Doug Lanham'ın TMZ'yle paylaştığı bilgilerle de örtüşüyor. Lanham, Arakawa'nın Hackman'a sıkı bir diyet uygulattığını, aktörün yıllardır sahibi olduğu lokantayı ziyaret ettiğinde "büyük bir biftek yerine genellikle pisi balığı ya da somon sipariş ettiğini" anlattı.

"Gerçek anlamda hayat arkadaşıydılar" diyen Lanham, çiftin son derece uyumlu, birbirine bağlı ve nazik insanlar olduğunu söyledi.

Kızı: "Babamın sağlığında bir sorun yoktu"

Lenihan ailesinin açıklamalarının aksine, Hackman'ın kızı Leslie Ann Hackman, babasının ölümünden önce sağlık durumunun gayet iyi olduğunu öne sürdü. Birleşik Krallık merkezli Daily Mail gazetesine konuşan Leslie Ann, "Babamın sağlığıyla ilgili herhangi bir sorun olduğuna dair hiçbir belirti yoktu" dedi ve ekledi: 

Yaşına rağmen fiziksel olarak son derece iyi durumdaydı.

Ancak Leslie Ann'in, babasıyla ölümünden önceki birkaç ay boyunca hiç konuşmadığını da itiraf etmesi dikkat çekti.

Benzer bir durum Arakawa ve annesi Yoshie Feaster arasında da yaşandı. Hawaii'de yaşayan ve demans hastası olan Feaster'la düzenli olarak iletişim kuran Arakawa'nın, ekimden itibaren annesini hiç aramadığı ortaya çıktı. Annenin yanında çalışan Keiko adlı hizmetli, Daily Mail'a yaptığı açıklamada, "Betsy genellikle bir ya da iki ayda bir arardı. Ancak en son ekimde aradı. Sonrasında bir daha haber alamadık. Neler olduğunu merak ediyorduk" dedi.

Komşular: "Onları neredeyse hiç görmedik"

Santa Fe'de, kanyon yolu üzerinde bulunan özel bir yerleşim bölgesinde yaşayan Hackman ve Arakawa, komşularıyla da pek iletişim kurmayan, epey münzevi bir hayat sürüyordu.

Yaklaşık 5 yıldır yan taraftaki evde yaşayan James Everett, New York Times'a verdiği röportajda, "Onların bir kapısı var, bizim de bir kapımız var. Birbirimizi hiç görmedik bile" dedi.

Yaklaşık 20 yıldır çiftin yanında yaşayan Bud Hamilton ise Hackman ve Arakawa'yla yalnızca bir kez, yıllar önce akşam yemeğinde bir araya geldiklerini söyledi.

Bölgenin eski site yöneticilerinden Harvey Chalker, Arakawa'nın evle ilgili işlerle ilgilendiğini, Hackman'ı ise yalnızca bir kez dükkanında yürüyüş ayakkabısı satın alırken gördüğünü belirtti.

Bir diğer komşu, nörolog Fernando Miranda, 17 Şubat'ta mahallede bulunduğunu ve çiftin o gün ölmüş olabileceği düşüncesinin kendisini derinden üzdüğünü ifade etti.

Beau Theriot ise bölgedeki evine yılda birkaç kez uğradığını, Hackman'ı birkaç yıl önce eşiyle birlikte yürüyüş yaparken baston kullandığını gördüğünü anlattı.

Yetkililer, çiftin son aylarındaki aktivitelerini tam olarak anlamak için araştırmalarını sürdürüyor. Geçen hafta evde yapılan aramada, çiftin kişisel takvimi de dahil olmak üzere çeşitli eşyalar incelemeye alındı. Çiftin toksikoloji raporlarının sonuçlarının birkaç ay içinde açıklanması bekleniyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, People, Daily Mail, New York Times



Oscar'ı genç yıldıza kaptıran Demi Moore sessizliğini bozdu

Demi Moore, ocak ayında kazandığı Altın Küre'yle kariyerindeki ilk büyük oyunculuk ödülünü almıştı (MUBI)
Demi Moore, ocak ayında kazandığı Altın Küre'yle kariyerindeki ilk büyük oyunculuk ödülünü almıştı (MUBI)
TT

Oscar'ı genç yıldıza kaptıran Demi Moore sessizliğini bozdu

Demi Moore, ocak ayında kazandığı Altın Küre'yle kariyerindeki ilk büyük oyunculuk ödülünü almıştı (MUBI)
Demi Moore, ocak ayında kazandığı Altın Küre'yle kariyerindeki ilk büyük oyunculuk ödülünü almıştı (MUBI)

Demi Moore, 2 Mart'ta gerçekleşen 97. Akademi Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını Mikey Madison'a kaptırmasının ardından sessizliğini bozarak duygusal bir mesaj paylaştı.

62 yaşındaki oyuncu, beden korkusu (body horror) türündeki Cevher'de (The Substance) sergilediği performansla kariyerinin ilk Oscar adaylığını elde etmiş ancak ödül Anora'yla 25 yaşındaki Madison'a gitmişti.

"Hayatının yolculuğu" 

Hayal kırıklığına rağmen olumlu bir tavır sergileyen Moore, kırmızı halıya hazırlanırken çekilmiş görüntülerini paylaşarak son birkaç ayı "hayatının yolculuğu" diye nitelendirdi.

"Ödül sezonu sona ererken bu yolculuk için tarifsiz bir minnettarlık duyuyorum" diye yazan Moore ekledi:

Bu, hayatımın en büyük yolculuğuydu ve daha yeni başlıyoruz! Ekip arkadaşlarıma, birlikte aday gösterildiğim isimlere ve bu deneyimi bu kadar keyifli ve anlamlı kılan herkese teşekkür ederim.

Mikey Madison'a da seslendi

Filmin yönetmeni Coralie Fargeat ve rol arkadaşına da teşekkür eden Moore, şöyle yazdı: 

Cevher ekibine, Margaret Qualley ve Coralie Fargeat'ya teşekkür ederim. Sizinle çalışmak, sizden öğrenmek ve bu filmi kutlamak büyük bir onurdu. Ve büyük bir tebrik de Mikey Madison'a! Bir sonraki projeni görmek için sabırsızlanıyorum.

Paylaştığı videoda, sevimli köpeği Pilaf kucağında saç ve makyajı yapılırken görülen Moore, daha sonra gümüş renkli şık elbisesiyle kameralara poz verdi. 

Tören sonrası eve döndüğünde bornozunu giyip ailesiyle patates kızartması yerken görüntülenen yıldız, gecenin ilerleyen saatlerinde ikinci kostümünü giyerek Vanity Fair Oscar Partisi'ne kızları Rumer, Tallulah ve Scout Willis'le katılmıştı.

Moore'un En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu. 

Filmde Moore, 50 yaşına geldiğinde aerobik programındaki işini kaybeden, bir zamanların ünlü yıldızı Elisabeth Sparkle'ı canlandırıyordu. Kendisinin daha genç, güzel ve kusursuz bir versiyonunu yaratacağı iddia edilen yasa dışı bir maddeyi kullanan Elisabeth'in hayatı kısa sürede kabusa dönüyordu. Genç versiyonu Sue, maddeyi kötüye kullanınca felaket kaçınılmaz hale geliyordu.

Bu performansıyla pek çok ödül kazanan ve kariyerinin ilk Oscar adaylığını alan Moore'a yakın bir kaynak, ödülü kaybetmesiyle ilgili Page Six'e konuşarak, "Demi bu kayıp sonrası epey üzgün çünkü nihayet Oscar'ı kazanma şansı yakaladığını düşünüyordu" dedi. Kaynak, Moore'un Mikey Madison ve diğer adaylar için mutlu olduğunu ancak Oscar'ı alamamanın "büyük bir hayal kırıklığı" yarattığını da ekledi.

"Cevher'in senaryosuyla birebir uyuşuyor"

Madison'ın Moore'dan neredeyse 40 yaş küçük, kariyerinin henüz başında genç bir aktris olması, sosyal medyada Cevher'in adeta gerçek hayatta tekrarlandığı yönünde yorumlara yol açtı.

X kullanıcıları, "Demi Moore'un ödülü genç bir yıldıza kaptırmasını anlatan bir film çekilmeli" ve "Demi'nin genç bir oyuncuya kaybetmesi, Cevher'in senaryosuyla birebir uyuşuyor" gibi paylaşımlar yaptı.

Ödül sezonu geride kalsa da hem Cevher hem de Moore'un çarpıcı performansı uzun süre konuşulacak gibi görünüyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Variety