Mürekkepbalıklarının avlarına yaklaşırken kullandığı sinsi taktikler kaydedildi

Bilim insanları görüntüleri avlanan hayvanın bakış açısından çekti

TT

Mürekkepbalıklarının avlarına yaklaşırken kullandığı sinsi taktikler kaydedildi

Mürekkepbalıklarının avlarına yaklaşırken kullandığı sinsi taktikler kaydedildi

Bilim insanları mürekkepbalıklarının avlarının kafasını karıştırmak için kullandığı çarpıcı kamuflajları ortaya çıkardı. 

Kamuflaj ustası sayılabilecek mürekkepbalıkları, özellikle avcılardan kaçmak için kaya veya yosun görünümüne bürünerek gözden kaybolabiliyor.

Bu davranışlar daha önce laboratuvar ortamında avlanırken de gözlemlense de doğal yaşam ortamlarında pek incelenmemişti.

Bristol ve Papua üniversitelerinden bilim insanları, bu gizeme ışık tutmak adına avlanan hayvanın bakış açısından mürekkepbalığının kamuflaj tekniklerini araştırdı. 

Endonezya'nın Raja Ampat bölgesindeki Kri ve Mansuar adaları açıklarında avlanan Sepia latimanus türündeki mürekkepbalıkları, kamera ve canlı yengeçler kullanılarak defalarca gözlemlendi.

Hakemli dergi Ecology'de yayımlanan çalışmada 200'den fazla avı yengeçlerin bakış açısından kaydeden ekip, mürekkepbalığının 4 farklı kamuflaj yöntemini saptadı. 

Araştırma ekibinden Dr. Matteo Santon, "Bu avlanma görüntülerini ilk gördüğümde, muhtemelen hayatımda gördüğüm en havalı şeylerden biriydi" diyor.

Bilim insanları "akan şeritler" diye adlandırdıkları bir teknikte gri renge bürünen mürekkepbalıklarının vücudundan aşağıya doğru siyah çizgiler geçtiğini söylüyor.

Yaprak yöntemindeyse soluk yeşil bir renk alarak yavaşça dönüyorlar. Ekip bunun suda sürüklenen bir mangrov yaprağına benzediğini düşünüyor.

Mürekkepbalıkları, dallanan mercan sırasında da mercan desenlerine bürünüp kollarını kaldırarak farklı bir görünüme giriyor.

Çalışmada gözlemlenen son teknik olan nabızda, mürekkepbalıkları kollarını bir koni şeklinde yukarı doğru çekiyor ve uçlarına doğru siyah dalgalar gönderiyor. Araştırmacılar, bunun küçük bir balık gibi zararsız bir izlenim yarattığını tahmin ediyor.

Bilim insanları bu kamuflajlar sayesinde mürekkepbalıklarının avlarına yaklaşırken zaman kazandığını düşünüyor.

Araştırmacılar ayrıca dallanan mercan tekniğinin daha korunaklı yengeç türlerine karşı yüzde 12 daha fazla kullanıldığını buldu. Bu nedenle kamuflaj yöntemlerinin ava göre seçildiğini tahmin ediyorlar.

Çalışmada yer almayan Dr. Daniel Osorio, "Buradaki temel soru, bunların ne ölçüde doğuştan gelen tepkiler olduğu veya hayvanların, davranışların farklı bileşenlerini esnek bir şekilde karıştırıp farklı durumlar hakkında bilgi edinip edinemediği; bunun daha üst düzey bir zihinsel beceriye işaret edip etmediği" diyor.

Araştırmacılar ayrıca mürekkepbalıklarının kamuflajını aniden değiştirdiğini de gördü. Dr. Osorio bunun, kendilerini avlamaya gelen hayvanların kafasını karıştırma amacı güttüğünden şüpheleniyor.

Çalışmada yer almayan nörobilimci Rachel Blaser, “Mürekkepbalıkları avcı görünümlerini ayarlamayı öğrense de öğrenmese de bu durum, etkileyici derecede sinirsel işlem gücünün göstergesi" diyerek ekliyor: 

Bu, son derece gelişmiş bir motor koordinasyon seviyesini temsil ediyor.

Independent Türkçe, New York Times, BBC Discover Wildlife, Ecology



Birleşmiş Milletler: Kadın hakları saldırı altında

Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
TT

Birleşmiş Milletler: Kadın hakları saldırı altında

Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)

Yeni bir Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, dünya liderlerinin cinsiyet eşitliği için dönüm noktası niteliğindeki bir planı kabul etmelerinden otuz yıl sonra, kadın ve kız çocuklarının hakları saldırı altında. Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığına göre cinsiyet ayrımcılığı halen ekonomilerin ve toplumların derinliklerine işlemiş durumda.

Bugün yayınlanan ve kadın hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanan BM raporuna göre, dünya genelindeki hükümetlerin yaklaşık dörtte biri geçen yıl kadın haklarında gerileme olduğunu bildirdi.

Kız çocuklarının eğitimi ve aile planlamasına erişim konusunda kaydedilen bazı ilerlemelere rağmen, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) tarafından hazırlanan raporda, her 10 dakikada bir kadın ya da kız çocuğunun partneri ya da aile üyesi tarafından öldürüldüğü ve çatışmaya bağlı cinsel şiddetin 2022'den bu yana yüzde 50 arttığı belirtildi.

Dünya Kadınlar Günü öncesinde yayınlanan raporda, sadece 87 ülkenin kadınlar tarafından yönetildiği kaydedildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, “Küresel olarak kadın hakları saldırı altında. Eşit hakların genelleştirilmesi yerine, kadın düşmanlığının genelleştirildiğini görüyoruz. Dünya, insan haklarını, eşitliği ve güçlendirmeyi tüm kadınlar ve kız çocukları için ve herkes için, her yerde bir gerçeklik haline getirme konusunda sağlam durmalı” ifadelerini kullandı.

1995 yılında Pekin'de düzenlenen Dünya Kadın Konferansı’na katılan 189 ülke, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda dönüm noktası niteliğinde bir deklarasyon ve 150 sayfalık bir eylem programı kabul etmiş; yoksulluk ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele ve kadınların iş dünyasında, hükümette ve barış masasında üst düzey pozisyonlara yerleştirilmesi de dahil olmak üzere 12 alanda cesur eylem çağrısında bulunmuştu.

Deklarasyonda, ilk kez insan hakları arasında kadınların ‘cinsel sağlık ve üreme sağlığı da dahil olmak üzere cinsellikleriyle ilgili konularda ayrımcılık, baskı ve şiddetten uzak bir şekilde’ kontrol ve karar verme hakları da yer almıştı.

BM'nin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesinden sorumlu organı, 159 ülkenin katkılarını içeren yeni raporunda, ülkelerin son beş yılda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda pek çok adım attığını, ancak bu hakların dünya genelinde artan tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ettiğini belirtiyor.

Raporun olumlu yönüne göre ise son beş yıl içinde ülkelerin yaklaşık yüzde 88'i kadına yönelik şiddeti ele alan yasalar çıkardı ve mağdurlara yardımcı olacak hizmetleri onayladı. Çoğu ülke işyerinde ayrımcılığı yasakladı ve ülkelerin yüzde 44'ü kız çocukları ve kadınlar için eğitim ve öğretimin kalitesini artırmak için çalışıyor.

Bununla birlikte, cinsiyet ayrımcılığı yerleşikliğini koruyor; güç ve kaynaklar arasındaki büyük uçurumlar kadın haklarını kısıtlıyor.

Rapora göre, kadınlar erkeklerin sahip olduğu yasal hakların yalnızca yüzde 64'üne sahip. Kadın milletvekillerinin oranı 1995'ten bu yana iki kattan fazla artmış olmasına rağmen, milletvekillerinin dörtte üçü halen erkek.