2 bin 400 yıllık sır: El Salvador'daki piramitte gizemli kuklalar bulundu

El Salvador'daki piramidin tepesinde keşfedilen tuhaf bebekler (Przedwojewska-Szymańska/PASI/Antiquity/2025)
El Salvador'daki piramidin tepesinde keşfedilen tuhaf bebekler (Przedwojewska-Szymańska/PASI/Antiquity/2025)
TT

2 bin 400 yıllık sır: El Salvador'daki piramitte gizemli kuklalar bulundu

El Salvador'daki piramidin tepesinde keşfedilen tuhaf bebekler (Przedwojewska-Szymańska/PASI/Antiquity/2025)
El Salvador'daki piramidin tepesinde keşfedilen tuhaf bebekler (Przedwojewska-Szymańska/PASI/Antiquity/2025)

Arkeologlar, El Salvador'daki bir piramidin tepesinde "çarpıcı yüz ifadelerine" sahip 2 bin 400 yıllık gizemli bir kukla seti keşfetti.

Araştırmacılar, MÖ 400'e tarihlenen 5 seramik figürün ifadesinin, nereden bakıldığına göre değişiyormuş gibi göründüğünü ve bölgenin yerli halkının bir tür "kamusal ritüeline" daha fazla ışık tuttuğunu söylüyor.

Araştırmacılar bebeklerden üçünün yaklaşık 30 cm, diğer ikisinin de yaklaşık 10 cm ve 18 cm olduğunu söylüyor.

Hakemli dergi Antiquity'de çarşamba günü yayımlanan çalışmaya göre bunların hepsi ilk olarak 2022'de, bölgenin en yüksek piramit yapısının tepesinde ortaya çıkarıldı.

Bilim insanları, bölgede insan kalıntısı bulunmadığı için bebeklerin yüksek ihtimalle kamusal ritüellerde kullanıldığından şüpheleniyor.

Araştırmacılar, kuklaların göz hizasından bakınca kızgın görünürken, aşağıdan korkmuş ve yukarıdan sırıtıyor gibi göründüğünü söylüyor.

Bilim insanları bebeklerin, "kolayca çözülebilen, efsanevi veya gerçek olaylardan" hikayeler aktarırken halka açık bir tiyatro sahnesinde kullanılmak üzere özellikle bu şekilde tasarlandığından şüpheleniyor.

Polonya'daki Varşova Üniversitesi'nden Jan Szymanski, ortak yazarı olduğu çalışma hakkkında "Kuklaların en çarpıcı özelliklerinden biri, onlara baktığımız açıya bağlı olarak değişen çarpıcı yüz ifadeleri" diyor.

Science dergisine konuşan Dr. Szymanski şu ifadeleri kullanıyor: 

Onlar adeta kil aktörler... Canlı yüz ifadeleri, elde tutulduklarında bazen ürkütücü görünebiliyor.

Öte yandan gerçek tarihi figürleri temsil edip etmedikleri belirsizliğini koruyor.

MS 400 ila 500'de, Pompeii'yi yerle bir eden Vezüv Yanardağı felaketinden 10 kat daha fazla volkanik gaz ve kül salan muazzam bir volkanik patlama bölgeyi harap ettiği için bunu belirlemek de zor olabilir.

Ayrıca figürinlerin, Guatemala'da ortaya çıkarılan benzer bebeklerle de benzerlik göstermesi, iki antik kültür arasında ortak bir geleneğe işaret ediyor.

Arkeologlar El Salvador'daki alanda, Panama ve Nikaragua'daki antik kazı alanlarında bulunanlarla benzerlik gösteren yeşim kolyeler gibi başka eserler de keşfetti.

Araştırmacılar bu durumun El Salvador'un antik çağlarda izole olduğu yönündeki önceki görüşle çeliştiğini, topluluklarının çok uzak mesafeler arasında serbestçe mal ve fikir alışverişinde bulunmuş olabileceğini belirtiyor.

Independent Türkçe



İtalyan kasabasındaki kazılar, Roma'nın çöküş dönemine dair bilinenlere meydan okuyor

Interamna Lirenas tiyatrosunun kalıntıları (Alessandro Launaro)
Interamna Lirenas tiyatrosunun kalıntıları (Alessandro Launaro)
TT

İtalyan kasabasındaki kazılar, Roma'nın çöküş dönemine dair bilinenlere meydan okuyor

Interamna Lirenas tiyatrosunun kalıntıları (Alessandro Launaro)
Interamna Lirenas tiyatrosunun kalıntıları (Alessandro Launaro)

İtalya'nın iç kesimindeki bir kentte yapılan kazılar, bölgenin Roma döneminde "geri kalmış bir kasaba" olduğu inancını yıkarak 3. yüzyıla kadar gelişen bir merkez olduğunu ortaya çıkardı.

Roman Urbanism in Italy'de yakın zamanda yayımlanan 10 yıllık araştırma, antik imparatorluğun çöküşünün zaman çizelgesini yeniden yazıyor.

Arkeologlar Interamna Lirenas kentinin çeşitli bölgelerinde bugüne kadar, aralarında çatılı bir tiyatro, nehir limanı, pazar yerleri ve depoların da bulunduğu çok sayıda antik bina ve yapıyı ortaya çıkardı. Bunların çoğu, daha önce düşünülenden yüzlerce yıl daha uzun süre ayakta kalmış ve gelişmiş gibi görünüyor.

Bulgular, kentin geri kalmış bir Antik Roma bölgesi olduğu yönündeki önceki düşünceleri altüst ediyor ve yaklaşık bin yıl boyunca karşılaştığı zorluklara uyum sağlayarak gelişen bir kasaba olduğunu gösteriyor.

Bilim insanları, kentin büyüklüğünün daha önce düşünüldüğü gibi MÖ 2. yüzyılın sonlarında veya 1. yüzyılın başlarında zirveye ulaşmadığını, MS 3. yüzyılın sonlarına kadar düşüşle mücadele etmeyi başardığını söylüyor.

Kentin cumhuriyet döneminin ortalarından imparatorluk döneminin başlarına kadar istikrarlı bir şekilde büyüdüğüne dair "net kanıtlar" olduğunu ve "MS 3. yüzyılın sonlarına kadar ne daralma ne gerileme belirtisi görüldüğünü" belirtiyorlar.

Cambridge Üniversitesi'nden arkeolog Alessandro Launaro, "900 yıl boyunca önüne çıkan her zorluğa uyum sağlamış, gelişmiş bir kasaba bulduk" diyerek bulguların geniş çaplı etkileri olduğunu ekliyor.

Kasabanın son arkeolojik kazılarda keşfedilen en çarpıcı özelliklerinden biri, Roma döneminde "yoğun bir yerleşime" ev sahipliği yaptığının kanıtıydı.

Kazılar sırasında ortaya çıkan bir yazı, kentin MÖ 46'da Jül Sezar tarafından ziyaret edilmiş olabileceğini de gösteriyor.

Artık araştırmacıların elinde, kentin yapılaşmış alanının "çok çeşitli" özel ve kamu binalarıyla "dolu olduğuna" dair kanıtlar var.

Şehirde ortaya çıkarılan yaklaşık 45 metreye 26 metre boyutlarındaki çatılı bir antik tiyatronun 1500 ziyaretçiyi ağırlayabilecek kadar büyük olabileceğini söylüyorlar.

Kentin yaşamı boyunca tiyatronun tümüyle kullanıldığı tespit edildi.

Ayrıca birkaç avlu binası ve "çok daha büyük oranda" konut birimi ortaya çıkaran araştırmacılar, bunun "daha yüksek nüfus yoğunluğuna ve genel olarak daha da büyük bir nüfusa" işaret ettiğini belirtiyor.

Son kanıtlar Interamna'nın nehir bağlantısı aracılığıyla yakındaki pazarlara doğrudan bir bağlantı görevi gördüğüne işaret ederken, buradaki limanın faaliyetlerinin MÖ 1. yüzyıl ila MS 4. yüzyılda zirve yaptığı düşünülüyor.

Dr. Launaro şöyle diyor: 

Interamna muhtemelen birçok kişiye çeşitli fırsatlar sunuyordu, bu da nüfus seviyelerini ve uzun süre boyunca yoğun bir şekilde yerleşilmesini açıklayabilir.

Bilim insanları artık genel olarak kentin Roma İtalyası düşüşe geçtiği dönemden sonra da kullanılmaya ve bakım görmeye devam ettiğine inanıyor.

Independent Türkçe