Netflix'in yeni spor dizisi zirveye oynuyor

Running Point'te Kate Hudson'ın yanı sıra New Girl'le tanınan 45 yaşındaki aktör Max Greenfield da rol alıyor (Netflix)
Running Point'te Kate Hudson'ın yanı sıra New Girl'le tanınan 45 yaşındaki aktör Max Greenfield da rol alıyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni spor dizisi zirveye oynuyor

Running Point'te Kate Hudson'ın yanı sıra New Girl'le tanınan 45 yaşındaki aktör Max Greenfield da rol alıyor (Netflix)
Running Point'te Kate Hudson'ın yanı sıra New Girl'le tanınan 45 yaşındaki aktör Max Greenfield da rol alıyor (Netflix)

Ünlü isimleri buluşturan yeni Netflix dizisi, hızlı bir başlangıç yaptı. Sevilen komedi The Sex Lives of College Girls'ün yaratıcısı ve The Office yıldızı Mindy Kaling'in son projesi Running Point, 27 Şubat'ta izleyiciyle buluştu ve şimdiden büyük bir hit haline geldi. 

Başrolünde Oscar adayı Kate Hudson'ın yer aldığı dizi, ABD'de yalnızca 5 günde Netflix'in en çok izlenen yapımı oldu.

İzleyicilerden ikinci sezon çağrısı

Netflix, 18 yaşından küçük izleyiciler için uygun olmadığını belirttiği 10 bölümlük komedinin konusunu şöyle özetliyor:

Artık uslanmış olan uçarı bir kız, hiç ummadığı bir anda ailesinin profesyonel basketbol takımının başına getirildiğinde bir iş insanı olarak kendini kanıtlamak zorunda kalır.

Netflix seyircileri, şimdiden Running Point'in ikinci sezonu için çağrıda bulunuyor. 45 yaşındaki Hudson'a Justin Theroux'nun eşlik ettiği dizi, büyük bir skandalın ardından basketbol imparatorluklarını ayakta tutmaya çalışan karmaşık bir aileyi merkezine alıyor. 

Diziyi izleyenler, heyecanlarını paylaşmak için X'e akın etti. Bir kullanıcı, "Running Point ikinci sezon onayını almazsa çok üzülürüm" diyerek ekledi: 

Nobody Wants This nasıl anında onay aldıysa bu da almalı! İlk bölümden son bölüme kadar resmen bağımlısı oldum. Kate Hudson asla yanlış yapmaz ve ikinci sezon için elimizde harika potansiyel hikayeler var!

Başka bir hayran "Dün gece Running Point'i izledim ve o kadar komik, o kadar iyiydi ki tek oturuşta sezonu bitirdim. İkinci sezonu sabırsızlıkla bekliyorum!" dedi. 

"25 dakikalık sitcom için yalnızca 10 bölüm çekmek yasaklanmalı"

Bir diğer izleyiciyse "Netflix, hemen Running Point'e ikinci sezon onayını ver" paylaşımında bulundu.

Diziye övgüler yağarken bir başka kullanıcı şunları yazdı: 

Running Point kahkahalar attırırken aynı zamanda duygusal derinliği de olan bir dizi. Basketbol dünyasının Ted Lasso'su gibi ama daha cesur bir havası var. Bu tarz işlere bayılıyorum!

Bazı hayranlar, ikinci sezon için uzun süre beklemek zorunda kalmaktan şikayetçi. Bir kullanıcı, "25 dakikalık bir sitcom için yalnızca 10 bölüm çekmek yasaklanmalı! Şimdi devamını görmek için iki yıl mı bekleyeceğiz, gerçekten mi?" diyerek tepkisini dile getirdi.

Independent Türçe, Hello!, MovieWeb



İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
TT

İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)

Dinozorlar ve kuşlar arasındaki bağlantıyı ortaya koyan Arkeopteriks cinsine ait fosil, uzun zamandır devam eden bir tartışmayı noktaladı. Bilim insanları Arkeopteriks'in uçabildiğini tespit etti. 

İlk örnekleri 1861'de Almanya'da keşfedilen Arkeopteriks, tüyleri nedeniyle ilk başta kuş sanılmıştı. Ancak keskin dişlere sahip çenesi ve uzun kemikli kuyruğu gibi dinozorlara benzeyen özellikleri de vardı. 

"İlk kuş" diye de bilinen bu cins, kuşlar ve dinozorlar arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmasıyla tanınıyor. 

Öte yandan yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşayan Arkeopteriks'in uçup uçamadığı uzun zamandır tartışma konusuydu. Bilim insanları bu dinozora ait fosilleri inceleyerek kuşların ilk nasıl uçmaya başladığını anlamaya çalışıyordu. 

ABD'nin Şikago kentindeki Field Müzesi'nde tutulan son derece iyi korunmuş fosil örneği, bu soru işaretinin giderilmesini sağladı. Yıllarca özel koleksiyoncuların elindeki örnek 2022'de müze tarafından alınmıştı. 

Müzede çalışan Dr. Jingmai O'Connor ve ekip arkadaşları, bilgisayarlı tomografiyle fosili tarayarak iskeletin dijital bir haritasını oluşturdu. Araştırmacılar UV ışığı kullanarak yumuşak doku kalıntılarını açığa çıkarmayı da başardı.

Diğerlerinin aksine bu örnekteki kemiklerin üç boyutlu olarak korunması sayesinde hayvanın kafatası daha detaylıca incelendi. Ekip böylece tarih öncesi kuşların kafatasından modern kuşlarınkine geçişin ilk işaretlerini saptadı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (14 Mayıs) yayımlanan çalışmadaki en kritik bulguysa Arkeopteriks'in kanatlarında gizliydi. 

Cinsin önceki örneklerinde sadece iki kat kanat tüyü varken, bu örnekte üç kat vardı. Üst kol kemiği üzerindeki bu tüyler kanattan vücuda doğru düzgün bir aerodinamik hat oluşturarak modern kuşların uçmasını sağlıyor. 

Bilim insanları uçamayan tüylü dinozorlarda olmayan bu tüylerin, Arkeopteriks'in uçmasını sağladığını belirtiyor. 

Dr. O'Connor "Arkeopteriks tüyleri olan ilk dinozor ya da 'kanatları' olan ilk dinozor değil. Ancak tüylerini uçmak için kullanabilen bilinen en eski dinozor olduğunu düşünüyoruz" diyerek ekliyor:

Kuşlarla yakın akraba olan ancak tam olarak kuş olmayan tüylü dinozorlarda bu tüyler eksik. Onların kanat tüyleri dirsekte bitiyor. Bu da bize kuş olmayan bu dinozorların uçamadığını, ancak Arkeopteriks'in uçabildiğini gösteriyor.

Öte yandan hayvanda göğüs kemiğinin olmamasından dolayı çok iyi uçamadığı düşünülüyor. Araştırmacılar Arkeopteriks'in tavuklar gibi kısa süren uçuşlar yaptığını ancak çoğunlukla yerde kaldığını tahmin ediyor.

Bilim insanları iyi korunmuş son örnek üzerine çalışmayı sürdürerek Arkeopteriks hakkında daha fazla bilgi edinmeyi planlıyor.

O'Connor "Vücudun koruduğumuz hemen hemen her parçasından heyecan verici ve yeni bir şeyler öğreniyoruz. Ve bu çalışma gerçekten de buzdağının sadece görünen kısmı" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Guardian, Nature