İki popüler polisiyenin iptal edilmesi izleyicileri öfkelendirdi

FBI: Most Wanted'ın Altın Küre ödüllü ve Emmy adayı yıldızı Dylan McDermott, The Practice, American Horror Story ve Law and Order: Organized Crime gibi dizilerle de tanınıyor (CBS)
FBI: Most Wanted'ın Altın Küre ödüllü ve Emmy adayı yıldızı Dylan McDermott, The Practice, American Horror Story ve Law and Order: Organized Crime gibi dizilerle de tanınıyor (CBS)
TT

İki popüler polisiyenin iptal edilmesi izleyicileri öfkelendirdi

FBI: Most Wanted'ın Altın Küre ödüllü ve Emmy adayı yıldızı Dylan McDermott, The Practice, American Horror Story ve Law and Order: Organized Crime gibi dizilerle de tanınıyor (CBS)
FBI: Most Wanted'ın Altın Küre ödüllü ve Emmy adayı yıldızı Dylan McDermott, The Practice, American Horror Story ve Law and Order: Organized Crime gibi dizilerle de tanınıyor (CBS)

ABD'nin en büyük televizyon ve radyo yayın ağlarından CBS, FBI: Most Wanted'ı 6. sezonun, FBI: International'ı ise 4. sezonun ardından sona erdireceğini duyurdu.

Law & Order dizileriyle de ünlü prodüktör Dick Wolf'un yaratıcısı olduğu FBI serisinin amiral gemisi konumundaki FBI, 2018'de başlamıştı. Geçen yıl nisanda üç sezonluk bir onay alan dizi, en az 2026-2027 yayın sezonuna kadar devam edecek.

Serinin ilk yan dizisi olan FBI: Most Wanted, yayın hayatına Ocak 2020'de başlamıştı. İlk etapta Julian McMahon, Kellan Lutz, Keisha Castle-Hughes ve Nathanial Arcand gibi isimlerin yer aldığı dizide, üçüncü sezonun sonunda McMahon'un ayrılmasıyla başrolü Dylan McDermott devralmıştı. Dizi, bu sezon yayımlanan her bölümüyle kendi saat diliminde birinciliği elde etti.

Eylül 2021'de başlayan ikinci yan dizi FBI: International ise Luke Kleintank, Heida Reed, Carter Redwood, Vinessa Vidotto ve Christiane Paul gibi isimlerden oluşan bir kadroyla ekrana geldi. Üçüncü sezon sonunda Kleintank'in ayrılmasının ardından Jesse Lee Soffer başrolü devraldı. FBI: International, çoğu zaman kendi saat diliminde birinci olurken, birinciliği kaçırdığı zamanlarda ise genellikle ikinci sırada yer aldı.

Üç FBI dizisi de Wolf Entertainment ve Universal Television tarafından üretiliyor.

FBI evrenine yeni halka

Ocak ayında CBS, FBI evreninin yeni halkası FBI: CIA'i duyurmuştu. Henüz resmi onayı almayan dizinin senarist ve yapımcılığını yine Dick Wolf üstlenirken, David Hudgins, Nicole Perlman, David Chasteen ve Peter Jankowski de projeye dahil oldu. 

Resmi tanıtımına göre dizi, New York'ta iç terör olaylarını çözmek ve engellemekle görevli, disiplinli bir FBI ajanıyla zeki bir CIA ajanının iş birliğini konu alacak.

"Final yolculuğumuzda bizi yalnız bırakmayın"

İptal kararının ardından FBI: International oyuncularından Eva-Jane Willis, People'a yaptığı açıklamada üzüntüsünü dile getirdi. Sözlerine "Elbette dizinin sona ermesi beni üzdü ancak Wolf Entertainment ve CBS'e her şey için, özellikle de Avrupa'daki inanılmaz tur için teşekkür etmek istiyorum" diye başlayan oyuncu ekledi:

Ömür boyu unutamayacağımız anılar biriktirdik. Ayrıca Budapeşte'deki ekibimizin ne kadar harika olduğunu herkes bilmeli, evimizden uzaktayken bize bir aile oldunuz, minnettarım! Ve sevgili izleyicilerimize: Siz harikasınız! Önümüzde harika bölümler var, o yüzden final yolculuğumuzda bizi yalnız bırakmayın. Henüz bitmiş değiliz!

"Salı akşamlarını mahvetti"

Dizilerin hayranları, iptal kararından hiç memnun olmadı ve anında tepkiler yükseldi. Bir izleyici, "Ne kadar kötü bir karar. Umarım NBC ya da Peacock dizileri alır" diye başladığı yorumuna şöyle devam etti:

CBS'e gelince, izleyebileceğim pek bir şey kalmadı, sanırım Paramount+'ı iptal etme zamanı geldi.

Başka bir hayran, iptal kararına anlam veremediğini şu sözlerle dile getirdi:

Ne oluyor ya?! Salı akşamları üç FBI dizisiyle harikaydı, neden böyle bir değişiklik yapıyorsunuz?

Protesto kararı alacak gibi görünen başka bir hayran da "CBS yine yaptı yapacağını!" diyerek ekledi: 

Salı akşamlarını mahvetti! CBS'le işim bitti.

"Kâr odaklı bir saçmalık"

CBS'in iptal kararı aldığı diğer yapımları da hatırlatan bir izleyiciyse, isyan ettiği yorumunda şu ifadeleri kullandı:

CBS, ne yapıyorsun? Salı akşamları arka arkaya en iyi dramaları sunduğunuz geceydi. Most Wanted benim favorim ve International bu sezon Jesse Lee Soffer'ın eklenmesiyle çok daha iyi hale gelmişti. Yazık oldu. Önce NCIS Hawaii, sonra Blue Bloods... CBS, hiç iyi bir görüntü vermiyorsunuz. Bu karar büyük tepki çekecek!

Olayın maddi odaklı bir karar olduğunu vurgulayan bir hayran ise "Tek derdi maliyetleri düşürmek ve ucuz realite şovlara yönelmek" diyerek şöyle ekledi: 

Kâr odaklı bir saçmalık. Kendi kendilerini sabote edip izleyiciyi Paramount+'a yönlendirmeye çalışıyorlar. CBS'i kim yönetiyor? Elon Musk mı?

Independent Türkçe, Variety, People, Entertainment Weekly



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe