Birleşmiş Milletler: Kadın hakları saldırı altında

Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
TT

Birleşmiş Milletler: Kadın hakları saldırı altında

Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)
Brezilya'da kadına yönelik şiddete karşı düzenlenen protestolardan (Arşiv - Reuters)

Yeni bir Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, dünya liderlerinin cinsiyet eşitliği için dönüm noktası niteliğindeki bir planı kabul etmelerinden otuz yıl sonra, kadın ve kız çocuklarının hakları saldırı altında. Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığına göre cinsiyet ayrımcılığı halen ekonomilerin ve toplumların derinliklerine işlemiş durumda.

Bugün yayınlanan ve kadın hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanan BM raporuna göre, dünya genelindeki hükümetlerin yaklaşık dörtte biri geçen yıl kadın haklarında gerileme olduğunu bildirdi.

Kız çocuklarının eğitimi ve aile planlamasına erişim konusunda kaydedilen bazı ilerlemelere rağmen, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) tarafından hazırlanan raporda, her 10 dakikada bir kadın ya da kız çocuğunun partneri ya da aile üyesi tarafından öldürüldüğü ve çatışmaya bağlı cinsel şiddetin 2022'den bu yana yüzde 50 arttığı belirtildi.

Dünya Kadınlar Günü öncesinde yayınlanan raporda, sadece 87 ülkenin kadınlar tarafından yönetildiği kaydedildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, “Küresel olarak kadın hakları saldırı altında. Eşit hakların genelleştirilmesi yerine, kadın düşmanlığının genelleştirildiğini görüyoruz. Dünya, insan haklarını, eşitliği ve güçlendirmeyi tüm kadınlar ve kız çocukları için ve herkes için, her yerde bir gerçeklik haline getirme konusunda sağlam durmalı” ifadelerini kullandı.

1995 yılında Pekin'de düzenlenen Dünya Kadın Konferansı’na katılan 189 ülke, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda dönüm noktası niteliğinde bir deklarasyon ve 150 sayfalık bir eylem programı kabul etmiş; yoksulluk ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele ve kadınların iş dünyasında, hükümette ve barış masasında üst düzey pozisyonlara yerleştirilmesi de dahil olmak üzere 12 alanda cesur eylem çağrısında bulunmuştu.

Deklarasyonda, ilk kez insan hakları arasında kadınların ‘cinsel sağlık ve üreme sağlığı da dahil olmak üzere cinsellikleriyle ilgili konularda ayrımcılık, baskı ve şiddetten uzak bir şekilde’ kontrol ve karar verme hakları da yer almıştı.

BM'nin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesinden sorumlu organı, 159 ülkenin katkılarını içeren yeni raporunda, ülkelerin son beş yılda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda pek çok adım attığını, ancak bu hakların dünya genelinde artan tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam ettiğini belirtiyor.

Raporun olumlu yönüne göre ise son beş yıl içinde ülkelerin yaklaşık yüzde 88'i kadına yönelik şiddeti ele alan yasalar çıkardı ve mağdurlara yardımcı olacak hizmetleri onayladı. Çoğu ülke işyerinde ayrımcılığı yasakladı ve ülkelerin yüzde 44'ü kız çocukları ve kadınlar için eğitim ve öğretimin kalitesini artırmak için çalışıyor.

Bununla birlikte, cinsiyet ayrımcılığı yerleşikliğini koruyor; güç ve kaynaklar arasındaki büyük uçurumlar kadın haklarını kısıtlıyor.

Rapora göre, kadınlar erkeklerin sahip olduğu yasal hakların yalnızca yüzde 64'üne sahip. Kadın milletvekillerinin oranı 1995'ten bu yana iki kattan fazla artmış olmasına rağmen, milletvekillerinin dörtte üçü halen erkek.



Eski James Bond, role dönüş sorusunu yanıtladı: Nasıl ilgilenmeyeyim?

Pierce Brosnan, 2002 Cannes Film Festivali'nde Başka Gün Öl'ü tanıtırken (Reuters)
Pierce Brosnan, 2002 Cannes Film Festivali'nde Başka Gün Öl'ü tanıtırken (Reuters)
TT

Eski James Bond, role dönüş sorusunu yanıtladı: Nasıl ilgilenmeyeyim?

Pierce Brosnan, 2002 Cannes Film Festivali'nde Başka Gün Öl'ü tanıtırken (Reuters)
Pierce Brosnan, 2002 Cannes Film Festivali'nde Başka Gün Öl'ü tanıtırken (Reuters)

Pierce Brosnan, bir teklif alması halinde James Bond rolüne geri dönmekle "ilgileneceğini" söyledi.

Amazon'un James Bond'un fikri mülkiyet haklarını devralmak için yapımcılar Michael G. Wilson ve Barbara Broccoli'yle yeni bir iş ortaklığı başlattığı şubatta duyurulduğunda bu haber Hollywood'da şok etkisi yaratmıştı. İkili franchise'ın ortak sahibi olarak kalacak olsa da bu hamle gelecekteki tüm yapımların yaratıcı kontrolünü Amazon'a bırakıyor.

Seri, Daniel Craig'in 007'yi canlandırdığı son film olan 2021 yapımı Ölmek İçin Zaman Yok'un (No Time To Die) vizyona girmesinden beri sessizliğini koruyor. O zamandan beri, ikonik rolü Craig'den devralacağı söylenenler arasında Bridget Jones 4'ün yıldızı Leo Woodall, Idris Elba, Tom Hardy ve favori olduğu söylentileri yayılan Aaron-Taylor Johnson da dahil olmak üzere birçok oyuncu var.

71 yaşındaki Brosnan, rolü yeniden canlandırmak isteyip istemediği sorulunca adaylığını açıklar gibi göründü. İrlandalı oyuncu, 1995-2002'de 4 filmde Bond'u canlandırdı: Altın Göz (GoldenEye), Yarın Asla Ölmez (Tomorrow Never Dies), Dünya Yetmez (The World is Not Enough) ve Başka Gün Öl (Die Another Day).

GQ'ya konuşan Brosnan, Bond'a dönüş varsayımına dayanan soru sorulduğunda "Nasıl ilgilenmeyeyim?" dedi.

Ancak Brosnan'ın Bond'a geri dönüş ihtimaline gösterdiği heves uzun sürmedi ve bunun "oldukça romantik bir düşünce ve fikir" olacağını sözlerine ekledi. "Aslında en iyisi, başka bir adama bırakmak" ifadesini de kullandı.

sdfergty
James Bond rolündeki Daniel Craig (Eon Productions)

Amazon'un Bond'u satın almasının ardından Daniel Craig, Broccoli ve Wilson'a yönelik "hayranlığını" dile getirmişti.

Bıçaklar Çekildi'nin (Knives Out) oyuncusu Hollywood Reporter'a şunları söylemişti:

Barbara ve Michael'a olan saygım, hayranlığım ve sevgim, sürekli ve azalmadan devam ediyor. Michael'a uzun, rahatlatıcı (ve tamamen hak ettiği) bir emeklilik diliyorum ve Barbara ne tür bir girişimde bulunursa bulunsun muhteşem olacaklarını biliyorum ve umarım onların bir parçası olabilirim.

Amazon'un ve özellikle de Jeff Bezos'un şu anda Bond'a sahip olmasına bazı ters tepkiler geldi.

Beklenmedik şekilde hit olan 2024 yapımı korku filmi Cambaz'la (Longlegs) ve yeni filmi The Monkey'le bilinen Amerikalı yönetmen Osgood Perkins'e, uzun süredir devam eden Britanya casusu serisinde bir film yönetmeyi düşünüp düşünmeyeceği kısa süre önce katıldığı Reddit'teki "Ask Me Anything" (Bana Her Şeyi Sor) etkinliğinde sorulmuştu.

Sinemacı, Amazon gelişmesiyle ilgili duygularını açık sözlü bir yanıtla dile getirmişti:

Hayır, çünkü Jeff Bezos'u s***yim.

Diğer yandan Beni Seven Casus (The Spy Who Loved Me) ve Asla Asla Deme'de (Never Say Never Again) "Bond kızı" olan Valerie Leon da, filmlerin artık Britanyalı olmayacağından endişe duyduğunu söylemişti.

ITV'nin Good Morning Britain programına konuşan oyuncu şunları söylemişti:

Bond serisi çok Britanyalıydı ve artık öyle olmayacak. Ve tabii ki film yaparlarsa sinemaya gitmeyecekler... Şimdi her şey çok değişti, aynı olmayacak ve ben zaten çok eski kafalıyım.

Independent Türkçe