Yeni mektuplar Yüzüklerin Efendisi'nin yazarının bilinmeyen yüzünü ortaya koydu

Fotoğraf: The Tolkien Trust
Fotoğraf: The Tolkien Trust
TT

Yeni mektuplar Yüzüklerin Efendisi'nin yazarının bilinmeyen yüzünü ortaya koydu

Fotoğraf: The Tolkien Trust
Fotoğraf: The Tolkien Trust

Yeni bir mektup koleksiyonu, dünyanın edebiyat devlerinden biri olan J.R.R. Tolkien'in kişiliğine ışık tutacak.

Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit'in yazarı, fantastik macera serilerinin 150 milyondan fazla satmasıyla tüm zamanların en çok satan yazarlarından biri olarak anılıyor.

Tolkien kendisinin bir mucit değil, eserleri için bir kanal olduğuna inanıyordu ve perde arkasındaki hayatı nispeten gizli tutuldu.

Ancak büyük ölçüde yayımlanmamış bir yazışmanın parçası olarak kamuoyuyla paylaşılan yeni belgeler, yazar ve filoloğun işinde titiz olduğunu ve özellikle özensizlikten rahatsızlık duyduğunu ortaya koyuyor.

Bir daktilocunun el yazması üzerinde dikkatsizce çalıştığını kaleme alırken şöyle diyor:

[El yazmamı] saçma sapan bir hale getirdi. Böylesine alışılmadık bir konuyla karşılaşan daktilocuyu biraz anlıyorum, gerçi belli ki pek dikkat etmemiş.

The Guardian'a göre ayrıca daktilocunun "poetic (şiirsel) yerine poche, high halls (yüksek salonlar) yerine highballs(!) (hızlı tren) ve cries (çığlıklar) yerine arias (aryalar)" yazmasıyla da alay ediyor.

Mektup, özel ellerde bulunan son büyük Tolkien el yazması The Road Goes Ever On'u ve müzikal komedi ikilisi Flanders and Swann'ın bestecisi Donald Swann'la yaptığı işbirliğini içeren bir arşivin parçası.

Eser, Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi'nden dizeler içeren ve müziği Swann'a ait olan bir şarkı dizisi. Koleksiyonda 21 mektubun yanı sıra şarkılar ve şiirlerle 13 sayfalık notalar yer alıyor.

Kurucu Christiaan Jonkers, "Bu, bir nesilden uzun süredir satışa sunulan en önemli Tolkien metni arşivi" dedi. Kitap satıcısı, 1984'te ölen Swann ailesinden son arşivi satın aldı ve 550 bin sterlinlik (25,8 milyon TL) yaklaşık fiyatı nadirliğini yansıtıyor.

Belgeler Tolkien'in yaratım sürecine ve yeni gelenlere karşı temkinli davranan yalnız bir sanatçı olarak tanınmasının aksine işbirliği tekniğine ışık tutuyor. Tolkien ve Swann 1965'te tanıştıktan sonra karşılıklı saygı ve hayranlık çerçevesinde bir ilişki kurdu. Yazarın 1973'teki ölümüne kadar arkadaş kaldılar.

Jonkers yazışmalar hakkında şunları söyledi:

[Şarkılar] Yüzüklerin Efendisi'nde yer aldıklarında, sadece Elfçe yazılmışlardı. Buradaki fikir, okuyucunun hiçbir şekilde anlayamayacağı bir dili, kendi içinde bir tür fonetik egzersiz olarak sevmesiydi. Swann Elfçe iki şiir seçmişti ve bunların hem besteciye hem de icracıya yardımcı olması için telaffuz ve ölçü konusunda Tolkien'in yardımına ihtiyaç duyacağı hemen anlaşıldı. Yazışmalarında Tolkien, performans için talimatlar ve ayrıca dil için bağlam sundu.

Flanders ve Swann'ın bir performansını izlemesi hakkında yazdıkları eserde Tolkien'in neşeli tarafını da ortaya çıkarıyor: 

Canterbury Başpiskoposu'nun muz kabuğuna basıp düştüğünü gördüğümden beri bu kadar gülmemiştim.

Koleksiyon nisanda New York Uluslararası Antika Kitap Fuarı'nda satışa sunulacak.

Independent Türkçe



İnsanlık tarihini baştan yazan keşif: 1,5 milyon yıllık kemik aletler bulundu

Doğu Afrika'daki kazı alanından çıkarılan kemik aletlerin en büyükleri, fil kemiğinden yapılanlardı (İspanya Ulusal Araştırma Konsey)
Doğu Afrika'daki kazı alanından çıkarılan kemik aletlerin en büyükleri, fil kemiğinden yapılanlardı (İspanya Ulusal Araştırma Konsey)
TT

İnsanlık tarihini baştan yazan keşif: 1,5 milyon yıllık kemik aletler bulundu

Doğu Afrika'daki kazı alanından çıkarılan kemik aletlerin en büyükleri, fil kemiğinden yapılanlardı (İspanya Ulusal Araştırma Konsey)
Doğu Afrika'daki kazı alanından çıkarılan kemik aletlerin en büyükleri, fil kemiğinden yapılanlardı (İspanya Ulusal Araştırma Konsey)

Tanzanya'da 1,5 milyon yıllık kemik aletler keşfedildi. Çarpıcı bulgular, insanların hayvan kemiklerinden alet yapma becerisini sanılandan 1 milyon yıl önce kazandığını gösteriyor.

İnsanlığın evriminde kritik bir dönüm noktasına işaret eden alet yapımı, bilişsel bir yeteneğin göstergesi. Ayrıca ilk insanların aletler yardımıyla hayvanların ilik ve etini tüketmeye başladığı ve bunun da gelişimine katkı sağladığı tahmin ediliyor.

İlk taş aletlerin insan cinsinden önce ortaya çıktığı düşünülürken, bulunan en eski örnekler 3,3 milyon yıl önceye tarihleniyor.

Ancak bilinen en eski kemik aletler Avrupa'da bulunmuş ve 250 bin ila 400 bin yıl önceye dayandırılmıştı. Daha eski bazı kazı alanlarında yeri kazmak için kullanıldığı düşünülen boynuz gibi kemik parçaları ortaya çıkarılsa da bunların özel bir işlemden geçtiğine dair kanıt bulunamamıştı.

2015 ila 2022'de Tanzanya'nın önemli kazı alanı Olduvai Geçidi'nde çalışmalar yürüten arkeologlar, hayvan kemiklerinden yapılmış 1,5 milyon yıllık aletler tespit etti.

Kazı alanında 1,5 milyon ila 2,7 milyon yıl önce yapılmış taş aletler ve hayvan kemikleri bulunmuştu. Ancak bu kemikleri yakından inceleyen bilim insanları, bazılarının kasten kırılıp yontulduğunu fark etti.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (5 Mart) yayımlanan çalışmada 1,5 milyon yıl önceye tarihlenen toplam 27 kemik alet saptandı. Fil kemiğinden yapılanların uzunluğu 22-38, hipopotamdan üretilenlerse 18-30 santimetreydi.

sxdcfgtyh
Kemik aletler birbirleriyle aynı tarzda üretilmiş gibi görünüyor (İspanya Ulusal Araştırma Konseyi)

Alanda hominin fosilleri görülmediği için aletlerin kim tarafından yapıldığı bilinmiyor. Ancak araştırmacılar bölgede yapılan önceki çalışmalara dayanarak Homo erectus veya hominin türü Paranthropus boisei'nin elinden çıktıklarını tahmin ediyor.

Aletlerin hangi amaçla kullanıldığı da kesin değil ancak hayvanların derisini yüzmek ve yeni aletler üretmek için kullanılmaları yüksek bir ihtimal.

University College London'dan Dr. Renata Peters ortak yazarı olduğu çalışma hakkında, "Bu aletler, üreticilerinin kemikleri dikkatlice işlediğini ve yararlı şekiller oluşturmak için parçaları yonttuğunu gösteriyor" diyerek ekliyor: 

Bu kadar erken bir zaman dilimine ait bu kemik aletleri bulmak bizi heyecanlandırdı. Bu, insan atalarının becerilerini taştan kemiğe aktarabildiği anlamına geliyor ki bu da 1 milyon yıl boyunca başka bir yerde görmediğimiz karmaşık bir biliş seviyesi.

Araştırmacılar fil kemiğinden yapılan aletlere karşın bölgede fil cesedine dair herhangi bir ize rastlamadı. Bu nedenle fil kemiği aletlerinin başka bir yerde üretildiğini düşünüyorlar. İspanya Ulusal Araştırma Konseyi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Ignacio de la Torre, bu dönemdeki hominin beyninin, belirli bir aletin görüntüsünü çevredeki herhangi bir taşa uygulamaktan daha fazlasını yapabilecek kadar gelişmiş olduğunu öne sürüyor.

Ekip ayrıca aletlerin yapımı arasında 100 bin yıl gibi uzun değil, onlarca yıllık, çok daha kısa süre geçtiğini söylüyor. Çalışmada yer almayan Cambridge Üniversitesi arkeoloğu James Clark, "Makaleyle ilgili en heyecan verici şeylerden biri, aynı alanda bu kadar çok aletin bulunması ve bu gerçekten alışılmadık bir durum" diyor.

Kemiklerden alet yapımının, yaklaşık 1 milyon yıl sonra dünyanın başka bir yerinde ortaya çıkana kadar nasıl süreçlerden geçtiği belirsizliğini koruyor. Ancak uzmanlar, kazı çalışmaları ve fosil kayıtlarının incelenmesiyle başka örneklerin ortaya çıkabileceğini düşünüyor. 

Dr. de la Torre "İlk insanların yaptığı kocaman bir alet dünyasını kaçırıyor olabiliriz" diyor:

Biz arkeologlar doğru gözlerle yeterince dikkatli bakmamış olabiliriz.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, CNN, Nature