Üç Oscarlı sinemacı yeni filmindeki kötü adamın Trump'tan esinlendiği iddialarını yanıtladı

Mickey 17, Bong Joon-ho'nun 2020'de En İyi Film Oscar'ını kazanan Parazit'ten (Gisaengchung) sonra çektiği ilk film (Warner Bros. Pictures)
Mickey 17, Bong Joon-ho'nun 2020'de En İyi Film Oscar'ını kazanan Parazit'ten (Gisaengchung) sonra çektiği ilk film (Warner Bros. Pictures)
TT

Üç Oscarlı sinemacı yeni filmindeki kötü adamın Trump'tan esinlendiği iddialarını yanıtladı

Mickey 17, Bong Joon-ho'nun 2020'de En İyi Film Oscar'ını kazanan Parazit'ten (Gisaengchung) sonra çektiği ilk film (Warner Bros. Pictures)
Mickey 17, Bong Joon-ho'nun 2020'de En İyi Film Oscar'ını kazanan Parazit'ten (Gisaengchung) sonra çektiği ilk film (Warner Bros. Pictures)

Parazit'in (Gisaengchung) üç Oscar ödüllü yönetmeni Bong Joon Ho, merakla beklenen yeni filmi Mickey 17'de Mark Ruffalo'nun canlandırdığı kötü karakter Kenneth Marshall'ın ABD Başkanı Donald Trump'tan esinlendiği iddialarına açıklık getirdi.

Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda konuşan 55 yaşındaki Bong, egomanyak politikacı Marshall'ın aslında birçok farklı siyasetçi ve tarih boyunca görülmüş diktatörlerden ilham alınarak yaratıldığını belirtti.

Güney Koreli sinemacı, izleyicilerin Marshall karakterinde Trump'la benzerlikler görmesini "kişisel yansıtma" şeklinde değerlendirdi.

Bong, "Filmi Berlin'de gösterip birçok farklı ülkeden insanlarla konuştuğumuzda, Marshall karakterine herkesin kendi ülkesindeki stres yaratan siyasi lideri yansıttığını fark ettik" dedi.

Ünlü yönetmen, Marshall'ın Toni Collette'in canlandırdığı eşi Gwen'in de hikayede önemli bir yer tuttuğunu vurguladı:

Onlar bir çift olarak hareket ediyor. Bu benim için çok önemliydi. Romanya'daki Çavuşesku çifti ve Filipinler'deki Marcos çifti gibi düşünün. Diktatörlerin çift olarak hareket etmesi her zaman ürkütücü bir durumdur. Bu, onları hem daha gülünç hem de daha korkutucu hale getiriyor. Ama ortada gerçek bir aşk da var.

"Karakteri hafife almışım"

Öte yandan Mark Ruffalo, konuk olduğu sohbet programı The Tonight Show Starring Jimmy Fallon'da oynadığı karaktere dair ilginç bir yorumda bulundu. NBC'de yayımlanan gece şovunda konuşan oyuncu, canlandırdığı diktatör figürünü çekerken fazla abarttığını düşündüğünü ancak zamanla farklı bir bakış açısı kazandığını söyledi:

"Ben küçük çaplı bir diktatörü oynuyorum" diyen Ruffalo ekledi: 

Bu sahneleri üç yıl önce çektik. O zaman 'Bu fazla abartılı oldu' diye düşünmüştüm. Şimdi fark ediyorum ki aslında karakteri fazlasıyla hafife almışım. Hatta bu konuda bir belgesel bile çekebilirmişim.

Mickey 17'de Robert Pattinson, Mickey isimli bir karakterin klonlarını canlandırıyor. Hikayenin ana kahramanı 17. klon Mickey, kendisinden sonra gelen Mickey 18'le birlikte zorla çalıştırıldıkları koloniye karşı mücadele veriyor.

Mickey 17, yarın (7 Mart) sinemalarda gösterime giriyor.

Independent Türkçe, Deadline, Entertainment Weekly



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture