Keanu Reeves'in çizgi romanı film oluyor: 3 milyar dolarlık yönetmen çekecek

Eleştirmenler 2014 yapımı ilk filmin ardından "Şık, heyecanlı ve baş döndürücü şekilde kinetik olan John Wick, bir serinin ilk filmi olabilir gibi görünüyor" yorumunu yapmıştı (Lionsgate)
Eleştirmenler 2014 yapımı ilk filmin ardından "Şık, heyecanlı ve baş döndürücü şekilde kinetik olan John Wick, bir serinin ilk filmi olabilir gibi görünüyor" yorumunu yapmıştı (Lionsgate)
TT

Keanu Reeves'in çizgi romanı film oluyor: 3 milyar dolarlık yönetmen çekecek

Eleştirmenler 2014 yapımı ilk filmin ardından "Şık, heyecanlı ve baş döndürücü şekilde kinetik olan John Wick, bir serinin ilk filmi olabilir gibi görünüyor" yorumunu yapmıştı (Lionsgate)
Eleştirmenler 2014 yapımı ilk filmin ardından "Şık, heyecanlı ve baş döndürücü şekilde kinetik olan John Wick, bir serinin ilk filmi olabilir gibi görünüyor" yorumunu yapmıştı (Lionsgate)

John Wick rolüne veda ettiği doğrulansa da Keanu Reeves, bolca adam doğrayıp vuracağı yeni bir kahraman buldu ve yönetmen Justin Lin de ona bu konuda yardımcı olacak. 

Hollywood Reporter'ın doğruladığına göre, Reeves'in kendi yarattığı çizgi roman BRZRKR, nihayet Netflix için canlı çekim uyarlamasına kavuşuyor ve başrolde de eski Bay Wick yer alıyor.

Savaş delisi bir yarı tanrının hikayesi

2021'de raflardaki yerini alan 12 sayılık çizgi roman serisi, B (Reeves) diye bilinen ve 80 bin yılı aşkın süredir dünyada dolaşan savaş delisi bir yarı tanrıyı konu alıyor.

Ölümsüz B, şiddet ve çatışmaya karşı durdurulamaz bir çekim hissediyor ve sonunda ABD hükümetinin gözetimi altında bu açlığını tatmin edecek bir yer buluyor. Burada, sıradan insanların asla tamamlayamayacağı görevleri üstleniyor ve ardında devasa bir ceset yığını bırakırken, lanetinden kurtulmanın yolunu arıyor.

Reeves, çizgi romanı Matt Kindt'le birlikte kaleme aldı ve bu hikaye, 2027'de izleyiciyle buluşması planlanan The Batman Part II'nin senaristi Mattson Tomlin tarafından uyarlanıyor. 

Hızlı ve Öfkeli (Fast & Furious) serisi gibi gişe canavarı filmleri, dünya çapında 3 milyar dolar hasılat yapan Tayvan asıllı Amerikalı sinemacı Justin Lin, son olarak Last Days'i çekti. 

Film, misyoner John Allen Chau'nun, Hindistan'da dış dünyaya kapalı Sentinel kabilesi tarafından oklarla öldürülmeden önceki son günlerini anlatıyor. 

Neredeyse iptal edilecekti

Last Days, finansal zorluklar nedeniyle neredeyse iptal edilecekti ve Lin, tüm çalışmalarını durdurmanın eşiğine gelmişti. Ancak bu noktada devreye giren Reeves, projeyi kurtaran isim olmuş ve filmin tamamlanmasını sağlamıştı.

Lin, Collider'a verdiği röportajda süreci şu sözlerle anlattı: 

Bağımsız bir film sürecinde böyle anlar olur, size yardım eden melekler gelir. Bizim durumumuzda, bir yıl boyunca finansmanımızın hazır olduğunu düşündük, bazı insanlarla görüştüm ama sonunda bunun doğru olmadığını anladık. En karanlık anlardan biriydi. 'Elimden geleni yaptım. Denedik' diye düşündüm. Gerçekten kötü hissettim çünkü filmin başrolü Sky Yang hazırlık yapıyordu ve ben 'Sanırım buraya kadarmış' dedim.

Tam bu noktada, bir telefon her şeyi değiştirdi: 

Sonra Keanu aniden aradı ve 'Zorluk yaşadığınızı duydum. Yardım etmek istiyorum' dedi.

Independent Türkçe, GamesRadar, Hollywood Reporter, Collider



İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump, ABD'nin İran'a yönelik son askeri saldırılarının ardından İranlı Amerikalılardan büyük destek topladı. Birçok kişi, bu saldırıların Ayetullah Ali Hamaney'in iktidarını devirmeye katkıda bulunabileceğini umut ediyor.

Salı sabahı ABD Başkanı'nın arabuluculuğunda Tahran ve Tel Aviv arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce, ABD'deki İranlı topluluklar hafta sonu önemli nükleer tesislere düzenlenen saldırı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilemeye başladı.

İslam Devrimi'nin ardından 1980'lerde İran'da büyüyen Simone Derayeh, Los Angeles'ta yaşayan yaklaşık 141 bin İran asıllı kişiden biri.

Derayeh, İran halkının ülkenin Yüce Lideri ve onun teokratik rejimi tarafından "rehin tutulduğunu" söyledi.

NBC Las Vegas'a, Sovyet lideri Joseph Stalin ve Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler'in totaliter yönetimlerine atıfta bulunarak, "Süregelen baskı, Stalin ve Hitler'inkine benziyor" diye konuştu.

Bu, hikaye kitaplarında anlatılan türden bir şey.

SDFRGTH
Simone Derayeh, Los Angeles'taki İran diasporasının Trump'ın askeri eylemlerini desteklediğini NBC Las Vegas'a söyledi (NBC Las Vegas)

Trump, İran'ı "Yeniden Harika Yapmak"tan bahsederken Derayeh, Hamaney'in otoriter yönetimini zayıflatma çabalarını destekleyen birçok ses arasında sadece bir ses olduğunu iddia ediyor.

Aslında birçok İranlı, İslam Cumhuriyeti'nin zayıflamasından memnun. Maalesef, 1980'lerin başında, en zor zamanlardan bazılarını yaşayarak baskıları ilk elden deneyimledim. Toplu katliamlar, toplu infazlar. Özellikle kadınlara ve azınlıklara karşı çok, çok baskıcı yasalar.

Washington D.C.'de yaşayan İranlı Amerikalı Alireza, Baltimore Sun gazetesine, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yaptığı saldırının kendisine umut verdiğini söyledi.

Diğer liderlerin İran halkı acı çekerken seyirci kaldığını, Trump'ın saldırılarınınsa İran'ın "hiçbir şey yapamayacağı ve zayıf olduğu" mesajını açıkça verdiğini savundu.

Maryland'da yaşayan 72 yaşındaki emlakçı Reza Rofougaran, 1979'da Pehlevi hanedanlığı devrildikten kısa süre sonra Tahran'dan göç etmiş.

Gazeteye "İran'daki İslam rejimine yüzde 100 karşıyım ve rejim değişikliği umuduyla yaşıyorum" diye konuştu.

Ancak Rofougaran, kendi ülkesine yapılan saldırıları kınıyor. Diğer İranlı Amerikalıların saldırıları daha çok desteklediğini söyledi.

Sivillere saldırmıyorlar. Onlar mollalara, üst düzey [İslam Devrim Muhafızları] komutanlarına ve yetkililere saldırıyor.

Rofougaran, diğerlerinin saldırılardan "üzüntü duyduğunu" söyledi.

UIO9
ABD'nin İran'ın İsfahan nükleer teknoloji merkezine düzenlediği saldırıların ardından oluşan hasarın uydu görüntüsü (Maxar Technologies)

Neredeyse 30 yıl önce İran'dan kaçan aktivist öğrenci Elham Yaghoubian, saldırıları destekliyor ve CNN'e bunların İran, Ortadoğu ve dünya için "yararlı" olduğunu söylüyor.

Bu altyapılar, yollar, fabrikalar, binalar yeniden inşa edilebilir ancak asla geri kazanamayacağımız şey, temel hakları için ayağa kalktıklarında her seferinde acımasız rejim tarafından öldürülen tüm genç erkek ve kadınların hayatları.

Yaghoubian, çoğu İranlının savaş istemediğini kabul etmekle birlikte bunun olumlu bir sonuç getirebileceğini savundu: İran rejiminin düşüşü.

"Bu savaşı hiçbir müzakere ya da uzlaşma sona erdiremez" diye ekledi.

Barış ve refah ancak bu rejimin İran'dan uzaklaştırılmasıyla mümkün olabilir

Independent Türkçe