Lady Gaga'nın yeni şarkısı kafaları karıştırdı: Hayranlar, Taylor Swift teorisini paylaşıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Lady Gaga'nın yeni şarkısı kafaları karıştırdı: Hayranlar, Taylor Swift teorisini paylaşıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Lady Gaga hayranları, Taylor Swift'in Gaga'nın yeni albümü Mayhem'e gizli bir katkı sunduğu teorisini ortaya attı.

Albümün "How Bad Do U Want Me" adlı 9. parçası, Swift'in çalışmalarıyla belirgin vokal benzerlikleri olan bir 1980'ler synth-pop şarkısı.

Hayranlar şarkı hakkında ikiye bölünmüş durumda. Bazıları bunun iki sanatçı arasında ayrı bir işbirliği olduğunu düşünürken, diğerleri bunu Swift'in çalışmasının doğrudan "parodisi" diye niteledi.

Bir grup hayran Swift'in şarkıya geri vokal yapıp yapmadığını merak etti. Ancak Swift'in adı albümde geçmiyor ve aslında şarkıda da bulunmuyor.

Bir kişi X'te, "Benim teorim Taylor'ın How Bad Do You Want Me'yi gizlice Gaga için yazdığı... Prodüksiyon? Vokal tarzı? Sözler?? 2014-2019 Taylor diye bağırıyor" yazdı. Diğerleriyse şarkının Swift'in ödüllü 2022 albümü Midnights ve 2014 albümü 1989'daki çalışmalara benzediğine dikkat çekti.

Diğer hayranlarsa ses benzerliğinden dolayı hayal kırıklığına uğramış görünüyor. Biri, "How Bad Do You Want Me'yi çaldım ve annem bunun Gaga'ya sattığı bir Taylor Swift şarkısı olup olmadığını sordu. Ağlıyorum" derken, bir diğeri "Lady Gaga albümünde neden Taylor Swift şarkısı var?" diye ekledi.

Bir dinleyici de şunları söyledi:

'How Bad Do U Want Me' gerçekten de Gaga, bir Taylor Swift şarkısının parodisini yapmaya çalışmış ve sonuçta tam olarak onun gerçek şarkılarına benzemiş gibi geliyor.

Hayranları, müzisyenin geçmişte de 2008 tarihli "Eh Eh (Nothing Else I Can Say)" gibi aynı synth-pop havasında şarkılar yayımladığına dikkat çekerek Gaga'yı savundu.

Bu sadece kadınsı tarza ve 1980'lerin parlak synth'lerine sahip bir pop şarkısı... Eh Eh'i (Nothing Else I Can Say) duymadınız mı? Lady Gaga bu tür şarkılara yabancı değil.

The Independent için kaleme aldığı ve albüme 5 yıldız verdiği incelemesinde Helen Brown, "How Bad Do U Want Me"nin dalgalı anlatımını ve vokal tarzını Taylor Swift'e dayandırdığını belirtiyor.

Brown, Mayhem'in "Lady Gaga'nın 2008'deki ilk albümü The Fame'in meydan okuyan çok tuhaf elektropop ruhunu" hatırlattığını ve "son 10 yılın daha güvenli müzikal seçimleri ve düşen satışlarının sönen şişme bebeğini doldurduğunu" yazdı.

Brown, "Lady Gaga'nın 6. stüdyo albümü Mayhem, Anne Canavar'ın tüm şok-korku-pop ihtişamıyla geri dönüşünü selamlıyor" diye ekledi.

The Guardian'dan Alexis Petridis albüme 4 yıldız verdi fakat en büyük düşüşün iyi başlasa da "Taylor Swift'in melodik etkisinin biraz fazla belirgin olduğu bir şarkıya dönüşen 'How Bad Do U Want Me'" olduğunu belirtti.

Independent Türkçe



Samanyolu'nun kalbinde yeni bir karanlık madde adayı mı saklanıyor?

Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)
Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)
TT

Samanyolu'nun kalbinde yeni bir karanlık madde adayı mı saklanıyor?

Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)
Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)

Bilim insanları gizemli karanlık maddenin, mevcut teorilerde varsayılandan daha hafif olduğunu ve parçacıkları çarpışınca birbirlerini yok ettiğini öne sürdü.

Evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu kabul edilen karanlık madde, ışıkla etkileşime girmediği için gözlemlenemiyor. Ancak astrofizikçiler, karanlık maddenin kütleçekimle etkileşime girdiğini ve böylece ışık ve görülebilen maddeyi etkilediğini tahmin ediyor.

Bu gizemli "madde" için önde gelen adaylardan biri de zayıf etkileşimli büyük kütleli parçacık (WIMP). WIMP'lerin tek başlarına görülebilen maddeyi etkilemeden onun içinden geçebildiği fakat büyük kümeler halinde evreni şekillendirecek kadar kütleye sahip olduğu düşünülüyor.

Bilim insanları karanlık maddenin yapısını daha iyi anlamaya çalışırken, hakemli dergi Physical Review Letters'ta dün (10 Mart) yayımlanan makalede, sanılandan daha hafif parçacıkların sözkonusu olabileceği iddia edildi.

Araştırmacılar, Samanyolu Galaksisi'nin merkezindeki Merkezi Moleküler Bölge'ye (Central Molecular Zone/CMZ) odaklandı. 

Bu bölgede yüksek miktarda iyonize, yani negatif yüklü elektronları koparılmış gaz var. Ancak bu süreç için gereken muazzam seviyedeki enerjinin nereden geldiği anlaşılamıyor.

King's College London'dan çalışmaya liderlik eden Shyam Balaji "Galaksimizin merkezinde pozitif yüklü hidrojenden oluşan devasa bulutlar var. Bu durum bilim insanları için onlarca yıldır gizemini koruyor çünkü normalde gaz nötrdür" diyor.

Balaji ve ekibine göre iki karanlık madde parçacığı birbirlerini yok ederek negatif yüklü bir elektron ve onun pozitif yüklü eşdeğeri olan pozitron yaratıyor olabilir. Bu sürecin CMZ'deki iyonize gazın oluşması için gereken enerjiyi sağlayabileceğini öne sürüyorlar.

"Samanyolu'nun merkezinde görülen olağandışı bir etkiden, protondan daha hafif karanlık maddenin sorumlu olabileceğini savunuyoruz" diyen Balaji ekliyor: 

Genellikle kütleçekim etkileriyle incelenen çoğu karanlık madde adayının aksine karanlık maddenin bu formu, gazı iyonize ederek, esasen CMZ'deki atomlardan elektronları sıyırarak kendini gösteriyor olabilir.

Araştırmacılar bu sürecin sorumlusu olabileceği söylenen kozmik ışınların, CMZ'de gözlemlenen seviyede iyonlaşmayı açıklayamayacağını belirtiyor. 

Ekibe göre CMZ'den gelen iyonlaşma sinyali, diğer birçok karanlık madde adayından daha hafif ve kozmik ışınlardan daha yavaş hareket eden bir kaynağa işaret ediyor.

Ayrıca galaksi merkezindeki ortamdan kozmik ışınlar sorumlu olsaydı, gama ışınlarının da salınması gerektiğini ekliyorlar. Ancak CMZ üzerinde yapılan gözlemlerde böyle bir şeye rastlanmadı. Sadece galaksinin merkezinden gelen, açıklanamayan soluk bir gama ışını parıltısı var.

Balaji, "Eğer iyonlaşmayla bu gama ışını salımı arasında doğrudan bir bağlantı bulursak, bu karanlık madde  teorisini destekleyebilir" diyerek ekliyor: 

Bu iki sinyal arasında biraz korelasyon var ancak şu aşamada güçlü bir şey söylemek için daha fazla veriye ihtiyacımız var.

Son çalışma, bir yandan Samanyolu'nun merkezindeki gizeme açıklama sunması bir yandan da karanlık madde adaylarına yenisini eklemesiyle öne çıkıyor. CMZ'deki iyonlaşmaya dair daha kapsamlı veriler ve farklı ihtimallerin elenmesi, bu teorinin güçlenmesine katkı sunabilir. 

Balaji "Eğer bu teori doğruysa, karanlık maddeyi sadece kütleçekimle değil, galaksimizin dokusunu şekillendirme biçimiyle de incelemek üzere, tamamen yeni bir yol açabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, BBC Sky at Night Magazine, Physical Review Letters