Oscarlı yıldız 6 yıl sonra beyazperdeye dönüyor

Matthew McConaughey, Jean-Marc Vallée'nin yönettiği 2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi olmuştu (Focus Features)
Matthew McConaughey, Jean-Marc Vallée'nin yönettiği 2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi olmuştu (Focus Features)
TT

Oscarlı yıldız 6 yıl sonra beyazperdeye dönüyor

Matthew McConaughey, Jean-Marc Vallée'nin yönettiği 2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi olmuştu (Focus Features)
Matthew McConaughey, Jean-Marc Vallée'nin yönettiği 2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ının sahibi olmuştu (Focus Features)

Yıldızlararası (Interstellar), Sınırsızlar Kulübü (Dallas Buyers Club) ve Kaçak (Mud) gibi yapımların yıldızı Matthew McConaughey, uzun bir aradan sonra yeni filmi The Rivals of Amziah King'le beyazperdeye dönüyor. 

Ünlü oyuncu, en son 2019'da Guy Ritchie imzalı The Gentlemen'da Hugh Grant ve Collin Farrell gibi isimlerle rol almıştı. Suç ve gerilim türündeki yeni filminde ise McConaughey'ye Kurt Russell ve Cole Sprouse eşlik ediyor.

Hayranların iple çektiği dönüşü hakkında Variety'ye konuşan 55 yaşındaki McConaughey, "Birkaç şeyi yeniden hatırladım" diyerek ekledi: 

Birincisi, oyunculuk yapmayı gerçekten ne kadar sevdiğimi fark ettim. İkincisi, kendime dedim ki, 'Hey McConaughey, sen bu işte gerçekten çok iyisin.' Üçüncüsü ise, oyunculuğun benim için bir dinlence olduğunu anladım. Burada kastettiğim şey, performans sergilerken tamamen ona odaklanmam. Sabah evden çıkarken eşim bana, 'Git, işini yap. Çocuklarla ilgileniyorum, biz iyiyiz' diyor. İşte bu benim için tatil gibi çünkü o an sadece tek bir şeye, karakterimin gerçeğini bulmaya odaklanıyorum.

Prestijli festivalde prömiyer yapacak

Yönetmenliğini Gecenin Sonsuzluğu'yla (The Vast of Night) tanınan Andrew Patterson'ın üstlendiği The Rivals of Amziah King dünya prömiyerini ABD'nin Teksas eyaletindeki Austin'de her yıl düzenlenen SXSW Festivali kapsamında yapacak. Film, festivalde iki kez gösterilecek. İlki 10 Mart'ta yani bugün, ikinci gösterimse 13 Mart'ta gerçekleşecek.

Resmi açıklamaya göre filmin konusu şöyle:

Oklahoma kırsalının derinliklerinde, karizmatik ve müzikal yetenekleriyle dikkat çeken Amziah King, bir grup uyumsuz insanı bir araya getirerek bir müzik grubu kurar ve kasabanın en iyi bal üretim operasyonunu yönetir. Ancak yolları yıllar önce ayrılan evlatlık kızı beklenmedik bir şekilde geri dönünce Amziah, onunla yeniden bağ kurmak ve bir aile işi yaratmak için kolları sıvar. Fakat bal piyasası acımasızdır ve Amziah'nın rakipleri, kurduğu her şeyi yok etmekle tehdit etmektedir.

McConaughey'nin yaklaşan tek projesi bu değil. Amerikalı aktör, Paul Greengrass'ın merakla beklenen draması The Lost Bus'ta da rol alacak. 

Hayatta kalma temalı bu gerilim filmi, Lizzie Johnson'ın Paradise: One Town's Struggle to Survive an American Wildfire (Cennet: Bir Kasabanın Amerikan Orman Yangınında Hayatta Kalma Mücadelesi) adlı kitabından uyarlanıyor. 

Filmin yapımcıları arasında Oscarlı oyuncu Jamie Lee Curtis de yer alıyor. The Lost Bus'ın çekimleri Nisan 2024'te tamamlandı ancak henüz resmi vizyon tarihi açıklanmadı.

Independent Türkçe, Variety, CBR.com, Men's Journal



Volkanın yakınından çıkan metal eşyalar, 3 bin 400 yıl öncesine ışık tutuyor

Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)
Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)
TT

Volkanın yakınından çıkan metal eşyalar, 3 bin 400 yıl öncesine ışık tutuyor

Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)
Somló Tepesi'nden Erken Demir Çağı metal buluntuları (Laszlo Gyorgy/Antiquity)

Macaristan'da volkanik bir tepenin yakınlarında ortaya çıkarılan metal eşya yığını, 3 bin 400 yıl önce Avrupa'da yaşamış eski bir nüfusun gizemlerinin çözülmesini sağladı.

Macaristan'ın batısındaki Somló volkanik tepesinde yapılan kazılarda, MÖ 1450'yle MÖ 800 arasındaki Geç Tunç Çağı ve MÖ 800'le MÖ 450 arasındaki Erken Demir Çağı'na tarihlenen mücevherler, silahlar ve süslemeler de dahil yüzlerce eser keşfedildi.

Kazılarda ayrıca deri kalıntıları ve kehribar boncukların yanı sıra yaban domuzu ve evcil domuz dişleri de dahil başka kadim malzemeler de ortaya çıkarıldı.

Antiquity adlı akademik dergide yayımlanan çalışmaya göre, bu eserlerin en eskilerinden bazıları MÖ 1400'le MÖ 1300 arasına tarihleniyor.

Bulgular, MÖ 13. ve 6. yüzyıllar arasında Batı Macaristan'da önemli bir insan varlığına işaret ediyor.

Son yıllarda Avrupa'nın pek çok yerinde erken dönem şehirciliğine yönelik araştırmalar artmış olsa da tepe yerleşimleri üzerine yapılan çalışma sayısı az.

Yaklaşık 431 metre yüksekliğindeki ve taşocakçılığı nedeniyle el değmemiş Macar tepesi yakınlarında daha önce yapılan bir kazıda, anıtsal mezar höyüklerinde Erken Demir Çağı'na ait mezar eşyaları bulunmuş ve bu da Somló gibi simgesel yapıların seçkin bir savaşçı lider sınıfının güç merkezleri olduğunu göstermişti.

Yeni çalışmada araştırmacılar, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı'nda insanların yoğun olarak yaşadığı bir alan bulmak için havadan lazer tarama ve metal dedektörü araştırmaları yaptı.

MÖ 13. ve 6. yüzyıllar arasında burada yaşayan insanların seçkin savaşçılar tarafından yönetilen kabile veya klan temelli toplumlar olduğu sonucuna vardılar.

Son kazıda tepenin güneydoğu kesiminde 900 kadar metal obje bulundu. Bunlardan biri, Batı Macaristan'da bulunan, Geç Tunç Çağı'nın sonlarına ait ilk seramik kap örneği.

"Seramik kapların içindeki birikme bu döneme işaret etmiş ancak bu hiç belgelenmemişti" diyen araştırmacılar, bazı kaplarda Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı geçimlik gıdaları olarak bilinen mercimek ve parçalanmış küçük tohumlu tahıl birikintileri bulduklarını da sözlerine ekledi.

Çalışmada, "Ortaya çıkarılan zulalar, Somló Tepesi'nde kasıtlı ve karmaşık bir istifleme geleneğine tanıklık ediyor" diye yazdılar.

Büyük miktarlarda bronz topaklar, damlacıklar, döküm fıskiyeleri ve bir tarafı kavisli, bir tarafı düz olan parçalanmış külçeler, platoda tunç işleme atölyelerinin varlığına işaret ediyor.

Bulgular ayrıca bölgenin Geç Tunç Çağı'ndan Erken Demir Çağı'na nasıl geçtiği hakkında da fikir veriyor.

Araştırmada, "Erken Demir Çağı'na geçiş sırasında tepede yerleşim kesintisiz devam etmiş gibi görünüyor" dendi.

Independent Türkçe