Scarlett Johansson, yeni filmi için stüdyodan gördüğü baskıyı anlattı

Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett karakterini canlandırıyor (Universal)
Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett karakterini canlandırıyor (Universal)
TT

Scarlett Johansson, yeni filmi için stüdyodan gördüğü baskıyı anlattı

Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett karakterini canlandırıyor (Universal)
Scarlett Johansson, Jurassic World: Yeniden Doğuş'ta üç dinozordan genetik materyal elde etmek için görevlendirilen keşif ekibinin lideri Zora Bennett karakterini canlandırıyor (Universal)

Scarlett Johansson, sosyal medya kullanmayan nadir Hollywood yıldızlarından biri. Ve Jurassic World serisinin yeni filmi için bile bu kararından caymayı düşünmüyor.

Moda ve kadın dergisi InStyle'ın dün yayımlanan kapak röportajında Johansson, filmin stüdyosu Universal Pictures'ın kendisinden 2 Temmuz'da vizyona girecek Jurassic World: Yeniden Doğuş (Jurassic World: Rebirth) için Instagram hesabı açmasını talep ettiğini açıkladı. Ancak Johansson bu fikre sıcak bakmadı.

"Hâlâ üzerimde sosyal medyaya katılmam için çok fazla baskı var. Bugün bile Universal'dan bir e-posta aldım ve 'Jurassic World: Yeniden Doğuş'un vizyon tarihiyle eş zamanlı olarak Instagram'a katılmayı düşünür müsün?' dediler" diye konuştu. 

Kendime sadık kalmanın bir yolu var mı?

40 yaşındaki yıldız, ardından şu soruyu sordu: 

Bunu yapmanın ve kendime sadık kalmanın bir yolu var mı? Yapabileceğimi pek sanmıyorum.

Johansson buna rağmen, iş açısından sosyal medyanın sunduğu fırsatların farkında olduğunu da kabul etti. Kendi cilt bakım markası The Outset'in Instagram sayfasında zaman zaman yer aldığını belirterek, "Bu farklı bir şey. Eğlenceli, komik ve minimal düzeyde müdahaleci" dedi.

"Öyle biri değilim"

Ancak Amerikalı aktris şunu da ekledi: 

Ortaya koyduğum işlerin hepsi gerçekliğe dayanıyor. Bu en önemli unsur. Eğer sosyal medyayı gerçekten sevseydim, kesinlikle bu akıma katılırdım. Ama öyle biri değilim. Ayrıca bence film de gayet iyi iş yapacak.

Johansson, sosyal medyadan uzak durmayı tercih eden tek Hollywood yıldızı değil. Daha önce Happy Sad Confused podcast'inde konuşan Maya Hawke da günümüzde oyunculukla şöhret arasındaki çizginin fazlasıyla bulanıklaştığından bahsetmişti. Ayrıca bazı yapımcıların oyuncuları takipçi sayısına göre seçtiğini paylaşmıştı.

Marvel dünyasına dönecek mi?

Jurassic World: Yeniden Doğuş'un başarısı, Johansson'a Marvel Sinematik Evreni'ndeki Black Widow karakterinin ardından yeni bir büyük seri zaferi kazandırabilir. 

Johansson'ın canlandırdığı Natasha Romanoff, 2019'da vizyona giren Avengers: Endgame'de ölmüş, ardından Black Widow adlı solo filmiyle son kez izleyici karşısına çıkmıştı. 

Johansson, InStyle röportajında Marvel dünyasına dönüş ihtimalini kesin bir dille reddetti. "Natasha öldü. O gerçekten öldü. Öldü, tamam mı? Hayranlar bunu kabul etmek istemiyor" diyen Johansson, sözlerine şöyle devam etti: 

Hâlâ 'Ama geri dönebilir' diyorlar. Bakın, bence evrenin dengesi tamamen onun elinde. Onu bırakmak zorundayız. O dünyayı kurtardı. Bırakın kahramanlık anını yaşasın.

Mahershala Ali ve Jonathan Bailey eşlik ediyor

Johansson, Yeniden Doğuş'ta başrolleri Oscar ödüllü Mahershala Ali ve Emmy adayı Jonathan Bailey'yle paylaşıyor.

Filmin yönetmen koltuğunda İstila (Monsters) ve Godzilla'yla tanınan Gareth Edwards otururken, senaryo Michael Crichton ve David Koepp imzası taşıyor. 

31 yıllık meşhur serinin 7. filmi olacak bu yapım için paylaşılan resmi özet şu şekilde:

Jurassic World: Hakimiyet'ten (Jurassic World Dominion) 5 yıl sonra bir keşif ekibi, çığır açacak bir tıbbi buluş için tarih öncesi üç dev yaratığın DNA'sını çıkarmak amacıyla ıssız ekvator bölgelerine cesur bir yolculuğa çıkar.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety, InStyle



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe