Bebek bezi alan Millie Bobby Brown, hamilelik söylentilerini yanıtladı

Brown hamile olmadığını doğruladı (AFP)
Brown hamile olmadığını doğruladı (AFP)
TT

Bebek bezi alan Millie Bobby Brown, hamilelik söylentilerini yanıtladı

Brown hamile olmadığını doğruladı (AFP)
Brown hamile olmadığını doğruladı (AFP)

Millie Bobby Brown, bebek bezi alırken görülmesinin ardından çıkan hamilelik söylentilerine yanıt verdi.

Görünüşüyle ilgili pek çok tartışmanın odağında yer alan 21 yaşındaki Stranger Things yıldızı, tarzı hakkındaki medya saldırılarını ve "zorbalığı" kınamak için önceki günlerde bir açıklama yapmıştı. Yıldız, 90'larda geçen yeni projesi Sanal Ülke'nin (The Electric State) tanıtımı için o döneme özgü bir giyim tarzı benimsemişti.

Geçen yıl mayısta Jake Bongiovi'yle evlenen Brown, yeni eşiyle birlikte yaşadığı çiftlikte kırsal hayatın tadını çıkarıyor. Ancak bu mutluluk, hamile olduğu söylentileriyle birlikte olumsuzlukları da beraberinde getirdi.

Kendisiyle birlikte yaşayan 35 köpek (10'u içeride, 25'i dışarıda yaşayan evcil hayvan) de dahil çok sayıda hayvanı olan oyuncu, keçileri kurtarmaktan da keyif alıyor.

Smartless podcast'inde konuşan Enola Holmes yıldızı "Jake bir noktada çizgiyi çekmek zorunda kaldı çünkü yatağımızda uyuyan bu keçileri getiriyorduk ve altları bezliydi" dedi. 

Biberon, bebek bezi ve ne var ne yoksa satın aldığım için insanlar hamile olduğumu düşünmeye başladı.

Yavru keçilerin beze ihtiyaç duyduğunu ve spekülasyonlara bunun yol açtığını açıkladı.

Oyuncu "Esasen bebeklerdi" diye devam etti. 

Ben de onlarla ve Jake'le birlikte uyuyordum. Aramızda yatıyorlardı ve çok sevimliydiler. Sonra 8 haftalık falan olunca tamamen büyüyorlar, boynuzları çıkıyor ve dışarı çıkmak istiyorlar.

"Sokaklardan ve saklandıkları yerlerden köpekleri kurtarıyorum" diye ekledi.

Brown, gelecekte çocuk yapma planlarını açıklayarak Bongiovi'nin de kendisinin de birden fazla kardeşi olduğu için "büyük bir aileye" sahip olmanın kendisi için önem taşıdığını söyledi.

Yıldız isim, "Elbette kendimi bir oyuncu ve yapımcı olarak geliştirmeye odaklanmak istiyorum ama aynı zamanda bir aile kurmanın da çok önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.

Şahsen benim için bu çok büyük bir şey. Jake, 'Evlenene kadar bunu yapamayız' diyordu. Yani onun olayı buydu. Bense 'Gerçekten bir aile istiyorum' diyordum. Gerçekten büyük bir aile istiyorum. Ben 4 çocuktan biriyim; o da 4 çocuktan biri. Yani bu kesinlikle geleceğimizde var.

Independent Türkçe



En büyük kitlesel yok oluşta canlılara vaha olan bölge keşfedildi

Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)
Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)
TT

En büyük kitlesel yok oluşta canlılara vaha olan bölge keşfedildi

Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)
Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)

Çin'deki bir bölgenin, bugüne kadarki en şiddetli kitlesel yok oluştan diğer alanlara göre çok daha az etkilendiği bulundu. Bilim insanları bu bölgenin, canlılar için bir vaha görevi gördüğünü söylüyor.

Büyük Ölüm diye de bilinen Permiyen-Triyas yok oluşu yaklaşık 252 milyon yıl önce gerçekleştiğinde, denizdeki türlerin yüzde 80 ila 90'ını ortadan kaldırdığı tahmin ediliyor. 

Ancak bilinen 5 kitlesel yok oluştan en büyüğü kabul edilen bu olayda, karadaki türlerin ne kadarının silindiği konusunda fikir birliği sağlanamıyor. 

Bir teoriye göre Sibirya'daki volkanik patlamaların yol açtığı orman yangınları, asit yağmurları ve zehirli gazlar nedeniyle karasal türler de muazzam bir yıkıma uğramıştı. Güney Çin'de ve süper kıta Gondvana'daki Gigantopteris bitkilerinin, yaklaşık 252 milyon yıl önce yok olması bu iddiayı destekliyor.

Öte yandan Büyük Ölüm'den önce yaşayan bazı bitkilerin sonrasında da varlığını sürdürdüğüne işaret eden fosiller, teoriye gölge düşürüyor.

Uluslararası bir araştırma ekibi, Çin'deki Turfan-Kumul Havzası'nda fosil polen ve spor örneklerini detaylı bir şekilde analiz etti ve yeni bir tarihleme tekniği kullanarak karasal bitkilerin kitlesel yok oluştan sağ çıkabildiği bir ortamın varlığını ortaya koydu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (12 Mart) yayımlanan çalışmada, eğrelti otu çayırları ve iğne yapraklı ormanların, Büyük Ölüm'ün başlamasından 160 bin yıl öncesinden, bitiminden 160 bin yıl sonrasına kadar sürekli olarak geliştiği bulundu.

Çin Bilimler Akademisi'nden Mingli Wan, ortak yazarı olduğu çalışmanın bulguları hakkında şöyle diyor: 

Sağlam ağaç gövdeleri ve eğrelti otu saplarının varlığı, bu mikrofosillerin başka bir yerden taşınmadığını ve yerel bitki örtüsünü temsil ettiğini doğruluyor.

Bilim insanları bazı türlerin soyunun tükendiğini ancak bölgedeki spor ve polen türlerinin yok olma oranının sadece yüzde 21 olduğunu saptadı.

Yeni çalışmada ayrıca bölge ekosisteminin kitlesel yok oluşun ardından diğer yerlere kıyasla 10 kat daha hızlı toparlandığı tespit edildi. 

Bölgenin kısmen nemli ve yağışlı ikliminin bu dayanıklılığa zemin hazırladığı ve bitki örtüsünün göç eden hayvanlara destek sağladığı tahmin ediliyor. Bilim insanları bölgenin Büyük Ölüm'den sadece 75 bin yıl sonra hem etçil hem otçul olmak üzere çeşitli türlerin yaşadığı bir ortam sunduğunu belirtiyor.

Makalenin bir diğer yazarı Feng Liu "Bu durum, yerel iklim ve coğrafi faktörlerin şaşırtıcı direnç noktaları yaratabileceğini göstererek küresel çaptaki çevresel değişimler karşısında koruma çabalarına umut veriyor" diyor. 

Independent Türkçe, Popular Science, Interesting Engineering, Science Advances