Kiss'in solisti Gene Simmons'a 12 bin dolar veren asistanlık yapabilecek

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kiss'in solisti Gene Simmons'a 12 bin dolar veren asistanlık yapabilecek

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kiss'in solisti Gene Simmons, hayranlarına geçici asistanı olmaları için hayatta bir kez karşılaşabilecekleri bir fırsat sunuyor. Ancak bunun için yüklü ücret ödemeleri gerekecek.

75 yaşındaki rockçı, alışılagelmiş iş başvuru süreci yerine grubuyla birlikte bu bahar çıkacağı turnede bir günlüğüne kendisine katılmadan önce 12 bin 495 doları gözden çıkarabilecek ilgili kişileri arıyor.

"The Ultimate Gene Simmons Experience", ekibin kurulumuna yardım etmek gibi bazı el işlerini içerecek olsa da ses provasında oturmak, grupla birlikte mekana varmak ve sahne arkasında takılmak gibi diğer benzersiz deneyimler de sunulacak.

Şapka, tişört ve lamine VIP geçiş kartı gibi Gene Simmons Band ekibinin ürünlerini almanın yanı sıra Kiss'in bas gitaristiyle bir yemek de yiyebilecekler.

Ardından konser sırasında katılımcılar, Simmons'ın kendilerini sahnede bilet alan izleyicilere kısaca tanıtmasını bekleyebilir.

Fotoğraf çekilmesine ve bir misafirin de eşlik etmesine izin veriliyor.

Hediyelik eşyalara gelince; rock yıldızı, konserde çalınan şarkıların imzalı bir listesi, imzalı bir prova bas gitarı hediye edecek ve enstrüman olmaması koşuluyla imzalaması için en fazla 4 kişisel eşya getirilmesine izin verecek.

İsrail doğumlu müzisyen, solo konser turnesine 28 Nisan'da Florida'nın Tallahassee kentinde başlayacak.

Simmons ünlü rock grubu Kiss'i 1973'te gitarist Paul Stanley'yle kurdu. İkili daha sonra Peter Criss'i davula ve Ace Freshley'yi de solo gitara getirdi.

Sonraki 6 yılda Kiss, dünyanın her yerinde birlikte kayıt yaptı ve konser verdi. Grup üyeleri, 1979'da kendi bireysel albümlerini kaydetmek üzere kısa süreliğine dağıldılar.

2002'den 2023'e kadar Thomas Cunningham Thayer grubun baş gitarist ve vokalistiydi.

Grup, 2019'da dünya çapında veda turnesine çıkmış ve ardından Aralık 2023'te her şeyin başladığı New York'ta sahne alarak son konserini vermişti.

Independent Türkçe



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe