Gizemli radyo sinyalleri, uzayın "eşi benzeri görülmemiş" bir yerinden geliyor

Birbirlerinin yörüngesinde dönen ve radyo sinyalleri yayan bir kırmızı cüce (solda) ve bir beyaz cücenin tasviri (Daniëlle Futselaar/artsource.nl)
Birbirlerinin yörüngesinde dönen ve radyo sinyalleri yayan bir kırmızı cüce (solda) ve bir beyaz cücenin tasviri (Daniëlle Futselaar/artsource.nl)
TT

Gizemli radyo sinyalleri, uzayın "eşi benzeri görülmemiş" bir yerinden geliyor

Birbirlerinin yörüngesinde dönen ve radyo sinyalleri yayan bir kırmızı cüce (solda) ve bir beyaz cücenin tasviri (Daniëlle Futselaar/artsource.nl)
Birbirlerinin yörüngesinde dönen ve radyo sinyalleri yayan bir kırmızı cüce (solda) ve bir beyaz cücenin tasviri (Daniëlle Futselaar/artsource.nl)

Gizemli radyo sinyalleri, bilim insanlarının daha önce hiç görmediği bir yerden geliyor.

Bir şey 10 yıldır, her iki saatte bir bize doğru radyo sinyali patlamaları gönderiyor ve bunlar kabaca Büyük Kepçe takımyıldızından geliyor.

Ancak yıllarca birden fazla teleskop kullanılarak yapılan çalışmalar nihayet nereden geliyor olabileceklerini ortaya çıkardı. Araştırmacılar, uzun radyo patlamalarının bir çift ölü yıldızdan yayıldığına inanıyor.

Bilim insanları iki yıldızın (bir kırmızı cüce ve bir beyaz cüce) birbirlerinin etrafında, manyetik alanları birbirleriyle etkileşime girecek kadar sıkı bir yörüngede döndüğünü düşünüyor. Bunlar her iki saatte bir birbirine çarpınca bir radyo sinyali patlaması gönderiyor.

Gökbilimciler daha önce bu kadar uzun radyo sinyallerinin izini sadece nötron yıldızlarına kadar sürebilmişti. Ancak yeni çalışma ilk kez bu sinyallerin, ikili bir sistemde birbirine kilitlenmiş yıldızların hareketinden de kaynaklanabileceğini öne sürüyor.

Bu atımlar, birkaç saniyeyle birkaç dakika arasında sürebilen kısa radyo sinyal parlamaları. Gökbilimcileri büyüleyen ve hâlâ gizemini koruyan benzer bir olgu olan hızlı radyo patlamalarına (FRB) benzeseler de onlardan biraz farklılar.

Kilpatrick, "Radyo atımları, FRB'lere çok benziyor ancak ikisinin uzunluğu farklı" diyor. 

Bu atımlar, FRB'lerden çok daha düşük enerjilere sahip ve milisaniyeler süren FRB'lerin aksine genellikle birkaç saniye devam ediyor. Uzun periyotlu radyo geçişleri ve FRB'ler arasında bir nesne sürekliliği olup olmadığı veya bunların farklı popülasyonlar olup olmadığı hâlâ büyük bir soru işareti.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Sporadic radio pulses from a white dwarf binary at the orbital period" (Yörünge dönemindeki bir beyaz cüce ikilisinden gelen sporadik radyo atımları) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe



NASA'nın devre dışı kalan sondası, gökbilimcileri şaşkına çevirdi

Nasa Relay 2 (Nasa)
Nasa Relay 2 (Nasa)
TT

NASA'nın devre dışı kalan sondası, gökbilimcileri şaşkına çevirdi

Nasa Relay 2 (Nasa)
Nasa Relay 2 (Nasa)

Uzun süredir ölü olan bir NASA uydusu, yakın zamanda aniden güçlü bir enerji patlaması yayarak bilim insanlarını şaşkına çevirdi.

Avustralya'nın Curtin Üniversitesi'ndeki astronomlar, 1960'ların sonlarından beri uzayda ölü olan uydudan gelen tuhaf sinyali, gece gökyüzündeki diğer her şeyi kısa süreliğine gölgede bırakan bir sinyal kaydettikten sonra keşfetti.

Önceleri bu sinyalin bir pulsardan veya başka bir keşfedilmemiş kozmik cisimden kaynaklandığını düşündüler. Ancak yapılan analiz, sinyalin kaynağının Dünya'ya çok yakın olduğunu ortaya çıkardı.

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş çalışmada, "Patlamanın 4 bin 500 km uzaklıkta olması, kaynağının bir Dünya uydusu olduğunu gösteriyor" sonucuna vardılar.

"İnanılmaz derecede güçlü" enerji patlaması, uydunun küçük bir göktaşı veya uzay çöpü parçasıyla çarpışması sonucu oluşmuş olabilir.

Astronomlar sonunda sinyalin kaynağını, 1964'te fırlatılan ve üç yıl sonra işlevini yitiren deneysel bir uydu olan NASA'nın Relay 2 uydusuna kadar izledi.

Uzay aracının içinde onlarca yıldır biriken elektriğin, başka bir nesneyle çarpıştığında "elektrostatik deşarj"a neden olduğunu söylediler.

"Mikro göktaşı çarpışmasının ardından meydana gelen elektrostatik deşarj veya plazma deşarjının patlamanın makul bir açıklaması olduğunu düşünüyoruz" diye yazdılar.

Uzay araçlarının uzay ortamıyla etkileşimlerinden kaynaklanan bu tür şarjlar iyi belgelenmiştir. Bu durum, uzay aracındaki elektronlar ve yüklü parçacıkların birikmesi sonucu ortaya çıkıyor. Yüzeyleriyle uzay aracı ve uzay arasında büyük voltaj farklarına yol açıyor. Bilim insanları, "Uzay aracı, öncelikle uzay ortamındaki plazmayla etkileşim yoluyla elektronların birikmesiyle yükleniyor" diye açıkladı.

Yeterli voltaj elde edildiğinde, genellikle uzay aracındaki yakın yüzeyler/malzemeler arasında elektrostatik deşarj meydana geliyor.

Bu tür yüklü uzay sondalarından salınan enerjinin en az birkaç mikrosaniye sürdüğü düşünülüyordu. Ancak son keşifte, yüksek enerjili deşarj keskin ve sadece milyarda bir saniye sürdü.

Gökbilimciler, "Bu patlamanın elektrostatik deşarj olayından veya muhtemelen bir mikro göktaşı çarpmasından kaynaklandığını ve bu tür olayların nispeten yaygın olabileceğini düşünüyoruz" sonucuna vardı.

Gelecekteki uzay sondalarının ve gökyüzü izleme ekipmanlarının bu tür enerji deşarj olaylarını daha iyi tespit edebilmek için "uygun şekilde yenilenmesini" umuyorlar.

Independent Türkçe