Mısır'da birkaç gün sonra başlayacak olan Ramazan dizi sezonunda ‘kadın ağırlıklı’ bir sezon yaşanacak ve kadın sanatçılar çeşitli konuları işleyen dizilerle seyirci karşısına çıkacak.
Söz konusu isimler arasında Danya Semir Ganem, Emine Halil, Rojina, Gade Abdurrazık, Hanan Mutava ve diğerleri yer alıyor. Bu diziler, son yıllarda varlığını önemli ölçüde hissettiren 15 bölümlük kategoriye giriyor.
Rojina, Mahmud İzzet'in senaryosunu yazdığı ve Mey Memduh'un yönettiği, Amr Abdulcelil ile Muhammed Rıdvan'ın da aralarında bulunduğu bir grup sanatçının rol aldığı yeni dizisi ‘Hasbet Omri’ ile üst üste beşinci yıl da bir Ramazan dizisinde rol alıyor.
Gade Abdurrazık, Salah Ebu Seyf'in Mısırlı yazar Emin Yusuf Garab'ın romanından uyarladığı ve başrollerini Tahya Carioca ve Şukri Serhan'ın paylaştığı, 1950'lerde çekilen aynı adlı klasik filmden uyarlanan Şebab İmrae'nin başrolünde yer alıyor. Muhammed Mahmud, Yusuf Ömer ve Amr Vehbe'nin rol aldığı diziyi Muhammed Süleyman Abdulmalik yazdı ve Ahmed Hasan yönetti.
Danya Semir Ganem, Kerim Yusuf tarafından yazılan ve Ahmed el-Cundi tarafından yönetilen komedi dizisi ‘Jet Selime’ ile geçen yılki yokluğunun ardından seyirci karşısına geri dönüyor.
Emine Halil geçen yılki yokluğunun ardından bu yıl Lam Şemsiyye’de rol alacak. Ahmed es-Saadni ve Yusra el-Levzi'nin başrollerini paylaştığı dizi Meryem Naum tarafından yazıldı ve Kerim eş-Şenavi tarafından yönetildi.
Hanan Mutava, Ahmed Abdulfettah'ın yazdığı ve Hani Hamdi'nin yönettiği ‘Hayat ev Mevt’ ile seyirci karşısına çıkarken, Ahmed Aşur'un yazdığı ve Kerim Rıfat'ın yönettiği Benat Hemam, aktrisler Huriye Ferağli ve Vefa Amir'i bir araya getiriyor.
Mısırlı eleştirmen Fayize Hindavi, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, sinemadaki kadın varlığının erkeklere oranlara düşük olmasının aksine, Ramazan dizilerindeki kadın kahramanların uzun yıllardır var olduğunu söyledi. Bu yoğunluğun, tüm aile üyelerine hitap etmek için evde izlemeye uygun olan sosyal konulara, çocuklara ve kadın sorunlarına odaklanan türle ilgili olduğuna dikkat çekti.
Hindavi, yazarların Mısır tiyatro tarihi boyunca kadınlarla ilgili ve kadın sanatçıların vücut bulmasına uygun konulara ve hikayelere ışık tuttuklarını, sinema yazarlarının ise kadın konularıyla pek ilgilenmediklerini, çünkü sinemanın genellikle genç erkeklere hitap ettiğini belirtti.
Mısırlı sanat eleştirmeni Kemal el-Kadi, ‘kadın egemenliği’ olgusunun kadın sorunlarına dikkat çekmeye yönelik küresel bir eğilimi yansıttığına inanıyor.
Kadın dramasına ait bazı eserlere iyi niyet yüklemeyi reddeden el-Kadi, Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Bu türe ait bazı eserler tehlikeli. Çünkü sadece kadın-erkek ilişkilerindeki olumsuzluklara odaklanıyorlar. Ancak bu dizilerde ele alınan bazı konular kadın sanatçılar için cazip, çünkü farklı ve tanıtımı kolay.”
Hindavi ise bu yılki Ramazan dizilerindeki ‘kadın egemenliğinin’ sadece bir ‘tesadüf’ olduğuna inanıyor.