En büyük kitlesel yok oluşta canlılara vaha olan bölge keşfedildi

Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)
Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)
TT

En büyük kitlesel yok oluşta canlılara vaha olan bölge keşfedildi

Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)
Permiyen-Triyas yok oluşunda karada yaşayan türlerin yüzde 70'inin silindiği ancak bazı ekosistemlerin daha dirençli olduğu tahmin ediliyor (Dinghua Yang)

Çin'deki bir bölgenin, bugüne kadarki en şiddetli kitlesel yok oluştan diğer alanlara göre çok daha az etkilendiği bulundu. Bilim insanları bu bölgenin, canlılar için bir vaha görevi gördüğünü söylüyor.

Büyük Ölüm diye de bilinen Permiyen-Triyas yok oluşu yaklaşık 252 milyon yıl önce gerçekleştiğinde, denizdeki türlerin yüzde 80 ila 90'ını ortadan kaldırdığı tahmin ediliyor. 

Ancak bilinen 5 kitlesel yok oluştan en büyüğü kabul edilen bu olayda, karadaki türlerin ne kadarının silindiği konusunda fikir birliği sağlanamıyor. 

Bir teoriye göre Sibirya'daki volkanik patlamaların yol açtığı orman yangınları, asit yağmurları ve zehirli gazlar nedeniyle karasal türler de muazzam bir yıkıma uğramıştı. Güney Çin'de ve süper kıta Gondvana'daki Gigantopteris bitkilerinin, yaklaşık 252 milyon yıl önce yok olması bu iddiayı destekliyor.

Öte yandan Büyük Ölüm'den önce yaşayan bazı bitkilerin sonrasında da varlığını sürdürdüğüne işaret eden fosiller, teoriye gölge düşürüyor.

Uluslararası bir araştırma ekibi, Çin'deki Turfan-Kumul Havzası'nda fosil polen ve spor örneklerini detaylı bir şekilde analiz etti ve yeni bir tarihleme tekniği kullanarak karasal bitkilerin kitlesel yok oluştan sağ çıkabildiği bir ortamın varlığını ortaya koydu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (12 Mart) yayımlanan çalışmada, eğrelti otu çayırları ve iğne yapraklı ormanların, Büyük Ölüm'ün başlamasından 160 bin yıl öncesinden, bitiminden 160 bin yıl sonrasına kadar sürekli olarak geliştiği bulundu.

Çin Bilimler Akademisi'nden Mingli Wan, ortak yazarı olduğu çalışmanın bulguları hakkında şöyle diyor: 

Sağlam ağaç gövdeleri ve eğrelti otu saplarının varlığı, bu mikrofosillerin başka bir yerden taşınmadığını ve yerel bitki örtüsünü temsil ettiğini doğruluyor.

Bilim insanları bazı türlerin soyunun tükendiğini ancak bölgedeki spor ve polen türlerinin yok olma oranının sadece yüzde 21 olduğunu saptadı.

Yeni çalışmada ayrıca bölge ekosisteminin kitlesel yok oluşun ardından diğer yerlere kıyasla 10 kat daha hızlı toparlandığı tespit edildi. 

Bölgenin kısmen nemli ve yağışlı ikliminin bu dayanıklılığa zemin hazırladığı ve bitki örtüsünün göç eden hayvanlara destek sağladığı tahmin ediliyor. Bilim insanları bölgenin Büyük Ölüm'den sadece 75 bin yıl sonra hem etçil hem otçul olmak üzere çeşitli türlerin yaşadığı bir ortam sunduğunu belirtiyor.

Makalenin bir diğer yazarı Feng Liu "Bu durum, yerel iklim ve coğrafi faktörlerin şaşırtıcı direnç noktaları yaratabileceğini göstererek küresel çaptaki çevresel değişimler karşısında koruma çabalarına umut veriyor" diyor. 

Independent Türkçe, Popular Science, Interesting Engineering, Science Advances



İzleyiciler Netflix'in yeni gerilim filmini iple çekiyor

Simon Stone imzasını taşıyan filmde Keira Knightley'ye 57 yaşındaki Avustralyalı aktör Guy Pearce (arkada) eşlik ediyor (Netflix)
Simon Stone imzasını taşıyan filmde Keira Knightley'ye 57 yaşındaki Avustralyalı aktör Guy Pearce (arkada) eşlik ediyor (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'in yeni gerilim filmini iple çekiyor

Simon Stone imzasını taşıyan filmde Keira Knightley'ye 57 yaşındaki Avustralyalı aktör Guy Pearce (arkada) eşlik ediyor (Netflix)
Simon Stone imzasını taşıyan filmde Keira Knightley'ye 57 yaşındaki Avustralyalı aktör Guy Pearce (arkada) eşlik ediyor (Netflix)

Netflix, bu sonbaharda yayımlayacağı yeni gerilim filmiyle heyecan yarattı. Filmin başrolünde her projesiyle merak uyandıran Keira Knightley yer alıyor. 40 yaşındaki oyuncu; 2005 yapımı Jane Austen uyarlaması Aşk ve Gurur (Pride and Prejudice), 2007 tarihli drama Kefaret (Atonement) ve gişe canavarı Karayip Korsanları (Pirates of the Caribbean) gibi pek çok yapımla tanınıyor. Knightley son olarak 2024'te yayına giren casus dizisi Black Doves'da rol almıştı.

Yeni film, Britanyalı yazar Ruth Ware'in 2016'da yayımlanan çok satan romanı 10 Numaralı Kamara'nın (The Woman in Cabin 10) uyarlaması. 10 Ekim'de Netflix'te izleyiciyle buluşacak yapım, hem kitabın hayranları hem de Knightley severler için şimdiden sabırsızlık yaratmış durumda.

Hikaye, seyahat yazarı Lo Blacklock'un lüks bir yatın ilk seferine davet edilmesiyle başlıyor. Başlangıçta her şey kusursuz görünse de gece yarısı bir yolcunun denize atıldığını gören Lo, büyük bir şok yaşıyor. Olayı bildirmesine rağmen kimse ona inanmıyor çünkü tüm yolcuların güvertede olduğu, kimsenin kaybolmadığı söyleniyor. Ancak gördüklerinin izini sürmeye kararlı olan Lo, tehlikeli bir gerçeği açığa çıkarmak için harekete geçiyor.

"Her zaman geçerliliğini koruyan bir duygu"

Yazar Ruth Ware, Netflix'in resmi platformu Tudum'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

10 Numaralı Kamara, özünde bir kadının başına gelen rahatsız edici bir olayı dürüstçe bildirmesi fakat ciddiye alınmamasıyla ilgili. Pek çok insan bunun nasıl bir his olduğunu biliyor ve bence izleyici olarak Lo'nun yanında durmak istiyoruz çünkü kendimiz için de bir tür haklılık arıyoruz.

Kitap neredeyse 10 yıl önce yayımlanmış olsa da Ware, bu hikayenin hâlâ güncelliğini koruduğuna inanıyor:

İnanılmama korkusu, ne yazık ki her zaman geçerliliğini koruyan bir duygu.

Netflix, filmin çıkış tarihini duyurduğunda sosyal medyada yorum yağdı. Knightley'nin başrolde olduğunu öğrenen pek çok kullanıcı heyecanını dile getirdi. 

Bir Netflix abonesi "Sabırsızlanıyorum" derken diğeri ekledi: 

10 Ekim bir an önce gelsin lütfen!

Romanı bir çırpıda okuduğunu dile getiren bir sinemasever ise "Uyarlamayı iple çekiyorum" diyerek sabırsızlığını dile getirdi. 

Britanyalı aktrisin bir hayranıysa şu yorumu yaptı: 

Keira varsa her şeye varım.

Bir diğer kullanıcı da The Gentlemen'la tanınan Kaya Scodelario'nun, Knightley'nin rol arkadaşı olduğunu duymanın heyecan verici olduğunu belirtti:

Kaya Scodelario da oynuyorsa tamamdır, izlenir.

Independent Türkçe, Express, Mirror, Tudum