Festivalin gizli cevheri: İlk filmiyle eleştirmenleri hayran bıraktı

Oyunculuğa henüz 11 yaşındayken başlayan Colby Minifie (solda), 22 Emmy ödüllü Muhteşem Bayan Maisel'da (The Marvelous Mrs. Maisel) Ginger karakterini canlandırmıştı (SXSW)
Oyunculuğa henüz 11 yaşındayken başlayan Colby Minifie (solda), 22 Emmy ödüllü Muhteşem Bayan Maisel'da (The Marvelous Mrs. Maisel) Ginger karakterini canlandırmıştı (SXSW)
TT

Festivalin gizli cevheri: İlk filmiyle eleştirmenleri hayran bıraktı

Oyunculuğa henüz 11 yaşındayken başlayan Colby Minifie (solda), 22 Emmy ödüllü Muhteşem Bayan Maisel'da (The Marvelous Mrs. Maisel) Ginger karakterini canlandırmıştı (SXSW)
Oyunculuğa henüz 11 yaşındayken başlayan Colby Minifie (solda), 22 Emmy ödüllü Muhteşem Bayan Maisel'da (The Marvelous Mrs. Maisel) Ginger karakterini canlandırmıştı (SXSW)

Julia Max'in ilk uzun metrajlı filmi The Surrender, ABD'nin Austin kentinde düzenlenen SXSW Festivali'ndeki dünya prömiyerinin ardından son derece olumlu tepkiler alıyor. 

Başrolünde Amazon Prime Video'nun popüler dizisi The Boys'la tanınan Colby Minifie'nin yer aldığı yapım, sinema yazarlarının dikkatini çekmeyi başardı.

Eleştirmenler filmi "gerçekten dehşet verici" diye nitelendirirken, başrol performanslarını son derece "etkileyici" bulduklarını söylüyor. Ayrıca filmin bazı sahnelerinin, izleyenleri "hop oturup hop kaldırdığını" da ekliyorlar.

Başrolde 33 yaşındaki Minifie'ye eşlik eden isimler arasında rekortmen medikal drama Grey's Anatomy'nin yıldızı Kate Burton yer alıyor. 

Anne ve kızı arasındaki karmaşık ilişkiyi merkezine alan filmde ikili, kendi yarattıkları doğaüstü bir tehdide karşı hayatta kalabilmek için farklılıklarını aşmaya çalışıyor.

Deadline'ın incelemesinde şu ifadeler yer aldı: 

Tüm zorluklara rağmen filmin gerilimi dengede tutmayı başardığını söylemek mümkün. Bu, metafiziksel bir dokunuşla sunulmuş bir 'son kız' hikayesi. Eğer Charlie Kaufman, Sam Raimi'nin Kara Büyü (Drag Me to Hell) filmini kaleme alsaydı, ortaya buna benzer bir şey çıkardı.

"Formülü başarıyla uyguluyor"

Fandomwire yazarı Sean Boelman ise film hakkında şu incelemeyi yaptı: 

The Surrender, 'yükseltilmiş' bağımsız korku türüne en özgün katkıyı sunmayabilir ancak duygusal olarak güçlü ve özenle işlenmiş bir anlatımla formülü başarıyla uyguluyor.

Gazeteci Perri Nemiroff, X'te yaptığı yorumda filmin korku dozunu şöyle değerlendirdi: 

The Surrender'ın en büyük korku sekansı beni derinden sarstı çünkü karakterlerle bağ kurmuş ve onları oraya getiren süreci tamamen kavramıştım. Bu, özenle işlenmiş ve hak edilmiş bir sahne. İzlerken hop oturup hop kalkmama sebep olan, bittikten sonra da aklımdan çıkmayan bir an.

"Takip edilmesi gereken bir isim"

Bloody Disgusting ise eleştirisinde "Korku ve kayıp teması hiç olmadığı kadar özgün bir şekilde ele alınmış" diyerek ekledi:

Kaybın kaotik ve yıpratıcı doğasını asla göz ardı etmeden, onu böylesine heyecan verici ve yüksek riskli bir vizyonla sunabilmek, Julia Max'i takip edilmesi gereken bir isim haline getiriyor.

Minifie, The Boys ve yan dizisi Gen V'de Ashley Barrett karakterini canlandırmasıyla tanınıyor. Ayrıca Fear the Walking Dead'in 5. ve 6. sezonlarında Virginia karakterine hayat vermiş ve Netflix'in beğenilen filmi I'm Thinking of Ending Things'de küçük bir rol aldı.

The Surrender için henüz bir vizyon tarihi açıklanmadı. Filmin resmi sinopsisi şöyle: 

Anne-kız arasındaki gergin ilişki, aile reisinin ölümüyle korkunç bir sınavdan geçer. Yas içindeki anne, kocasını hayata döndürmesi için gizemli bir yabancı tutar. Ancak garip ve vahşi diriliş kontrolden çıkınca, iki kadın hayatta kalmak ve birbirlerini koruyabilmek için aralarındaki farklılıklarla yüzleşmek zorunda kalır.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bloody Disgusting, Variety, Fandomwire



Ev eşyalarındaki sonsuz kimyasalların diyabet riskini artırdığı bulundu

26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)
26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)
TT

Ev eşyalarındaki sonsuz kimyasalların diyabet riskini artırdığı bulundu

26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)
26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre, yapışmaz pişirme kapları, gıda ambalajları ve su geçirmez giysiler gibi günlük ürünlerde bulunan yaygın "sonsuz kimyasallar", tip 2 diyabet riskini artırabiliyor.

Bu çalışma, plastikle ilgili "sonsuz kimyasalların" (per- ve polifloroalkil maddeler ya da PFA'lar diye de biliniyor) insan metabolizmasını bozmadaki rolünü gösteren, sayıları giderek artan araştırmalara bir yenisini ekliyor.

360 kişinin sağlık kayıtlarını ve kan örneklerini analiz eden New York'taki araştırmacılar, yakın zamanda tip 2 diyabet teşhisi konan kişileri, bu hastalığa yakalanmayanlarla karşılaştırdı.

Kanlarında daha yüksek PFA seviyeleri olan kişilerin diyabet geliştirme ihtimalinin yüzde 31 daha fazla olduğunu buldular.

PFA'lar, 1940'lardan beri leke tutmaz mobilyalarda, yağ geçirmez gıda ambalajlarında, kozmetik ürünlerinde ve yangın söndürme köpüklerinde kullanılan binlerce insan yapımı kimyasalın oluşturduğu bir sınıf. Çevre ve kan dolaşımında kalıcı olmalarıyla bilinen bu kimyasallar, "sonsuz kimyasallar" diye adlandırılıyor.

Çalışma, bu kimyasalların amino asit biyosentezi ve ilaç metabolizması gibi vücudun kan şekeri düzenlemesinde kritik öneme sahip süreçleri engellediğini ortaya koydu.

Araştırmanın başyazarı ve Mount Sinai'nin Icahn Tıp Fakültesi'nde çevre tıbbı yardımcı doçenti olan Dr. Vishal Midya, "PFA'lar, ısıya, yağa, suya ve lekelere dirençli sentetik kimyasallardır ve sayısız günlük tüketim ürününde bulunurlar" dedi

Kolayca parçalanmadıkları için PFA'lar, çevrede ve insan vücudunda birikir.

Araştırmacılar, bulgularının tip 2 diyabeti önlemeye çalışırken sadece genetik veya yaşam tarzını değil, çevreden maruz kalmayı da hesaba katmanın gerekli olduğunu gösterdiğini söyledi.

Mount Sinai'de halk sağlığı ve çevre tıbbı doçenti olan Dr. Damaskini Valvi, "Artan sayıda araştırma, PFA'ların obezite, karaciğer hastalığı ve diyabet gibi birçok kronik hastalığın risk faktörü olduğunu gösteriyor" dedi.

fghyju
Bir koşucu, ABD'nin Massachusetts eyaletindeki Hopkinton'da düzenlenen 116. Boston Maratonu'nun başlamasından önce atlet köyünde bir şişe su alıyor (AP)

PFA'ların kanser, üreme sistemi hasarı ve bağışıklık sistemi baskılanması gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğu biliniyor. Bu maddeler o kadar yaygın ki, ABD yönetiminin uzun vadeli bir araştırmasında Amerikalıların yüzde 98'inin kanında bir miktar PFA bulunduğu tespit edildi.

Harvard Üniversitesi'nin araştırması da dahil daha önceki araştırmalar PFA'ları diyabet riskiyle ilişkilendirmiş olsa da Mount Sinai'den araştırmacılar, çalışmalarının bu kimyasalların çeşitli kent nüfuslarında metabolik yolları nasıl bozabileceğini araştıran ilk araştırmalardan biri olduğunu söylüyor.

Bu bulgular, PFA'ların sınırlandırılmasının Birleşmiş Milletler plastik anlaşmasına dahil edilip edilmeyeceğine dair küresel tartışma sürerken geldi. Avrupa Birliği'nin birçok üyesi dahil giderek artan sayıda ülke, tüketici ürünlerinde PFA'lara yönelik kendi kısıtlamalarını duyurup uyguluyor.

Independent Türkçe