Yıldız aktris, ölmeden önce David Lynch'le neler konuştuğunu açıkladı

78 yaşındaki yönetmen hastalığına rağmen çalışmak istiyormuş

Mulholland Çıkmazı'nda oynattığı Laura Elena Harring ve Naomi Watts'la 2002'de böyle görüntülenmişti (AP)
Mulholland Çıkmazı'nda oynattığı Laura Elena Harring ve Naomi Watts'la 2002'de böyle görüntülenmişti (AP)
TT

Yıldız aktris, ölmeden önce David Lynch'le neler konuştuğunu açıkladı

Mulholland Çıkmazı'nda oynattığı Laura Elena Harring ve Naomi Watts'la 2002'de böyle görüntülenmişti (AP)
Mulholland Çıkmazı'nda oynattığı Laura Elena Harring ve Naomi Watts'la 2002'de böyle görüntülenmişti (AP)

Bir dönem TRT'de gösterilen İkiz Tepeler (Twin Peaks) dizisinin yanısıra Fil Adam (The Elephant Man), Mavi Kadife (Blue Velvet), Kayıp Otoban (Lost Highway) ve Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive) gibi pek çok filmiyle sinemaya damga vuran yönetmen David Lynch'in, ölmesine aylar kala dahi çalışmak istediği aktarıldı. 

Yıldız aktris Naomi Watts, kendisine ün kazandıran Lynch'le Kasım 2024'te bir araya geldiğini Los Angeles Times'a verdiği yeni röportajda söyledi. 

78 yaşında yaşamını yitiren yönetmenin projelerinde sıklıkla yer alan Laura Dern'le birlikte gerçekleştirdiği bu ziyaret hakkında şu ifadeleri kullandı:

Evinde güzel bir öğle yemeği yedik. İyi olmadığını biliyordum ama keyfi müthiş yerindeydi. Yeniden çalışmak istiyordu. Laura ve ben 'Bunu yapabilirsin! Karavandan çalışabilirsin' dedik. Hiçbir şekilde bitmiş değildi. Onun içinde yaşayan yaratıcı ruhu görebiliyordum.

Lynch geçen yıl Sight & Sound dergisine verdiği bir röportajda, "Çok uzun süre sigara içtiğim için amfizem oldum ve bu yüzden istesem de istemesem de eve hapsoldum. Soğuk algınlığı bile olsa hastalanmak benim için çok kötü olur" demiş ve kısa bir mesafe yürüse bile "oksijensiz kaldığını" itiraf etmişti.

2020'de amfizem teşhisi konan Lynch, kronik obstrüktif akciğer hastalığına bağlı kalp durması nedeniyle 16 Ocak'ta yaşamını yitirmişti.

Oscar adayı yönetmenin ölümünden önceki günlerde, Los Angeles'taki yıkıcı orman yangınları nedeniyle kentteki evinden tahliye edildiği bildirilmişti.

Naomi Watts ölüm haberinin ardından "Onsuz dünya eskisi gibi olmayacak" demişti. 

2001'deki Mulholland Çıkmazı'yla ün kazanan aktris, yönetmenin bir yıl sonra çektiği kısa filmi Rabbits'te, 2006'da vizyona giren Inland Empire'da ve 2017'de ekranlara dönen efsanevi dizi Twin Peaks'te de rol almıştı. 

Independent Türkçe, Deadline, Los Angeles Times



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature