The Last of Us'ın yıldızı, çekimler sırasında otizm teşhisi almış

The Last of Us'ta Ellie'yi canlandıran Ramsey, Game of Thrones'daki Lyanna Mormont rolüyle çıkış yapmıştı (HBO)
The Last of Us'ta Ellie'yi canlandıran Ramsey, Game of Thrones'daki Lyanna Mormont rolüyle çıkış yapmıştı (HBO)
TT

The Last of Us'ın yıldızı, çekimler sırasında otizm teşhisi almış

The Last of Us'ta Ellie'yi canlandıran Ramsey, Game of Thrones'daki Lyanna Mormont rolüyle çıkış yapmıştı (HBO)
The Last of Us'ta Ellie'yi canlandıran Ramsey, Game of Thrones'daki Lyanna Mormont rolüyle çıkış yapmıştı (HBO)

İkinci sezonuyla ekranlara gelmeye hazırlanan The Last of Us'ın yıldızı Bella Ramsey, yeni verdiği röportajda dikkat çeken bir açıklama yaptı. 

Portresini yazan British Vogue'a konuşan oyuncu, "The Last of Us'ın birinci sezonunun çekimleri sırasında bana otizm teşhisi kondu" dedi. 

Dizideki performansıyla Emmy'ye aday gösterilen Britanyalı, setteki bir kişinin otizmli kızı olduğunu ve onun tavsiyesiyle psikiyatrik değerlendirmeden geçtiğini söyledi. 

21 yaşındaki yıldız, o güne kadar kendini niye farklı hissettiğini sorgularken bu teşhisle birlikte bir yanıta kavuştuğunu da sözlerine ekledi:

Beni özgürleştirdi. Herkesin yapabilir gibi gözüktüğü gündelik işleri yapamamam karşısında kendime karşı daha nazik davranıyorum. Bunun bilinmemesi için hiçbir gerekçe yok.

Ramsey otizmin oyunculuğuna katkısı olduğuna inandığını aktardı:

Hep diğerlerini izleyip bir şeyler öğreniyorum.

The Last of Us, ikinci sezonuyla şimdiden izlenme rekorları kırıyor. 

HBO'nun popüler video oyunu uyarlamasının yeni sezonuna ait İngilizce fragman, yayımlandıktan sonraki üç gün içinde 158 milyon kez izlendi. Böylece bu süre zarfında HBO ve Max orijinalleri arasında en çok izlenen fragman unvanını kazandı.

2020'de çıkan video oyunu The Last of Us: Part II'den uyarlanan ikinci sezon, Pedro Pascal tarafından canlandırılan Joel'un kararının yankılarını ekrana taşıyacak. 

Joel ve Bella Ramsey'nin oynadığı Ellie, hem birbirleriyle hem de önceki sezona kıyasla çok daha tehlikeli ve öngörülemez bir dünyayla mücadele etmek zorunda kalacak. Yeni sezon toplam 7 bölüm sürecek.

Devam oyununda olduğu gibi, yeni sezon da 5 yıl sonrasına bir zaman atlamasıyla başlayacak. The Last of Us'ın ikinci sezonu, 13 Nisan'da izleyiciyle buluşacak.

Pascal ve Ramsey'ye ek olarak ikinci sezonda Gabriel Luna, Joel'un kardeşi Tommy rolüyle; Rutina Wesley ise Tommy'nin eşi Maria olarak geri dönüyor.

Kadroya katılan yeni isimler arasında Abby rolündeki Kaitlyn Dever ve Dina'yı oynayan Isabela Merced da var. Young Mazino, Ariela Barer, Tati Gabrielle, Spencer Lord ve Jeffrey Wright ikinci sezondaki yeni isimler arasında yer alıyor. Catherine O'Hara'nın da konuk oyuncu olarak dizide yer alacağı açıklanmıştı.

Çok beğenilen video oyunu serisine dayanan The Last of Us, Craig Mazin'le Druckmann tarafından kaleme alındı. İkili, yönetici yapımcılığı da üstleniyor. 

Dizinin birinci sezonu, 9. bölümüyle 12 Mart 2023'te sona ermişti. Final bölümü, Ellie'nin Cordyceps enfeksiyonuna karşı nasıl bağışıklık kazandığını göstermişti.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, The Wrap



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience