Megan Fox'un kült filmdeki rol arkadaşı sert çıktı: Mahvettiler

Kana Susadım, Amanda Seyfried'in (solda) canlandırdığı "inek" karakteri ve en iyi arkadaşı Jennifer'ı merkezine alıyor (20th Century Studios)
Kana Susadım, Amanda Seyfried'in (solda) canlandırdığı "inek" karakteri ve en iyi arkadaşı Jennifer'ı merkezine alıyor (20th Century Studios)
TT

Megan Fox'un kült filmdeki rol arkadaşı sert çıktı: Mahvettiler

Kana Susadım, Amanda Seyfried'in (solda) canlandırdığı "inek" karakteri ve en iyi arkadaşı Jennifer'ı merkezine alıyor (20th Century Studios)
Kana Susadım, Amanda Seyfried'in (solda) canlandırdığı "inek" karakteri ve en iyi arkadaşı Jennifer'ı merkezine alıyor (20th Century Studios)

Amanda Seyfried, başrollerini Megan Fox'la paylaştığı 2009 yapımı kült korku filmi Kana Susadım (Jennifer's Body) hakkında konuştu. 39 yaşındaki oyuncu, GQ'ya verdiği röportajda geçmişe dönüp rolüne dair değerlendirmelerde bulundu.

Karyn Kusama imzalı 2009 tarihli korku-komedi filmi Kana Susadım, yıllar içinde sadık bir hayran kitlesi edinerek bir kült klasiğe dönüştü. Ancak vizyona girdiği dönemde büyük bir gişe başarısızlığı yaşadı, ki bunda yanlış pazarlama stratejisinin büyük payı vardı.

Amerikalı oyuncu "Bu filmi eleştiremem, benim için kusursuz. Cesur bir yapım. Senarist Diablo Cody açıksözlü, muhteşem, zeki ve komikti" dedi: 

Çok belirgin bir türde, çok özgün bir mizah anlayışıyla belli bir öfkeyi dışa vuruyorduk. Özel efektler inanılmazdı, tehlikeli sahneler vardı, istediğiniz her şey mevcuttu.

Mamma Mia!'nın yıldızı Seyfried, filmin gerçek değerinin zamanla anlaşıldığını belirterek Kana Susadım için devam filmi umudunu hâlâ taşığıdını söyledi. "Biliyor musunuz, devam filmi için sabırsızlanıyorum" diye ekledi: 

Üzerinde çalışıyorlar. Ben şimdiden onayımı verdim. Dedim ki, 'Ne zaman hazırsanız, ben de hazırım.'

"Pazarlama berbattı"

Kana Susadım, ilk çıktığında büyük ölçüde yanlış pazarlanmış olması nedeniyle gişede başarısız olmuştu. Seyfried, bu durumu pazarlama stratejisinin yetersizliğine bağlıyor.

"Eğer eleştirilecek bir şey varsa, o da pazarlamadır" diyerek ekledi: 

Pazarlama berbattı, gerçekten öyleydi. Ve hepimiz bunda hemfikiriz. Pazarlama ekibi, filmi sadece kanlı bir eğlence gibi göstererek ucuzlaştırdı. Bence filmi mahvettiler. Halbuki Karyn ve Diablo harika bir ekipti. Canlandırdığım karakteri çok seviyorum. İlk kez gerçekten 'inek' bir karakteri oynayarak gözlük taktığım bir rolde yer almıştım. Megan ise bir iblise dönüşüyordu, bu harikaydı. Hepimiz çekim sürecinde çok eğlenmiştik, bu yüzden devam filminde oynamak istiyorum.

Zaman içinde kült bir klasiğe dönüştü

Kana Susadım, vizyona girdiğinde eleştirmenlerden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar almış ve gişede beklentilerin altında kalmıştı. 16 milyon dolarlık bütçesine karşın dünya çapında yalnızca 31,5 milyon dolar hasılat yapmıştı. Yıllar içinde göz ardı edilmiş bir kült yapım olarak yeniden keşfedilmişti.

Seyfried, filmin yönetmeni ve senaristi hakkında övgü dolu açıklamalar yaptı. "Karyn, kadın hikayelerini anlatma konusunda çok güçlü bir savunucu" dedi ve ekledi: 

Film ve televizyon projelerinde kadın karakterler arasındaki ilişkileri daha derinlemesine işleyebiliyor. O her yönüyle insancıl ve çok duyarlı bir yönetmen.

Senarist Diablo Cody hakkında ise "Açık sözlü, muhteşem, zeki ve komik biri ifadesini kullandı.

Seyfried, pazarlama konusundaki eleştirilerinde yalnız değil. Filmde rol alan Adam Brody de 2023'te yaptığı bir açıklamada, Kana Susadım'ın tanıtım kampanyasının "daha kötü yapılmasının mümkün olmadığını" söylemişti.

Bu film, pazarlamacılar için bulunmaz bir fırsattı ama yaptıklarına bakın. Filmi yöneten bir kadın, başrollerde iki kadın var, üstelik o yılın Oscar ödüllü senaristi tarafından yazılmış. Ama pazarlama ekibi ne yaptı? 'Bunları hiç kimseye söylemeyelim. Bu film Transformers sevenler için' dediler.

Independent Türkçe, GQ, Entertainment Weekly, Variety



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances