Tutankamon'un mezarında Antik Mısır ritüelinin en eski işaretleri tespit edildi

9 yıl hüküm süren ve 19 yaşında öldüğü düşünülen Tutankamon, çocuk kral diye de anılıyor (Reuters)
9 yıl hüküm süren ve 19 yaşında öldüğü düşünülen Tutankamon, çocuk kral diye de anılıyor (Reuters)
TT

Tutankamon'un mezarında Antik Mısır ritüelinin en eski işaretleri tespit edildi

9 yıl hüküm süren ve 19 yaşında öldüğü düşünülen Tutankamon, çocuk kral diye de anılıyor (Reuters)
9 yıl hüküm süren ve 19 yaşında öldüğü düşünülen Tutankamon, çocuk kral diye de anılıyor (Reuters)

Tutankamon'un mezarında, önemli bir Antik Mısır ritüelinin ilk örneğine  işaret edebilecek bulgular keşfedildi. 

MÖ 14. yüzyılda yaşayan Tutankamon, dini bir karmaşa döneminin ardından hüküm sürmüştü. Babası olduğu tahmin edilen Akhenaton, geleneksel dini bırakarak tek tanrılı bir inanışı benimsetmeye çalışmıştı.

Eski çok tanrılı dine geri dönülmesinde önemli bir rol oynayan Tutankamon ve danışmanları, bu süreçte birtakım yenilikler de getirmiş olabilir.

Yale Üniversitesi'nden Nicholas Brown, hakemli dergi Journal of Egyptian Archaeology'de yayımlanan makalesinde Osiris'in Uyanışı adlı Antik Mısır ritüelinin ilk Tutankamon'un mezarında uygulandığını öne sürüyor. Bu ritüelin, hükümdarın yeraltı dünyasının tanrısı Osiris'e dönüşmesini kolaylaştırdığı ve "öteki dünyada" ölümsüzlüğünü sağladığına inanılıyordu.

Osiris'in Uyanışı'nın ilk tasvirine Tutankamon'un ölümünden onlarca yıl sonra rastlandığı için bu ritüel firavunla ilişkilendirilmiyordu.

Ancak Brown'a göre mezardaki kil tepsiler ve tahta direklerin, ritüelle bağlantısı olabilir. Tepsiler ve değnekler, çocuk kralın lahdinin baş kısmından sadece 1,5 metre uzaklıktaki hasır üzerine konmuştu. Araştırmacı bunların, Osiris'in Uyanışı ritüelini tasvir eden sanat eserine benzediğini söylüyor.

Bu eserde, ölünce yeraltı dünyasının tanrısı Osiris'e dönüştüğüne inanılan firavuna, başının arkasında tutulan değneklerle uyanması emrediliyor. 

Bilim insanı ayrıca kil tepsilere, çürüyen bedeni canlandırmaya yardım ettiğine inanılan sıvı sunular konduğunu belirtiyor. Bu sıvılar, toprağın kirletmemesi için hasırın üzerine yerleştiriliyordu. 

Brown, sözkonusu kil kapların Nil çamurundan yapılmış olmasının bile önem taşıdığını çünkü Osiris'in de bereketli Nil toprağıyla simgelendiğini aktarıyor. Araştırmacı şu ifadeleri kullanıyor:

Tutankamon'un mezar odasında gördüğümüz şeyin, muhtemelen bu ritüelin arkeolojik kayıtlardaki en eski versiyonu olduğuna oldukça eminim.

Araştırmada ayrıca Mısırbilimci Salima Ikram'ın, Tutankamon'un mezarında başka hükümdarlarda pek rastlanmayan unsurlar olduğuna dair çalışmalarına da değiniliyor. Örneğin mumyalama işleminin farklı olmasının yanı sıra Tutankamon, penisi ereksiyon halinde mumyalanmış tek firavun olabilir, ki bu da Osiris'in ve onun yenileyici potansiyelinin bir başka sembolü olarak görülüyordu.

Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nden Salima Ikram, "Tutankamon'un mezarında gördüğümüz şeyin, Osiris'in Uyanışı ritüelinin bir öncüsü olması oldukça muhtemel" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Journal of Egyptian Archaeology



Bilim insanları yaşlanmayı yıllarca geciktirebilen takviyeyi açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları yaşlanmayı yıllarca geciktirebilen takviyeyi açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzun yaşam açısından umut verici stratejilere yol açabilecek yeni bir çalışmaya göre günlük D3 vitamini takviyesi almak, biyolojik yaşlanmayı yıllarca önleyebilir.

American Journal of Clinical Nutrition'da perşembe günü yayımlanan çalışmada, ABD'den 55 yaş ve üzeri kadınlarla 50 yaş ve üzeri erkeklerin D3 vitamini ve omega 3 yağ asidi takviyesinden sonra 5 yıl boyunca izlendiği Vital adlı klinik çalışmadan elde edilen veriler değerlendirildi.

Takviyenin özellikle hücrelerdeki telomerler üzerindeki etkisi incelendi; tekrarlayan DNA dizileri olan telomerler, kromozomların uçlarında bulunur ve onların bozulmasını önler.

Kromozomların bu koruyucu başlıkları doğal yaşlanma sürecinde kısalıyor ve yaşa bağlı çeşitli hastalıkların gelişimiyle de bağlantılılar.

Brigham ve Kadın Hastanesi'nden çalışmanın ortak yazarı JoAnn Manson, "Vital, D vitamini takviyelerinin telomerleri koruduğunu ve telomer uzunluğunu muhafaza ettiğini gösteren ilk büyük ölçekli ve uzun vadeli randomize çalışma" diyor.

Bu bulgu özellikle dikkate değer çünkü Vital, D vitamininin iltihaplanmayı azaltma ve ileri seviye kanser ve otoimmün hastalıklar gibi yaşa bağlı belirli kronik hastalıkların riskini düşürmedeki faydalarını da gösterdi.

Daha önceki kısa süreli, küçük ölçekli çalışmalar, D vitamini veya omega 3 yağ asidi takviyesinin telomerleri desteklediğini öne sürse de sonuçlar tutarsızdı.

Araştırmacılar Vital çalışmasında 5 yıl boyunca katılımcılarda D3 vitamini (günde yaklaşık 50 mikrogram) ve omega 3 yağ asidi (günde 1 g) takviyesini takip etti.

Yaklaşık 1054 katılımcının beyaz kan hücrelerindeki telomer uzunluğu, çalışmanın başında, ikinci ve 4. yıllarında incelendi.

Araştırmacılar D3 vitamini takviyesinin telomer kısalmasını 4 yıl boyunca kayda değer derecede azalttığını saptadı.

Bilim insanları "Plaseboyla karşılaştırıldığında, D3 vitamini takviyesi lökosit telomer uzunluğundaki azalmayı önemli ölçüde azalttı" diye yazıyor.

Bu, "plaseboya kıyasla yaklaşık üç yıllık yaşlanmayı" önlemeye eşdeğer.

Ancak omega 3 yağ asidi takviyesinin takip süresince telomer uzunluğu üzerinde önemli bir etkisi olmadığını belirtiyorlar.

Çalışmanın bir diğer yazarı Haidong Zhu "Bulgularımız, hedefe yönelik D vitamini takviyesinin biyolojik yaşlanma sürecine karşı koymada umut verici bir strateji olabileceğini gösteriyor ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç var" diyor.

Omega 3 yağ asitleriyle birlikte veya bunlar olmadan günlük D3 vitamini takviyesi, telomer aşınması veya hücre yaşlanmasına karşı koymada rol oynayabilir.

Independent Türkçe