Yeni araştırma: Çok eşli ilişki yaşayanlar, tek eşliler kadar mutlu

The Journal of Sex Research'te yayımlanan araştırma "tek eşliliğin üstünlüğü mitine" meydan okuyor (Pexels)
The Journal of Sex Research'te yayımlanan araştırma "tek eşliliğin üstünlüğü mitine" meydan okuyor (Pexels)
TT

Yeni araştırma: Çok eşli ilişki yaşayanlar, tek eşliler kadar mutlu

The Journal of Sex Research'te yayımlanan araştırma "tek eşliliğin üstünlüğü mitine" meydan okuyor (Pexels)
The Journal of Sex Research'te yayımlanan araştırma "tek eşliliğin üstünlüğü mitine" meydan okuyor (Pexels)

Çok eşli ilişkiler yaşayanların da tek bir partneri olanlar kadar mutlu olduğu yeni bir araştırmada bulundu.

The Journal of Sex Research'te yayımlanan araştırma, tek eşli ve çok eşli ilişkilerdeki bireyler arasında kayda değer bir fark olmadığı sonucuna vararak "tek eşliliğin üstünlüğü mitine meydan okuyor".

ABD ve Avrupa'da yapılan 35 çalışmanın analizinde 24 bin 489 kişinin her iki birliktelik türünde, hem ilişkilerinde hem de cinsel yaşamlarında benzer düzeyde memnuniyet duyduğunu bildirdiği tespit edildi.

Çalışmanın başyazarı Doçent Joel Anderson, "Tek eşli ilişkilerin genellikle çok eşli olanlara kıyasla daha fazla tatmin, samimiyet, bağlılık, tutku ve güven sunduğu varsayılıyor. 'Tek eşliliğin üstünlüğü miti' diye adlandırdığımız bu yaygın inanç, genellikle klişeler ve medya anlatılarıyla pekiştiriliyor" diyor.

Bulgularımız, akademi dışında uzun süredir devam eden bu varsayıma meydan okuyarak kendi rızasıyla çok eşli ilişkiler yaşayan kişilerin ilişkilerinde ve cinsel yaşamlarında tek eşli olanlarla benzer düzeyde memnuniyet duyduğuna dair daha fazla kanıt sunuyor.

Birleşik Krallık'taki ilişkilerin çoğunluğu tek eşli, yani insanlar aynı anda yalnızca bir kişiyle ilişki beraber oluyor.

Çok eşli ilişkiler, rızaya dayalı çeşitli anlaşmaları içeriyor; örneğik açık ilişkilerde çiftler romantik olarak sadece birbirleriyle ilişki yaşıyor ancak cinsel açıdan başkalarıyla birlikte olabiliyor. Poliamoriyse aynı anda birden fazla romantik ilişki yaşamayı içeren bir çok eşlilik biçimi.

Öğretim üyesi Anderson farklı türden ilişki yapılarına daha fazla destek verilmesi çağrısında bulunarak şöyle diyor: 

Romantik ve cinsel tatmin genel esenliğimize kayda değer bir katkı sağlar. Bu sonuçlar, tek eşli olmamakla ilgili yaygın yanlış kanılardan bazılarını sorgulamaya açıyor. Bulgularımız benzer memnuniyet düzeyleri ortaya koymasına rağmen, çok eşli ilişki yaşayan kişiler genellikle damgalanma, ayrımcılık ve destekleyici sağlık hizmetlerine erişim ve yasal tanınma konusunda engellerle karşılaşıyor.

Çalışma, LGBTQ+ ve heteroseksüel katılımcılar gibi farklı demografik özellikler arasındaki memnuniyet düzeylerinin tutarlılık gösterdiğini tespit etti.

Ayrıca açık ilişkiler ve poliamori gibi rızaya dayalı, farklı türden çok eşlilik anlaşmaları arasında da aynı mutluluk seviyeleri saptandı.

Öğretim üyesi Anderson, "Bu çok eşli birlikteliklerin, ilişkileri çoğu toplumda mercek altına alınmasına ve norm dışı olarak görülen ilişki yapıları nedeniyle farklı ve hatta önyargılı muameleye maruz kalmasına rağmen harika ilişkilere ve harika seks hayatlarına sahip olduklarını görüyoruz" diye ekliyor.

Independent Türkçe



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe