Efsanevi yönetmen 15 yıl sonra sinemaya mı dönüyor?

Koğuş, bir çiftliği yakan ve hiçbir şey hatırlamayan Kristen'in akıl hastanesine yattığında yaşadıklarını anlatıyor (Warner Bros)
Koğuş, bir çiftliği yakan ve hiçbir şey hatırlamayan Kristen'in akıl hastanesine yattığında yaşadıklarını anlatıyor (Warner Bros)
TT

Efsanevi yönetmen 15 yıl sonra sinemaya mı dönüyor?

Koğuş, bir çiftliği yakan ve hiçbir şey hatırlamayan Kristen'in akıl hastanesine yattığında yaşadıklarını anlatıyor (Warner Bros)
Koğuş, bir çiftliği yakan ve hiçbir şey hatırlamayan Kristen'in akıl hastanesine yattığında yaşadıklarını anlatıyor (Warner Bros)

Efsanevi korku yönetmeni John Carpenter, yeniden uzun metrajlı filmler yönetmeye sıcak baktığını söyledi. Ancak, bu konuda oldukça net bir "olmazsa olmazı" var...

Meşhur korku serisi Cadılar Bayramı'nın (Halloween) Variety'ye konuşan yaratıcısı, geleceğe dair planları olup olmadığı sorulduğunda içtenlikle şu yanıtı verdi:

"Planlar mı? Bilmiyorum. Doğru şartlar oluşursa yeniden yönetmenlik yapmayı çok isterim. Ama artık eskisi gibi, sırf para için her projeyi kabul edecek bir genç değilim."

77 yaşındaki Carpenter sözlerine şöyle devam etti:

Artık düşük bütçeli projelere uyum sağlayamam. Yaşlandım. Çok zor. Ama yönetmenlik hayatımın aşkı. Bunu sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.

Bu ifadeler, 2019'da Collider'a verdiği röportajda söyledikleriyle paralellik taşıyor. O röportajda da ancak gerçekten sevdiği ve doğru bütçelendirilmiş bir proje olursa yönetmen koltuğuna oturacağını belirtmişti. 

Amerikalı sinemacı, o dönemde şunları söylemişti:

Günümüzde genç yönetmenlere, aslında 10 milyon dolarlık bir film için yalnızca 2 milyon dolar bütçe veriliyor. Her şeyi bu sınırlı bütçeye sığdırmak zorunda kalıyorlar. Ben artık böyle projelerde yer almak istemiyorum.

Carpenter'ın son uzun metrajlı filmi, başrolünde Amber Heard'ün yer aldığı 2010 yapımı Koğuş'tu (The Ward).

Kariyerinin başında, 1978'de Cadılar Bayramını yapımcı ortağı Debra Hill'le birlikte yazıp yönetmiş ve film yalnızca 325 bin dolarlık bütçeyle çekilmesine rağmen dünya çapında 70 milyon dolar gişe hasılatı elde etmişti.

Daha sonra Şey'i (The Thing) 15 milyon dolarlık, Starman'i 24 milyon dolarlık ve Karanlıklar Prensi'ni (Prince Of Darkness) 3 milyon dolarlık bütçelerle çekmişti.

Koğuş sonrası sinemadan uzaklaşan Carpenter, müziğe daha fazla odaklandı. 

David Gordon Green'in Cadılar Bayramı üçlemesinin ve Stephen King uyarlaması Tepki'nin (Firestarter) müziklerini besteledi. Carpenter son olarak Bong Joon-ho'nun yeni filminin müziklerini yapmayı kabul etti.

Independent Türkçe, GamesRadar, Variety



İzleyiciler Netflix'teki yeni gerilimi beğenmedi

Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)
Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki yeni gerilimi beğenmedi

Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)
Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)

Netflix aboneleri, Alman yapımı Leziz'i (Delicious) izledikten sonra kendilerini "tam anlamıyla hayal kırıklığına uğramış" hissediyor. Film, izleyiciler arasında büyük bir hayal kırıklığı dalgası yarattı.

Bu ayın başında platformda gösterime giren yapım, zengin bir Alman ailesini merkeze alıyor. Gerilim türündeki film Esther, John ve çocukları Philipp ve Alba'nın Fransa'daki yazlıklarında geçirdiği tatili konu alıyor. Ancak bu huzurlu kaçamak, bir gece otelden dönerken Teodora adlı bir kadına çarpmalarıyla beklenmedik bir hal alıyor.

Teodora'nın yarasının hafif olduğunu düşünen aile, onu hastaneye götürmek yerine para teklif ederek sessiz kalmasını istiyor. Ancak ertesi gün Teodora villaya geri dönüyor. Yarası nedeniyle işini kaybettiğini söyleyerek aileden hizmetçi olarak çalışmasına izin vermelerini istiyor. 

Hikaye geliştikçe Teodora, Esther ve John'un kusursuz görünen hayatlarını altüst etmeye başlıyor. Çiftin arasındaki evlilik sorunlarını ve bastırılmış hayal kırıklıklarını su yüzüne çıkarıyor. 

İzleyiciler film nedeniyle yaşadıkları hayal kırıklığını sosyal medyada dile getirdi. 

Bir kullanıcı, "Leziz, baştan sona hayal kırıklığı" diyerek ekledi:

Film, umut vaat eden bir başlangıç yapıyor ama hızla bir felakete dönüşerek keşke hiç açmasaydım dedirtiyor. İlk önce ilgi çekici şeyler vaat etse de sonuçta yapay, yanlış yönlendirilmiş ve açıkçası rahatsız edici bir hikaye sunuyor.

Bir diğer izleyici ise filmi şu sözlerle eleştirdi: 

Zenginleri mi yiyelim? Eh, bu film tam bir hayal kırıklığı. Açılış sahnesi umut vericiydi ve sonrasında toplumsal eşitsizlik ve dışlanma gibi konulara dair ipuçları vardı. Gizemli bir havası olsa da açıkça tembel ve hayal gücünden yoksun bir senaryoyla gelişmeden ilerliyor. Bu konudan çok daha iyi bir şey çıkarılabilirdi.

Bir başka yorumda ise film için şu ifadeler kullanıldı: 

Hayal kırıklığı yaratan rahatsız edici bir deneyim. Leziz beni tam anlamıyla hayal kırıklığına uğrattı. Yavaş tempolu bir gerilim olarak başlayan film, hızla tatsız ve gereksiz bir yamyamlık hikayesine dönüşüyor.

Filmi sert bir dille eleştiren bir izleyici şu yorumu yaptı: 

Netflix'te Leziz'i bitirdim. Berbat bir film!

Bir başkası Leziz'i izlemeyi az önce bitirdiğini söyleyerek "Resmen mide bulandırıcı bir şeydi" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe, Express, Metro