İzleyiciler Netflix'teki yeni gerilimi beğenmedi

Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)
Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki yeni gerilimi beğenmedi

Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)
Leziz'in başrolündeki 26 yaşındaki aktris Carla Díaz, ödüllü İspanyol dizisi La mesías'ta da oynamıştı (Netflix)

Netflix aboneleri, Alman yapımı Leziz'i (Delicious) izledikten sonra kendilerini "tam anlamıyla hayal kırıklığına uğramış" hissediyor. Film, izleyiciler arasında büyük bir hayal kırıklığı dalgası yarattı.

Bu ayın başında platformda gösterime giren yapım, zengin bir Alman ailesini merkeze alıyor. Gerilim türündeki film Esther, John ve çocukları Philipp ve Alba'nın Fransa'daki yazlıklarında geçirdiği tatili konu alıyor. Ancak bu huzurlu kaçamak, bir gece otelden dönerken Teodora adlı bir kadına çarpmalarıyla beklenmedik bir hal alıyor.

Teodora'nın yarasının hafif olduğunu düşünen aile, onu hastaneye götürmek yerine para teklif ederek sessiz kalmasını istiyor. Ancak ertesi gün Teodora villaya geri dönüyor. Yarası nedeniyle işini kaybettiğini söyleyerek aileden hizmetçi olarak çalışmasına izin vermelerini istiyor. 

Hikaye geliştikçe Teodora, Esther ve John'un kusursuz görünen hayatlarını altüst etmeye başlıyor. Çiftin arasındaki evlilik sorunlarını ve bastırılmış hayal kırıklıklarını su yüzüne çıkarıyor. 

İzleyiciler film nedeniyle yaşadıkları hayal kırıklığını sosyal medyada dile getirdi. 

Bir kullanıcı, "Leziz, baştan sona hayal kırıklığı" diyerek ekledi:

Film, umut vaat eden bir başlangıç yapıyor ama hızla bir felakete dönüşerek keşke hiç açmasaydım dedirtiyor. İlk önce ilgi çekici şeyler vaat etse de sonuçta yapay, yanlış yönlendirilmiş ve açıkçası rahatsız edici bir hikaye sunuyor.

Bir diğer izleyici ise filmi şu sözlerle eleştirdi: 

Zenginleri mi yiyelim? Eh, bu film tam bir hayal kırıklığı. Açılış sahnesi umut vericiydi ve sonrasında toplumsal eşitsizlik ve dışlanma gibi konulara dair ipuçları vardı. Gizemli bir havası olsa da açıkça tembel ve hayal gücünden yoksun bir senaryoyla gelişmeden ilerliyor. Bu konudan çok daha iyi bir şey çıkarılabilirdi.

Bir başka yorumda ise film için şu ifadeler kullanıldı: 

Hayal kırıklığı yaratan rahatsız edici bir deneyim. Leziz beni tam anlamıyla hayal kırıklığına uğrattı. Yavaş tempolu bir gerilim olarak başlayan film, hızla tatsız ve gereksiz bir yamyamlık hikayesine dönüşüyor.

Filmi sert bir dille eleştiren bir izleyici şu yorumu yaptı: 

Netflix'te Leziz'i bitirdim. Berbat bir film!

Bir başkası Leziz'i izlemeyi az önce bitirdiğini söyleyerek "Resmen mide bulandırıcı bir şeydi" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe, Express, Metro



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe