Bekleyişte sona doğru: Black Mirror'ın 7. sezonuna dair her şey

39 yaşındaki Cristin Milioti, geçen yıl The Penguin'deki başarılı performansıyla çok konuşuldu (Netflix)
39 yaşındaki Cristin Milioti, geçen yıl The Penguin'deki başarılı performansıyla çok konuşuldu (Netflix)
TT

Bekleyişte sona doğru: Black Mirror'ın 7. sezonuna dair her şey

39 yaşındaki Cristin Milioti, geçen yıl The Penguin'deki başarılı performansıyla çok konuşuldu (Netflix)
39 yaşındaki Cristin Milioti, geçen yıl The Penguin'deki başarılı performansıyla çok konuşuldu (Netflix)

Charlie Brooker'ın yarattığı ve kaleme aldığı distopik hiciv antolojisi Black Mirror, yeni çatışmalar ve çarpıcı hikayelerle 7. sezonuna hazırlanıyor.

10 Nisan'da Netflix'te yayına girecek sezonda toplam 6 yepyeni bölüm yer alacak. 

Sezonun en çok konuşulan bölümlerinden biri ise 2017'de büyük ilgi gören bilimkurgu macerası USS Callister'ın devamı niteliğindeki USS Callister: Into Infinity olacak. 

Sezon finali olarak yayınlanacak bölümde, orijinal kadrodan Cristin Milioti, Billy Magnussen ve Jimmi Simpson geri dönecek. 2017'deki USS Callister bölümünde Jesse Plemons, Michaela Coel, Aaron Paul (seslendirme) ve küçük bir rolle Kirsten Dunst yer almıştı.

Merakla beklenen yeni sezonun oyuncu kadrosunda Awkwafina, Milanka Brooks, Peter Capaldi, Emma Corrin, Patsy Ferran, Paul Giamatti, Lewis Gribben, Osy Ikhile, Rashida Jones, Siena Kelly ve Rosy McEwen gibi ünlü isimler yer alıyor. 

İşte 7. sezonun bölümleri ve detayları:

Common People (56 dakika)
Oyuncular: Rashida Jones (Amanda), Chris O'Dowd (Mike), Tracee Ellis Ross (Gaynor)
Yönetmen: Ally Pankiw
Senaryo: Charlie Brooker
Konu: Bir sağlık krizi nedeniyle öğretmen Amanda, yaşam mücadelesi vermeye başlar. Umutsuz eşi Mike, onu hayatta tutmak için son çare olarak ileri teknoloji bir sistem olan Rivermind'a kaydettirir.

Bête Noire (49 dakika)
Oyuncular: Siena Kelly (Maria), Rosy McEwen (Verity), Michael Workéyè (Kae), Ben Bailey Smith (Gabe)
Yönetmen: Toby Haynes
Senaryo: Charlie Brooker
Konu: Şekerleme sektörü dehası Maria, eski okul arkadaşı Verity'nin çalıştığı şirkete katılmasından rahatsız olur. Çünkü Verity'de sadece Maria'nın fark edebildiği tuhaf bir şey vardır...

Hotel Reverie (1 saat 16 dakika)
Oyuncular: Issa Rae (Brandy), Emma Corrin (Dorothy), Awkwafina (Kimmy), Harriet Walter (Judith Keyworth)
Yönetmen: Haolu Wang
Senaryo: Charlie Brooker
Konu: Klasik bir Britanya filminin yüksek teknolojili, aşırı sürükleyici bir yeniden çevrimi, Hollywood yıldızı Brandy Friday'i bambaşka bir boyuta sürükler. Eve dönebilmek için senaryoya sadık kalması gerekmektedir.

Plaything (45 dakika)
Oyuncular: Peter Capaldi (Cameron Walker 2034), Lewis Gribben (Cameron Walker 1994), Will Poulter (Colin Ritman), Asim Chaudhry (Mohan Thakur)
Yönetmen: David Slade
Senaryo: Charlie Brooker
Konu: Yakın gelecekte Londra'da, sıradışı bir cinayet zanlısı, 1990'lardan kalma tuhaf bir video oyunuyla ilişkilendirilir. Oyunda, sevimli ama sürekli evrim geçiren yapay yaşam formları bulunmaktadır.

Eulogy (46 dakika)
Oyuncular: Paul Giamatti (Phillip), Patsy Ferran (The Guide)
Yönetmen: Chris Barrett & Luke Taylor
Senaryo: Charlie Brooker & Ella Road
Konu: Toplumdan izole bir adam, kullanıcılarına eski fotoğrafların içine gerçekten adım atma imkanı tanıyan devrim niteliğinde bir sistemle tanışır. Ancak bu teknoloji, beklenmedik duyguların su yüzüne çıkmasına neden olacaktır.

USS Callister: Into Infinity (1 saat 28 dakika)
Oyuncular: Cristin Milioti (Nanette Cole), Jimmi Simpson (James Walton), Billy Magnussen (Karl Plowman)
Yönetmen: Toby Haynes
Senaryo: Charlie Brooker, Bisha K. Ali, William Bridges, Bekka Bowling
Konu: Robert Daly artık hayatta değildir ancak USS Callister'ın Kaptan Nanette Cole'un önderliğindeki mürettebatı, sonsuz bir sanal evrende mahsur kalmıştır. 30 milyon oyuncunun yer aldığı bu dünyada hayatta kalmak için savaşmaları gerekmektedir.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, IndieWire



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety