Gene Hackman ve eşi, mahremiyetleri için "dehşete kapılmıştı"

Betsy Arakawa ve Gene Hackman, 2003'teki Altın Küre Ödülleri'ne katılmıştı (AP/Mark J. Terrill/Arşiv)
Betsy Arakawa ve Gene Hackman, 2003'teki Altın Küre Ödülleri'ne katılmıştı (AP/Mark J. Terrill/Arşiv)
TT

Gene Hackman ve eşi, mahremiyetleri için "dehşete kapılmıştı"

Betsy Arakawa ve Gene Hackman, 2003'teki Altın Küre Ödülleri'ne katılmıştı (AP/Mark J. Terrill/Arşiv)
Betsy Arakawa ve Gene Hackman, 2003'teki Altın Küre Ödülleri'ne katılmıştı (AP/Mark J. Terrill/Arşiv)

Gene Hackman'ın uzun süredir halkla ilişkiler sorumlusu olan Susan Madore, Oscar ödüllü yıldız ve eşi Betsy Arakawa'nın hayatlarının sonuna doğru mahremiyetlerini korumak için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.

Hackman'la 27 yıl çalışan The Gutman Associates yöneticisi, çiftin ölümleriyle ilgili soruşturma sırasında çekilen fotoğraf ve videoların kamuoyuna açıklanıp açıklanmayacağını belirlemek üzere New Mexico'nun Santa Fe kentinde yapılan bir duruşmada konuştu.

Santa Fe Yargıcı Matthew Wilson nihayetinde, çiftin cesetlerinin görüntüsünün izlenememesi koşuluyla, sansürlenmiş polis kamerası görüntülerinin ve diğer belgelerin yayımlanmasına karar verdi.

Rolling Stone'un haberine göre duruşma sırasında Madore, Hackman'ın bir keresinde bisiklet sürebileceği bir yer istediği için çöplüğün yanında bir arsa satın aldığını anlattı.

Madore, "Kimse onu takip etmeden ya da gözlemlemeden bisiklet sürme mahremiyetine sahip olmak istiyordu" dedi.

Halkla ilişkiler uzmanı, Arakawa'nın emlak alımından sonra kendisini aradığını çünkü "biri arayıp Hackman'ın neden çöplükte yaşadığını sorarsa haberdar olmasını istediğini" de sözlerine ekledi.

Madore, ölümünden önceki aylarda CBS'in Hackman'la röportaj yapmak istediğini ancak aktörün bunu geri çevirdiğini belirterek sözlerini sürdürdü.

Yayın kuruluşu daha sonra yine de haberi yapabileceklerini belirtmiş. "Gene ve Betsy'ye söylediğimde dehşete kapıldılar" diyen Madore, CBS'ten haberin peşini bırakmasını istediğini ve nihayetinde bunu yaptıklarını sözlerine ekledi.

Halkla ilişkiler sorumlusu, Hackman'ın üç yetişkin çocuğu Christopher Hackman, Elizabeth Hackman ve Leslie Allen'la Arakawa'nın annesi Yoshie Feaster'ı desteklemek için konuşuyordu ve bu isimler, polis memurlarının çiftin evinde çektiği videonun yayımlanmaması gerektiğini savunuyordu.

People'ın elde ettiği mahkeme belgelerine göre Feaster şöyle dedi:

Bu mahkemenin huzur içinde yas tutma hakkıma saygı duymasını ve kızımın evinin, cesedinin, kocasının cesedinin ve köpeklerinin cesedinin görüntülerini görmekten kaçınmanın anayasal bir hak olduğuna karar vermesini talep etmek için tevazu içinde bu mahkemenin huzuruna çıkıyorum.

"Kızımın ölümünün kamuya açık bir şekilde gösterilmesi hiçbir ebeveynin yaşamak zorunda kalmaması gereken bir durum" diye ekledi.

Hackman ve Arakawa şubat sonunda evlerinde ölü bulunmuştu.

New Mexico Adli Tıp Kurumu Baştabibi Dr. Heather Jarrell, 7 Mart'ta düzenlediği basın toplantısında çiftin doğal nedenlerle öldüğünü açıklamıştı.

Jarrell, Arakawa'nın ölüm nedeninin, fare ve sıçan gibi kemirgenlerle temas yoluyla bulaşan ve nadir bir hastalık olan hantavirüs olduğunu duyurmuştu.

Diğer yandan Hackman'ın ölümü, Alzheimer hastalığının da katkıda bulunduğu kalp hastalığına bağlanmıştı. Jarrell "Sağlık durumu çok kötüydü. Ciddi bir kalp hastalığı vardı ve sanırım ölümüne yol açan da bu oldu" demişti.

Independent Türkçe



Osmanlı'dan Fransa'ya verilen dikilitaştaki gizemli mesajlar çözüldü

Paris'te yer alan Concorde Meydanı'ndaki dikilitaş (AFP)
Paris'te yer alan Concorde Meydanı'ndaki dikilitaş (AFP)
TT

Osmanlı'dan Fransa'ya verilen dikilitaştaki gizemli mesajlar çözüldü

Paris'te yer alan Concorde Meydanı'ndaki dikilitaş (AFP)
Paris'te yer alan Concorde Meydanı'ndaki dikilitaş (AFP)

Paris'teki ünlü Antik Mısır Dikilitaşı üzerine kazınmış hiyeroglifler, Firavun II. Ramses'i tanrıların emrettiği şekilde öven bir propaganda olabilir.

MÖ 1279'dan MÖ 1213'e kadar Mısır'ı yöneten II. Ramses'in yaptırdığı anlaşılan dikilitaş Luksor'a yerleştirilmişti. Osmanlı İmparatorluğu'ndan bir paşa (Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa -ed.n.) tarafından 1830'da Fransa'ya verilmişti.

Simgesel yapının üzerinde bir dizi gizli yazıt var.

Bu oymalardan bazıları, dikilitaş restorasyon nedeniyle iskeleyle çevriliyken Aralık 2021’de ilk kez fark edildi.

O sırada Mısırbilimci Jean-Guillaume Olette-Pelletier'in, piramidin altın tepesinin yakınındaki en yüksek kısımda yer alan bazı yazıtları kaydetmesine izin verilmişti.

Mısırbilimci henüz hakem denetiminden geçmemiş bir çalışmada, 3 bin 300 yıllık anıtın üzerindeki gizli yazıtların yalnızca belirli koşullar altında Mısırlı soyluların göreceği şekilde tasarlandığını savunuyor.

Olette-Pelletier, dikilitaşın batı yüzünün Nil'e baktığını, bu nedenle de tepeye yakın yazıtların nehirde tekneyle seyahat edenlerin görebileceği bir yerde olduğu öne sürüyor.

Araştırmaya göre yazıtlar, II. Ramses'in "tanrılar tarafından seçildiğini, ilahi bir öze sahip olduğunu ve bu nedenle Mısır'ı yönetmeye hakkı olduğunu" ilan ediyor.

23 metre yüksekliğindeki yapının bu bölümündeki tasvirler, II. Ramses'i tanrı Amon'a adaklar sunarken tasvir ediyor.

Dr. Olette-Pelletier, "Bu mesajlar, yapıyı inşa eden Firavun II. Ramses'in lehine yapılan bir tür propaganda" diyor.

İnsanlar tanrı Amon'un altında bir sunu masası olduğunu fark etmemişti. Bu, hiçbir ögesi eksik olmayan anlamlı bir ifadenin varlığını ortaya koyuyor: kralın tanrı Amon'a verdiği bir sunu.

Mısırbilimci, anıtın etrafında dolaşarak üzerine kazınmış toplam 7 gizli mesajı deşifre ettiğini söylüyor.

sdfrgthy
Turistler Mısır'daki Luksor tapınağını ziyaret ediyor (AFP)

Bulguların, mesajların yalnızca belirli bir açıdan görülebildiği üç boyutlu kriptografi adı verilen bir şifreleme yöntemine daha fazla ışık tuttuğunu belirtiyor.

Dikilitaşta, okuma yönüne göre farklı anlamlar taşıyan iki sıra hiyeroglif yer alıyor.

Dr. Olette-Pelletier örneğin bir oymanın bir yöne doğru okunduğunda II. Ramses'in tahttaki tam adını yazdığını, diğer yöne doğru okunduğundaysa sonsuz yaşama sahip olduğunu bildirdiğini ifade ediyor.

Dr. Olette-Pelletier bulgularının, Égypte Nilotique et Méditerranéenne adlı hakemli dergide yayımlanmayı beklediğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan bazı araştırmacılar, çalışma yayımlanana kadar yazıtların bu şekilde yorumlanmasına dair daha temkinli yaklaşılması gerektiğini belirtiyor.

Dikilitaşın tepesindeki oymaların ve sanatsal tasvirlerin, mesafe nedeniyle Nil'de tekneyle seyahat edenler tarafından görülüp görülemeyeceği araştırılmaya devam ediyor.

Independent Türkçe