Telefonsuz yaşayan ünlüler... Trend diğer insanlara ne zaman yayılacak?

Z kuşağı daha cesur davranıyor ve ‘tuşlu telefonlara’ yöneliyor

Telefonu bırakma trendi ünlülerden Z kuşağına geçiyor. (Reuters)
Telefonu bırakma trendi ünlülerden Z kuşağına geçiyor. (Reuters)
TT

Telefonsuz yaşayan ünlüler... Trend diğer insanlara ne zaman yayılacak?

Telefonu bırakma trendi ünlülerden Z kuşağına geçiyor. (Reuters)
Telefonu bırakma trendi ünlülerden Z kuşağına geçiyor. (Reuters)

Christine Habib

Amerikalı şarkıcı Dolly Parton faks makinesi olmadan yapamıyor ve bugün halen başkalarıyla iletişim kurmak için onu kullanıyor. Arkadaşı Miley Cyrus'a göre Parton neredeyse hiç telefon kullanmıyor.

Meslektaşı Elton John ise cep telefonunu bir kenara bırakmış, iki çocuğuyla iletişim kurmak ya da işlerini kolaylaştırmak için gerektiğinde telefon yerine bir iPad kullanıyor. İngiliz sanatçı, Jimmy Kimmel Live'a verdiği bir röportajda, telefonsuz hayatın harika olduğunu söyledi. John, “Cep telefonlarından nefret ediyorum, çünkü mahremiyeti ortadan kaldırıyorlar. İnsanlar beni dakikada iki kez arasın diye bir cep telefonuna sahip olmaya dayanamazdım” ifadelerini kullandı.

 İngiliz şarkıcı Elton John, cep telefonlarından nefret ettiğini söyledi. (Reuters)  Cep telefonlaİngiliz şarkıcı Elton John, cep telefonlarından nefret ettiğini söyledi. (Reuters)

Cep telefonlarını terk etme trendi, 70 yaş üstü ünlülerle sınırlı kalmayıp gençlere de yayılıyor.

İngiliz şarkıcı Ed Sheeran, 2015 yılında yeni yıl kararlarının bir parçası olarak akıllı telefonundan vazgeçti. Bu kararın temel amacı sosyal medyadan uzaklaşmaktı. Sheeran verdiği bir röportajda, telefonuna olan bağlılığının onu yorduğunu ve sonunda depresyona girdiğini açıkladı. “Ondan kurtulduğumda omuzlarımdan bir yük kalkmış gibi hissettim” diyen Sheeran, her hafta yalnızca e-postalarını takip etmek için birkaç saat bilgisayarının başında oturuyor.

Ed Sheeran on yıl önce cep telefonuyla olan bağını kopardı. (Reuters)Ed Sheeran on yıl önce cep telefonuyla olan bağını kopardı. (Reuters)

Şarkıcı Selena Gomez, aktris Sarah Jessica Parker, şarkıcı Justin Bieber ve yönetmen Christopher Nolan, mutluluğu akıllı telefonsuz bir yaşamda bulan ünlüler ve sanatçılar arasında yer alıyor.

İngiliz gazeteci Simon Cowell da telefonundan ilk vazgeçenler arasında yer aldı. Cowell, 2017 yılında telefonundaki tüm mesajların kendisini yorduğunu, işinden ve genel olarak hayatından çok fazla zaman çaldığını fark etti. Bir Amerikan televizyon programına verdiği röportajda, bir sabah uyandığında telefonunun ekranında 52 okunmamış mesaj gördüğünü ve bunlara cevap vermeyip telefonunu kapatmaya karar verdiğini anlattı: “Bir günlüğüne kapattım, sonra bir ay, sonra üç ay, sonra bir yıl, iki yıl, üç... Bundan çok hoşlandım.”

 İngiliz gazeteci Simon Cowell (Instagram)İngiliz gazeteci Simon Cowell (Instagram)

Sosyal medya haberlerinin çoğu onların etrafında dönerken, birçok ünlü sanal gerçeklikten kopmaya karar verdiğinden bu durumun farkında değil.

Telefonlarına ve maillerine cevap veren ve sosyal medya sayfalarını yöneten asistanlar istihdam eden bu ünlüler için bu karar zor bir karar gibi görünmüyor. Peki sıradan insanlar da aynısını yapabilir ve telefonsuz bir hayat yaşayabilir mi?

Akıllı telefonları terk etmek en büyük zorluklardan biri haline geldi. (Reuters) Akıllı telefonları terk etmek en büyük zorluklardan biri haline geldi. (Reuters)

Son üç yılda, unutulmaya yüz tutmuş eski tip cep telefonlarının satışlarında bir artış görüldü. Bunun nedeni Z kuşağının akıllı telefonlardan uzaklaşma eğilimi. Bunun sebebi ünlüler değil; bu kuşak telefonların zararlarına uyanmış gibi görünüyor.

Nokia, çöküşünün ardından eski telefonlarından bazılarını geri getiriyor. Bu, TikTok'ta ‘Eski telefonları geri getirin’ başlıklı bir kampanya başlatan genç neslin isteğiyle oldu.

Nokia, kullanımdan kalkan 3310 modelini yeniden piyasaya sürdü. (Reuters)Nokia, kullanımdan kalkan 3310 modelini yeniden piyasaya sürdü. (Reuters)

İngiliz araştırma şirketi GWI'ye göre, sosyal medya ve dolayısıyla akıllı telefon kullanımının en düşük olduğu yaş grubu 1995-2012 yılları arasında doğanlar. Onları Y kuşağı (1980-1994) takip ediyor.

Bu iki kuşak ya da onların büyük bir kısmı, mahremiyetin, hayatlarının ayrıntılarını sosyal medya aracılığıyla başkalarıyla paylaşmaktan daha önemli olduğunu fark etti. Ayrıca ruhsal ve fiziksel sağlık nedenleriyle akıllı telefonlardan uzak durmayı tercih ettiler.

‘Boring Phone’, genç neslin akıllı olmayan telefonlara olan arzusuna yanıt olarak üretildi. (Üretici firma)‘Boring Phone’, genç neslin akıllı olmayan telefonlara olan arzusuna yanıt olarak üretildi. (Üretici firma)

‘Boring Phone’, piyasadaki en akılsız (ya da yeni neslin deyimiyle aptal) telefonlardan biri. Birkaç yıl önce, gençlerin ekran bağımlılıklarını kırmalarına yardımcı olacak karmaşık olmayan, eski moda bir telefona duydukları arzuya yanıt olarak piyasaya sürüldü.

Eski telefonların bu yeniden canlanışı, akıllı telefonların yerini alacakları anlamına gelmiyor ya da insanları eskiyi yeniyle değiştirmeye ikna etmiyor, ancak bu uyanışta açık bir bilgelik var. Ne kadar eğlenceli, kullanışlı ve pratik olursa olsun, akıllı telefonlarla olan ilişki risklerle dolu. Bunlardan ilki boyun ve sırt ağrısı, uyku bozuklukları, gözler ve sinir sistemi üzerindeki olumsuz etkiler gibi fiziksel riskler. Bunların yanı sıra anksiyete, stres ve sosyal izolasyon gibi psikolojik riskler de söz konusu.

İnsanlar yavaş yavaş telefonsuz yaşamaya karar veren ünlüleri mi örnek alacaklar, yoksa zamanla telefonsuz yaşamak daha da imkânsız hale mi gelecek?



The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
TT

The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)

The Walking Dead serisinin yıldızı Norman Reedus, yıllardır düşmanlarla mücadeleye alışık bir oyuncu. Ancak yeni John Wick filmi Ballerina'da (From the World of John Wick: Ballerina) bu kez karşısında zombiler değil, suikastçılar ve tarikatlar var.

Reedus filmde, Ana de Armas'ın canlandırdığı Eve karakterinin, babasının ölümünden sorumlu grubu ararken karşılaştığı gizemli Daniel'ı oynuyor. 

Daniel da tehlikeli bir görev üstlenmiş durumda: Küçük kızını her ne pahasına olursa olsun korumak. Film ilerledikçe Daniel'ın geçmişi, hikayedeki yeri ve kaçmaya çalıştığı karanlık hayat biraz daha netleşiyor.

GamesRadar'a konuşan Reedus, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:

Daniel büyük ihtimalle hayatı boyunca suçluluk, cinayet ve sırlarla büyümüş biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki, küçük kızı bu dünyaya adım atmak üzereyken, onu bu hayattan kurtarmak için tüm dünyayla savaşmaya hazır. Ana'nın oynadığı karakterle de benzer bir yanı var. O da herkesle savaşıyor, tıpkı John Wick'te Keanu Reeves'in yaptığı gibi. Eve için intikam ne kadar önemliyse, Daniel için de kızını korumak o kadar önemli. İşte bu noktada ikisinin yolları kesişiyor.

Her ne kadar Ballerina, Daniel'in geçmişine dair bazı ipuçları verse de film sonunda hâlâ cevaplanmamış pek çok soru kalıyor. Peki Reedus, karakterinin seriye geri dönmesi ihtimali hakkında ne düşünüyor?

"Böyle bir şey olmasını gerçekten çok isterim" diyen Reedus ekliyor: 

Onu bu noktaya neyin getirdiğini, nasıl bu hale geldiğini izlemeyi çok isterim. Zaten bir oyuncu için John Wick evreninde olmak başlı başına bir hayal. Bu iş fazla havalı. O yüzden umarım olur. Ben kesinlikle isterim.

Reedus, The Walking Dead ve Ballerina'daki dövüş sahnelerinin birbirinden "tamamen farklı" olduğunu söylüyor. "The Walking Dead'deki dövüş stili çok özensiz" diyen aktör ekliyor: 

Yoğun koreografi içeren, uzun, detaylı dövüş sahneleriyle dolu. Yani etrafınızda aynı anda birden fazla şey yapan çok sayıda aktörle dublör. Onlar sizin zamanlamanıza güveniyor, siz de onlarınkine. Ve etrafınızda duvarlar patlıyor. Çok fazla matematik var. Alışık olduğumdan çok daha farklı bir matematik.

Ballerina, 6 Haziran'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bleeding Cool