Adolescence'ın çok beğenilen bölümündeki detay ne anlama geliyor?

Adolescence'ın üçüncü bölümü, IMDb'de izleyicilerin oylarıyla 10 üzerinden 9,2 puana sahip (Netflix)
Adolescence'ın üçüncü bölümü, IMDb'de izleyicilerin oylarıyla 10 üzerinden 9,2 puana sahip (Netflix)
TT

Adolescence'ın çok beğenilen bölümündeki detay ne anlama geliyor?

Adolescence'ın üçüncü bölümü, IMDb'de izleyicilerin oylarıyla 10 üzerinden 9,2 puana sahip (Netflix)
Adolescence'ın üçüncü bölümü, IMDb'de izleyicilerin oylarıyla 10 üzerinden 9,2 puana sahip (Netflix)

Netflix'in çok konuşulan suç draması Adolescence, Jamie ve işlediği suç etrafında şekillenen sarsıcı anlarla dolu. Ancak dizinin en küçük detaylarının bile beklenmedik anlamlar taşıdığı ortaya çıkıyor. 

Geçen ay yayına giren Adolescence, 13 yaşındaki Jamie'nin sınıf arkadaşını öldürmekle suçlandığı bir mini dizi. Adolescence, kısa sürede izleyicileri internet kültürü, erkeklik algısı ve bunların gençler üzerindeki etkilerine dair rahatsız edici gerçeklerin içine çeken bir fenomene dönüştü. 

Sandviç detayı

Diziyi bu kadar etkileyici yapan unsurlardan biri, büyük titizlikle hazırlanmış olması. Sadece 4 bölümden oluşan dizinin her saniyesi dram ve gerilimle dolu. Her bölümü tek planda çekilen dizide hiçbir şey tesadüfen olmuyor. Diyaloglardan kamera hareketlerine ve küçük detaylara kadar her şey bilinçli olarak derin anlamlar yaratmak için seçilmiş. İzleyicilerin fark etmeyebileceği bu detaylardan biri, Jamie'nin üçüncü bölümde mahkeme psikoloğuyla yaptığı görüşmede yediği peynirli sandviç.

Üçüncü bölümde Jamie, mahkemece atanan psikolog Briony'yle bir değerlendirme görüşmesi yapıyor. Briony odaya ilk girdiğinde Jamie'ye sıcak çikolata ve turşulu peynirli bir sandviç getiriyor. İlk bakışta bu ikramlar, Jamie'nin travmasına geçmeden önce yapılmış iyi niyetli bir jest gibi görünebilir. Ancak Tyla'ya konuşan bir psikoloğa göre bu sandviç, aslında Jamie'nin hoşlanmadığı bir şeye nasıl tepki verdiğini ölçmek için bilinçli bir test olabilir. Bu tepki, Briony'nin Jamie'nin karakteri hakkında fikir edinmesini sağlıyor.

Sonuç olarak Jamie'nin sandviçe verdiği tepki onun karakterine dair çok şey söylüyor. İlk başta Jamie minnettarmış gibi görünür fakat içinde turşu olduğunu fark edince sandviçi reddediyor. Hatta Briony'yi bu tercihinden dolayı alaya alıyor. Bu tavır, Jamie'nin güçsüzlük hissini yansıtıyor. Hapiste olsa da sandviçi reddedip Briony'yi kötü hissettirebiliyor. Açlığı egosuna galip geldiğinde sandviçi yemesiyse bu çatışmayı açıkça gösteriyor.

Jamie'nin masumiyetini mi simgeliyor?

Bir diğer olasılık ise sıcak çikolata ve sandviçin Jamie'nin masumiyetini simgelediği yönünde. Bu tür yiyecekler, genellikle çocukların okul çantasına koyduğu ya da evde teselli için yediği şeyler. Bu çocukluk çağrışımları, Jamie'nin hâlâ yalnızca bir çocuk olduğunu izleyiciye hatırlatıyor. 

Sonuç olarak Adolescence'ı etkileyici kılan, işte bu küçük ama güçlü detaylar. Üçüncü bölüm, bir saatlik görüşme boyunca Jamie'nin zihnine dair ürkütücü gerçekleri gözler önüne seriyor. O, patlamaya hazır bir bomba gibidir ve sandviç bu büyük sahnenin yalnızca küçük bir parçasıdır. 

ScreenRant, Adolescence'ın aldığı övgüleri sonuna kadar hak ettiğini yazarken ekliyor:

Bu gibi düşünülmüş anlar sayesinde Adolescence, mutlaka izlenmesi gereken bir dizi haline geliyor.

Independent Türkçe, Tyla, ScreenRant



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe