Dünyanın en büyük toptancı pazarı, Trump’ın vergilerine karşı ne yapacak?

Yivu, küçük imalat ürünlerinin satıldığı en büyük toptancı pazarı (Reuters)
Yivu, küçük imalat ürünlerinin satıldığı en büyük toptancı pazarı (Reuters)
TT

Dünyanın en büyük toptancı pazarı, Trump’ın vergilerine karşı ne yapacak?

Yivu, küçük imalat ürünlerinin satıldığı en büyük toptancı pazarı (Reuters)
Yivu, küçük imalat ürünlerinin satıldığı en büyük toptancı pazarı (Reuters)

Dünyanın en büyük toptancı pazarı olan Çin'in Yivu kentinde esnaflar, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergileri nedeniyle fiyatları artırmak zorunda kalacağını söylüyor.

Çin’in doğusundaki Cıciang eyaletinde yer alan Yivu Uluslararası Ticaret Şehri, 4 milyon metrekarelik bir alana kurulu ve onbinlerce tedarikçinin küçük imalat ürünlerini sattığı devasa bir pazar. 

2022’de yaklaşık 70 milyar dolar değerinde ürün satılan Yivu’daki esnaflar, ABD ve Çin arasında 2018’den beri süren fakat son aylarda iyice şiddetlenen ticaret savaşına karşı hazırlık yapıyor. 

Yivu’da 30 yıldır çerçeve satan Wang Guiying, dükkanı açtığı ilk dönemden çoğu müşterisinin ABD’de yer aldığını fakat son dönemde alıcılarının Ortadoğu merkezli olduğunu söylüyor. Guardian’ın görüştüğü esnaf, “Artık işler daha da zorlaşıyor. Marjlar çok dar ve minimum kârla çalışıyoruz” diyor. 

Güzellik ürünleri satan Ma Lin de ticaretin çoğunu Ortadoğu ülkeleriyle yaptığını belirtiyor. Esnaf, Trump’ın getirdiği gümrük vergilerinin “Çin ve ABD arasındaki ticarette büyük bir kayba neden olacağını” ifade ediyor.

Yivu’daki satıcılar, ABD'nin özellikle Çin mallarına uyguladığı vergilerden ziyade Trump'ın gümrük vergilerinin yol açtığı küresel ekonomik şoktan endişeleniyor. İki ay önce üniversiteden mezun olan ve Yivu’da parfüm ihracatına başlayan 23 yaşındaki Clementine, ekonomik durumla ilgili “iyimser olmadığını” belirtiyor: 

Sanırım başka seçeneğimiz yok. Bunu kabullenmek zorundayız. Trump ne isterse yapabilir.

Yivu esnaflarından Cheng Şiaoyan da şunları söylüyor:

Diğer ülkelerin de ABD'yi takip edip benzer gümrük vergileri uygulamasından endişe ediyorum. Fiyatlarımızı yükseltmek zorunda kalacağız.

Trump, 2 Nisan’da açıkladığı gümrük vergileriyle piyasaları altüst etti. İlk etapta ABD’nin Çin’e uyguladığı toplam vergi oranı yüzde 54’e çıkmıştı. Bunun ardından Çin yüzde 34 oranında misilleme vergi getirmiş, Trump da Çin’e uygulanan vergi oranını tekrar artırarak yüzde 104’e yükseltmişti. 

CNN’in analizinde, bu ticaret savaşından uzun vadede ABD’nin zararlı çıkabileceği değerlendirmesi paylaşılıyor. Pekin yönetiminin yıllardır böyle bir senaryoya hazırlandığı fakat Washington’ın bunu yapmadığı ifade ediliyor. Son birkaç aydır yaşanan sürtüşmelerin ardından, ABD ve Çin arasında Trump’ın ilk döneminde imzalanan ticaret anlaşmasına benzer bir mutabakata varılmasının çok zor olduğu belirtiliyor. 

Trump’ın selefi Joe Biden’ın Ekonomik Kalkınma ve Endüstriyel Strateji eski özel asistanı Alex Jacquez, bu rekabette Amerikalı tüketicilerin büyük zorluk yaşayacağına işaret ediyor: 

Eğer küçük bir işletmeyseniz, özellikle ithalatla uğraşıyorsanız canınız yanacak. Bu durum, gayrisafi yurtiçi hasılayı (GSYH) etkileyecek, bunun da işgücü piyasasına olumsuz yansımaları olacak. Enflasyonist baskıyla karşı karşıya kalınacak.

Independent Türkçe, Guardian, CNN 



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe