Meşhur korku serisinin yaratıcısından Netflix'e yeni dizi

Drama dizisi Animal Kingdom'la tanınan Jake Weary (solda), The Waterfront'ta Cane Buckley rolünde; Supergirl ve Glee'yle bilinen Melissa Benoist (sağda) ise Bree Buckley'yi canlandırıyor (Netflix)
Drama dizisi Animal Kingdom'la tanınan Jake Weary (solda), The Waterfront'ta Cane Buckley rolünde; Supergirl ve Glee'yle bilinen Melissa Benoist (sağda) ise Bree Buckley'yi canlandırıyor (Netflix)
TT

Meşhur korku serisinin yaratıcısından Netflix'e yeni dizi

Drama dizisi Animal Kingdom'la tanınan Jake Weary (solda), The Waterfront'ta Cane Buckley rolünde; Supergirl ve Glee'yle bilinen Melissa Benoist (sağda) ise Bree Buckley'yi canlandırıyor (Netflix)
Drama dizisi Animal Kingdom'la tanınan Jake Weary (solda), The Waterfront'ta Cane Buckley rolünde; Supergirl ve Glee'yle bilinen Melissa Benoist (sağda) ise Bree Buckley'yi canlandırıyor (Netflix)

The Vampire Diaries, The Originals ve Supergirl gibi yapımlarda görev almış yıldızlar ve yaratıcı isimler, Çığlık (Scream) serisinin yazarı Kevin Williamson'ın yeni dizisiyle bir araya geliyor. Netflix, yeni projesi The Waterfront'tan ilk kareleri paylaşırken prömiyer tarihini de duyurdu.

Melissa Benoist, Maria Bello, Holt McCallany ve Jake Weary'nin başrollerini paylaştığı aile draması, 8 bölümlük ilk sezonuyla 19 Haziran'da izleyiciyle buluşacak. The Waterfront, aynı zamanda Williamson'ın hem televizyona hem de Kuzey Carolina'ya dönüşünü simgeliyor.

Emmy ödüllü Ozark'a benzetilen dizinin yardımcı oyuncuları arasında Topher Grace ve Dave Annable gibi isimler de yer alıyor.

İmparatorluk sarsılıyor

Platformun diziye dair paylaştığı resmi özet şöyle:

Buckley ailesi, onlarca yıldır Kuzey Carolina'nın Havenport kasabasına hakimdir; yerel balıkçılık endüstrisinden restoran sahnesine kadar her alanda söz sahibidir. Ancak ailenin balıkçılık imparatorluğu, ailenin reisi Harlan Buckley'nin geçirdiği iki kalp krizinden sonra sarsılmaya başlar.

Yayın devinin merakla beklenen The Waterfront'a dair açıklaması şöyle sürüyor:

Eşi Belle ve oğlu Cane, aile işlerini ayakta tutmak için çabalarken olayların kontrolden çıkmasına ve tehlikeli sulara sürüklenmesine neden olurlar. Bu süreçte Harlan tekrar kontrolü ele almaya karar verir. Öte yandan, bağımlılıktan kurtulmaya çalışan ve oğlunun velayetini kaybeden olan kızları Bree, ailesinin geleceğini tehdit edebilecek karmaşık bir ilişkinin içine sürüklenir.

Nostaljik dönüş

Kuzey Carolina'da geçen ve gerçek olaylardan esinlenen dizi, Kevin Williamson'ın bir zamanlar popüler gençlik dizisi Dawson's Creek'i de çektiği mekanlara nostaljik bir dönüş niteliği taşıyor.

The Waterfront, yayın platformunun geçen yıl New York'ta düzenlediği etkinlikte duyurulmuştu.

Entertainment Weekly, haberinde 2025'in Kevin Williamson için son derece hareketli geçtiğini de hatırlatıyor. 60 yaşındaki sinemacı, yeni dizisinin prömiyerinin yanı sıra yaratıcısı olduğu Çığlık serisine de dönüş yaptı. Williamson, 2026'da vizyona girmesi planlanan Çığlık 7'nin yönetmen koltuğunda oturuyor. Çekimler ocak ayında Atlanta'da başlamıştı.

Independent Türkçe, Deadline, Entertainment Weekly, Show Snob



Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
TT

Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

Tazmanya'da, Avustralya'nın en eski deniz fenerlerinden birinin duvarına gizlenmiş 122 yıllık bir şişe mesajı gün yüzüne çıkarıldı. Keşif, tarihçilerin büyük ilgisini çekti.

Nadir bulunan bu mesaj, bu hafta Tazmanya'daki Bruny Adası'nda yer alan Cape Bruny Deniz Feneri'nin fener odasında, rutin koruma çalışmaları sırasında keşfedildi. Buluntuyu fark eden kişi, uzman ressam Brian Burford'dı.

Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi (PWS), ressamın duvarın paslanmış bölümünde çalışırken "alışılmadık bir şey" fark ettiğini ve daha yakından incelediğinde bunun içinde mektup bulunan cam şişe olduğunu anladığını belirtti.

Şişe, Hobart'a getirildi ve Tazmanya Müzesi ve Sanat Galerisi'nden (TMAG) konservatörler, bitüm kaplı mantarı keserek içindeki hassas içeriği dikkatlice çıkardı.

İçinde, Hobart Denizcilik Kurulu'nun o zamanki Deniz Fenerleri Müfettişi James Robert Meech tarafından kaleme alınmış, 29 Ocak 1903 tarihli, el yazısıyla yazılmış iki sayfalık mektup bulunan bir zarf vardı.

Mektupta, deniz fenerinde yapılan önemli iyileştirmeler, ahşap merdivenin yerine yeni demir spiral merdivenin takılması, yeni beton zemin ve yeni fener odasının yapılması gibi ayrıntılar yer alıyordu.

dfghty
Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulunan şişe (Brian Painter/Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Hizmetleri)

Ayrıca, ışığın yanıp sönme dizisindeki değişiklikler kaydedilmiş. Daha önce 50 saniyelik döngüyle yanıp sönen ışık, üç saniyelik aydınlık ve ardından 19,5 saniyelik karanlık şeklinde değiştirilmiş ve projede yer alan bekçilerin ve işçilerin adları listeleniyor. PWS'ye göre çalışmalar Denizcilik Kurulu'na 2 bin 200 sterline mal olmuş, bu da bugün yaklaşık 474 bin Avustralya dolarına (yaklaşık 12,5 milyon TL) denk geliyor.

PWS Tarihi Miras Müdürü Annita Waghorn, mesajın durumunun olağanüstü olduğunu söyledi.

"Mektup tek parça halinde çıktığında odadaki heyecanı hissedebiliyordunuz" dedi.

Bu mektup bize deniz fenerinde yapılan çalışmalar ve bu çalışmaları üstlenen kişiler hakkında fikir veriyor. Bu bilgiler, Bruny Adası ve Cape Bruny Deniz Feneri'nin zengin tarihine katkıda bulunuyor.

scdfrgt
Cape Bruny deniz fenerindeki şişede yazarın imzaladığı mesajın ikinci sayfası (Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

TMAG konservatörleri, eski kağıdı korumak için nemlendirme işlemi kullanarak gevşetip düzleştirdi. Mektup nihayetinde halka açık olarak sergilenecek ancak yeri henüz doğrulanmadı.

İlk olarak 1838'de faaliyete geçen Cape Bruny Deniz Feneri, 1996'da hizmet dışı bırakılıp yerine yakındaki güneş enerjisiyle çalışan ışık konana kadar 150 yıldan uzun bir süre gemilere Avustralya'nın en tehlikeli sularından bazılarında rehberlik etmişti.

Buluntu, tarihçileri ve PWS yetkililerini şaşırttı çünkü fener odası 1903'te kurulduğundan beri mühürlü duvar alanına kimse erişmemişti.

Yerel medyanın "son yılların en önemli deniz feneri keşiflerinden biri" diye nitelendirdiği mesaj, eyaletin denizcilik geçmişine ışık tutan bir zaman kapsülü niteliğinde.

Independent Türkçe