Ünlü yönetmen "hayallerindeki işi" ölüm tehditleri yüzünden bırakmış

Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)
Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)
TT

Ünlü yönetmen "hayallerindeki işi" ölüm tehditleri yüzünden bırakmış

Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)
Çığlık serisi 7. filmiyle gişede 1 milyar dolar sınırını aşmaya hazırlanıyor (Paramount Pictures)

Christopher Landon, Melissa Barrera'nın Çığlık 7'den (Scream 7) kovulmasının ardından yaşanan kargaşa ve kendisinin projeden ayrılmasına giden süreç hakkında konuştu.

Kasım 2023'te, yapım şirketi Spyglass Media Group, Barrera'yı Gazze savaşında Filistin'e destek veren açıklamaları nedeniyle 7. filmdeki rolünden çıkarmıştı. Bu gelişmenin ardından birçok kişi sosyal medyada yönetmeni hedef almıştı.

Vanity Fair'a konuşan Landon, aldığı tehdit mesajlarından bahsetti.

"'Çocuk öldürmeyi destekliyorsun, çocuklarını bulup öldüreceğim' gibi mesajlar aldım" diyen yönetmen, 5 ve 8 yaşında iki oğlu olduğunu belirtti: 

Çeşitli stüdyoların güvenlik müdürleri ve FBI tehditleri inceledi. Çok saldırganca ve gerçekten korkutucuydu.

"Onu kovan ben değilim"

O dönem yaptığı açıklamada, kararın kendisine ait olmadığını vurgulayan 50 yaşındaki Landon, röportajda da bunu yineleyerek, "Onu ben kovmadım" dedi: 

Birçok insan olayla ilgim olduğunu düşünüyor ama durum böyle değil. Benim kontrolümde değildi.

Hollywood'un nasıl işlediğini bilmeyenlerin doğrudan kendisini suçladığını söyleyen Landon, "Hayranlar, 'Suçlu o adam' diyerek bana yüklendi" ifadelerini kullandı.

Yaklaşık bir ay sonra projeden ayrıldığını açıklayan Landon, Çığlık 7 için, "Hayallerimin işiydi ama kabusa dönüştü" dedi. Yönetmen, Spyglass'ın kendisinden devam etmesini istediğini ancak "nefret söylemlerine ve tehditlere maruz kalmanın" buna değmeyeceğini söyledi.

"Nefret ve istismar mahvetti"

"Bu projeye kendimden hiçbir parça vermek istemedim" diyen Landon ekledi:

Değeceğini düşünmedim. Takdir edildiğim ve saygı gördüğüm başka bir işe zamanımı ayırmak isterim. Yaşadığım nefret ve istismar her şeyi mahvetti, bu projeye devam etme sevgimi kaybettim.

Ölüm Günün Kutlu Olsun (Happy Death Day) ve Sıra Dışı'nın (Freaky) yönetmeni, sözlerine şöyle devam etti:

Tüm bu kaosun ortasında rüya gibi bir işi kaybetmenin yasını tutuyordum. Şoke oldum, üzüldüm, sonra da öfkelendim. Bu efsanenin bir parçası olmak harikaydı, bırakmak gerçekten çok zordu.

Yerine geçen yönetmene destek

Yine de hiçbir kırgınlığı olmadığını belirten yönetmen, projeyi devralan Kevin Williamson'a başarılar diledi:

Kevin muhtemelen harika bir film çekmiştir çünkü bu işi herkesten iyi biliyor. Muhteşem olacak.

Landon'ın yeni filmi Drop: Kabul Et veya Reddet (Drop), geçen hafta vizyona girdi.

Independent Türkçe, Deadline, Variety



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe