Samanyolu'nun komşu galaksisi parçalanıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Samanyolu'nun komşu galaksisi parçalanıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmada galaksimize komşu bir galaksinin parçalanmaka olduğu öne sürüldü. 

Yeni araştırmaya göre bizim galaksimizin komşusu ve nispeten küçük bir galaksi olan Küçük Macellan Bulutu ya da KMB, komşu bir galaksinin kütleçekim gücü tarafından parçalara ayrılıyor gibi görünüyor.

Japonya'daki Nagoya Üniversitesi'nden Kengo Tachihara, "Bu sonucu ilk aldığımızda, analiz yöntemimizde bir hata olabileceğinden şüphelendik" diyor.

Ancak daha yakından incelediğimizde sonuçların tartışmaya kapalı olduğunu gördük ve şaşkına döndük.

KMB'nin en yakın komşularımızdan biri olması, araştırmacıların galaksiyi oluşturan yaklaşık 7 bin büyük kütleli yıldızı yakından takip etmesini sağlıyor. Bu yıldızlar Güneş'ten en az 8 kat daha fazla kütleye sahip ve yalnızca birkaç milyon yıl yaşarlar ve genellikle süpernova patlamasıyla son bulurlar.

Araştırmacılar bu yıldızları izlerken, galaksinin komşusu Büyük Macellan Bulutu ya da BMB tarafından parçalandıklarını fark etti.

Tachihara, "KMB'deki yıldızlar sanki birbirlerinden ayrılıyorlarmış gibi galaksinin her iki tarafında zıt yönlerde hareket ediyorlardı" ifadelerini kullanıyor. 

Bu yıldızlardan bazıları BMB'ye yaklaşırken, diğerleri ondan uzaklaşıyordu; bu da daha büyük galaksinin kütleçekimsel etkisine işaret ediyor. Bu beklenmedik hareket, BMB'nin KMB'yi kütleçekimsel olarak parçalayarak yavaş yavaş yok olmasına yol açtığı hipotezini destekliyor.

Araştırmacılar ayrıca KMB'nin dönüyor gibi görünmediğini de fark etti. Genellikle büyük kütleli genç yıldızlar doğdukları gazla birlikte hareket eder ancak KMB'nin yıldızları bu şekilde hareket ediyor gibi görünmüyor, bu da gazın beklendiği gibi dönmediğine işaret ediyor.

Bu durum sadece KMB'nin değil, aynı zamanda bizimki de dahil diğer galaksilerle girdiği etkileşimin yeni bir şekilde anlaşılmasına yol açabilir.

Daha ileri araştırmalar, erken evrenin koşullarını ve hikayesini daha iyi anlamamıza katkı sunabilir. KMB erken galaksilerle bazı özellikler paylaştığı için kozmosun bugünkünden daha genç olduğu zamanları anlamada fayda sağlıyor.

Tachihara, "İçinde yaşadığımız galaksinin 'kuşbakışı görüntüsünü' elde edemiyoruz" diyor.

Sonuç olarak yıldız hareketlerinin ayrıntılarını bir tek KMB ve BMB galaksilerinde gözlemleyebiliyoruz. Bu araştırma, galaksi boyunca yıldız oluşum sürecini yıldızların hareketiyle bağlantılı şekilde incelememize olanak tanıdığı için önemli.

Çalışma, The Astrophysical Journal Supplement Series'de yayımlanan "Evidence of Galactic Interaction in the Small Magellanic Cloud Probed by Gaia-selected Massive Star Candidates" (Gaia tarafından seçilen büyük kütleli yıldız adayları için gözlenen Küçük Macellan Bulutu'nda galaktik etkileşimin kanıtı) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe



Beynin acı devresi ilk kez laboratuvarda üretildi

Stanford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir beyin devresini bir laboratuvar kabında yeniden oluşturduktan sonra bu devre boyunca ilerleyen elektriksel aktiviteyi gözlemlediler (Stanford Üniversitesi)
Stanford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir beyin devresini bir laboratuvar kabında yeniden oluşturduktan sonra bu devre boyunca ilerleyen elektriksel aktiviteyi gözlemlediler (Stanford Üniversitesi)
TT

Beynin acı devresi ilk kez laboratuvarda üretildi

Stanford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir beyin devresini bir laboratuvar kabında yeniden oluşturduktan sonra bu devre boyunca ilerleyen elektriksel aktiviteyi gözlemlediler (Stanford Üniversitesi)
Stanford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir beyin devresini bir laboratuvar kabında yeniden oluşturduktan sonra bu devre boyunca ilerleyen elektriksel aktiviteyi gözlemlediler (Stanford Üniversitesi)

Bilim insanları acı hissinin iletilmesinden sorumlu beyin devresini ilk kez yeniden oluşturdu.

ABD'deki Stanford Üniversitesi'nden bir ekibin imza attığı bu çığır açıcı gelişme, ağrı bozuklukları için daha iyi tedaviler geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Ağrı yollarının bir petri kabında haritalandırılması, laboratuvar hayvanlarına acı vermeden sinir devreleri üzerinde deneyler ve testler yapılmasına da olanak sağlayabilir.

Stanford Üniversitesi'nde psikiyatri ve davranış bilimleri alanında öğretim üyesi olan ve çalışmayı yöneten Sergiu Pasca, "Artık bu yolu invazif olmayan bir şekilde modelleyebiliriz" diyor.

[Laboratuvarda üretilen devreler] herhangi bir acı 'hissetmiyor'. Nahoş, rahatsız edici acı hissini deneyimlememiz için beynimizdeki diğer merkezlerin daha fazla işlemesi gereken sinir sinyallerini iletiyorlar.

Bilim insanları ilk kez elektriksel aktivite dalgalarının, vücudun derisinden beyne kadar ağrıyı algılamaktan sorumlu tüm sinir yolu boyunca ilerlediğine tanık oldu.

Bunu, ağrı sinyallerini iletirken kullanılan karmaşık yolu taklit eden, laboratuvarda geliştirilmiş insan hücrelerinden yapılan ve "duyusal asambloid" adını verdikleri minyatür bir sistem yaratarak gerçekleştirdiler.

Artık bu asembloidler ağrı kesicilerin test edilmesine, sinir yaralanmalarının incelenmesine ve hatta hastalara kişiselleştirilmiş tedaviler oluşturulmasına fayda sağlama potansiyeline sahip. Ayrıca bazı insanların neden kronik ağrıdan muzdarip olduğunu daha iyi anlama imkanı da sunuyor.

Araştırmada yer almayan ve anesteziyoloji, perioperatif ve ağrı tıbbı bölümünde öğretim üyesi olan Dr. Vivianne Tawfik, "Ağrı muazzam bir sağlık sorunu" diyor.

ABD'de yaklaşık 116 milyon kişi (nüfusun üçte birinden fazlası) bir tür kronik ağrıyla uğraşıyor. Her şeyi denedikten ve elimizde hiçbir şey kalmadıktan sonra kronik ağrı çeken bir hastanın karşısına oturmanın ne kadar üzücü olduğunu anlatamam.

Araştırma, 9 Nisan'da hakemli dergi Nature'da yayımlanan "Human assembloid model of the ascending neural sensory pathway" (Yükselen nöral duyu yolunun insan assembloid modeli) başlıklı çalışmada detaylandırılıyor.

Independent Türkçe