"Bobi Wine" adıyla tanınan popstar Robert Kyagulanyi Ssentamu, Uganda'nın lideri olmak için bir kez daha harekete geçti.
43 yaşındaki Wine, gelecek seneki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayı planladığını Guardian'a verdiği röportajda açıkladı.
Hapse atılan, silahla hedef alınan ve ölüm tehditlerine maruz kalan siyasetçi, 1986'dan beri ülkeyi yöneten 80 yaşındaki Yoweri Museveni'ye karşı harekete geçmekten başka çaresinin olmadığını hissettiğini söylüyor:
Seçimleri General Museveni'ye öylece veremeyiz. Hayatımı riske atmaktan çok müzik yapmak isterdim ama başka seçenek yok. Şu an burada sizinle konuşuyorum ama haftaya hapiste olup olmayacağımı bilmiyorum. Eğer bu yılın sonunda hayatta olur ve hapse atılmazsam yeniden cumhurbaşkanlığına aday olacağım.
Ulusal Birlik Platformu (NUP) adlı partinin lideri, Museveni'nin bir kere daha yarışacağını açıkladığı Ocak 2026'daki seçimlerin kanlı geçmesini beklediğini belirtiyor.
Wine, Uganda nüfusunun yüzde 80'inin 35 yaşın altında olduğuna işaret ederek değişimin gerçekleşeceğine inandığını savunuyor:
Gençler umutlu çünkü ihtimali görüyorlar. Nihayetinde seçim ve kampanyamız için önemli olan şey, insanların iyi niyeti. Özgürlük tanınmadıkça bir hayata sahip olamayacaklarını biliyorlar. Koca ağzımı kapatmadığım için çok fazla umut verdiğimi düşünüyorum. Bu, rejim için büyük bir engel.
Wine, uluslararası gözlemcilerin adilliğine dair soru işaretlerini dile getirdiği 2021 seçimleri öncesinde yaşananlardan daha kötü olaylar beklediğini söylüyor:
Daha da vahşi olacağının sinyallerini halihazırda görüyoruz. Geçen ay bir ara seçim oldu ve parlamenterlerimden biri öldü. Rejim tarafından işkence edildikten sonra öldü. Gazeteciler çok kötü dövüldü ve ABD Büyükelçiliği'nden gelen gözlemciler sahayı terk etmek zorunda kaldı.
Museveni'nın Genelkurmay Başkanı yaptığı 50 yaşındaki oğlu Muhoozi Kainerugaba da Wine'ın düşmanları arasında. Muhalif lider için bir kurşun ayırdığını söyleyerek alenen tehdit savuruyor.
Dünyaya seslenen Wine, "Dünya liderleri baskıdan yana olmayıp yardım ederlerse 2026 bir dönüm noktası olabilir. Ancak şu anda uluslararası toplumun demokrasiden çok diplomasiyle, hak ve özgürlüklerden çok ticaretle ilgilendiğini hissediyorum" diyor.
Independent Türkçe, Guardian, Reuters