Kült filmin yıldızları 40 yıl sonra bir arada

1 milyon dolarlık bütçesine karşılık 51,5 milyon dolar hasılat elde eden Kahvaltı Kulübü, yönetmen John Hughes'un en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor (Universal Pictures)
1 milyon dolarlık bütçesine karşılık 51,5 milyon dolar hasılat elde eden Kahvaltı Kulübü, yönetmen John Hughes'un en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor (Universal Pictures)
TT

Kült filmin yıldızları 40 yıl sonra bir arada

1 milyon dolarlık bütçesine karşılık 51,5 milyon dolar hasılat elde eden Kahvaltı Kulübü, yönetmen John Hughes'un en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor (Universal Pictures)
1 milyon dolarlık bütçesine karşılık 51,5 milyon dolar hasılat elde eden Kahvaltı Kulübü, yönetmen John Hughes'un en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor (Universal Pictures)

1985 yapımı Kahvaltı Kulübü (The Breakfast Club) oyuncuları, 40 yıl sonra yeniden bir araya geldi.

Shermer Lisesi'nin haylaz 5'lisinin cezaya kaldıkları gün tanışmalarının üzerinden tam 40 yıl geçti. Filmin yıldızları seneler sonra cumartesi günü tekrar bir araya geldi.

Unutamadıkları bir deneyim

Molly Ringwald, Emilio Estevez, Judd Nelson, Ally Sheedy ve Anthony Michael Hall, Şikago merkezli popüler kültür fuarı C2E2'de bir panele katılarak John Hughes'un kült filmi Kahvaltı Kulübü hakkında hayranlarla sohbet etti. Panelin moderatörlüğünü gazeteci Josh Horowitz üstlendi.

Filmde havalı öğrenci Claire Standish'i canlandıran Molly Ringwald, "Hep birlikte burada olmak beni çok duygulandırdı" diyerek hislerini dile getirdi. Ardından esprili bir şekilde Emilio Estevez'in panele katılmasına atıfta bulunarak, "Artık kartondan maket kullanmamıza gerek kalmadı. Gerçekten çok etkilendim" dedi.

Estevez ise gülerek, "Bu işi bizzat kendim halletmem gerektiğini hissettim" yanıtını verdi. Ardından buluşmanın, filmin çekildiği şehir olan Şikago'da gerçekleşiyor olmasının özel bir anlam taşıdığını belirtti.

Sohbetin ilerleyen bölümünde Hall ve Ringwald, 1984'te Hughes'un bir başka filmi 16. Doğum Günüm'de (Sixteen Candles) rol aldıkları için Kahvaltı Kulübü'nün seçmelerine katılmadıklarını anlattı.

Hall, "John sadece arayıp 'Gelmeni istiyorum' dedi. Ne bir senaryo verdi ne de bir şey okuttu" dedi. 

Ringwald ise kendi deneyimini şöyle anlattı: 

Aslında John, önce Kahvaltı Kulübü'nü çekmeyi planlıyordu. Ama sonra 16. Doğum Günüm'ü yazdı ve stüdyoya verdi. Onlar da 'Önce bunu yapalım' dedi.

Filmde içine kapanık Allison Reynolds karakterini canlandıran Ally Sheedy ise çekimler sırasında aralarında oluşan bağdan söz etti:

"Bu filmi çekerken gerçekten çok mutluydum. Aramızda büyük bir sevgi vardı... Bilmiyorum dışarıdan anlaşılıyor mu ama birbirimizi gerçekten çok seviyoruz. Adeta bir rüyaydı" diyen Sheedy, filmin yapım sürecinin "neşeli bir deneyim" olduğunu söyledi.

"Stüdyo yöneticileri sizi kapı dışarı eder"

Hayranların sorularını yanıtlayan oyuncular, filmin günümüzde çekilip çekilemeyeceği ya da bu kadar yankı uyandırıp uyandırmayacağı konusunda da görüşlerini dile getirdi. 

62 yaşındaki Estevez şunları söyledi: 

Günümüz filmleri konsept odaklı, karakter odaklı değil. John'un güzelliği de önce karakterlere odaklanmış olması. Artık bütün gün bir kütüphanede tutulan 5 çocuk hakkındaki bir filmi sunmaya çalıştığınızda stüdyo yöneticileri sizi kapı dışarı eder ve 'Canavarlar nerede? Araba kovalamacaları nerede? Büyük efektler nerede?' diye sorar.

Ünlü aktör, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu filmi 1 milyon dolara yaptığımızı hatırlamak da önemli; o zamanlar bu hâlâ çok büyük bir paraydı ama Universal standartlarına göre öyle değildi. Bugün yaptıkları gibi dev bir gişe filmi diye düşünülmüyordu. Dolayısıyla çok fazla risk vardı ama bugünün standartlarına göre bu filmin asla çekilebileceğini sanmıyorum.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, People



Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
TT

Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)

Dünyanın çeşitli yerlerindeki toplumların büyük acılar çekmesine neden olan sömürgeciliğin izleri, beklenmedik yerlerden çıkmayı sürdürüyor. 

Dan Hicks yeni yazdığı Every Monument Will Fall (Her Bir Anıt Devrilecek) adlı kitapta dünyanın en prestijli üniversitelerinden Oxford'daki bir örneğe işaret etti. 

Birleşik Krallık'taki okulda görev yapan akademisyenlerin, onlarca yıl boyunca insan kafatasından yapılmış bir bardak kullandığını ortaya çıkardı. 

Aynı okulda arkeoloji dersleri veren Hicks, 2015'e kadar resmi yemeklerde düzenli kullanılan kadehin, gümüşlerle bezenmiş bir kafatası olduğunu söylüyor. 

İçine konan şarapların sızması üzerine bardak, çikolata servisinde kullanılmaya başlanmış.

Akademisyenler ve misafirler bu durumdan giderek daha fazla rahatsızlık duyunca, kadehin kullanımına son verilmiş.

Dan Hicks, okulun kafatasınının kökenlerini incelemek üzere 2019'da kendisini davet ettiğini Guardian'a anlattı. 

Karbon testiyle kafatasının 225 yaşında olduğunu bulan Hicks, onun büyük ihtimalle Karayipler'den getirildiğini ve köleleştirilmiş bir kadına ait olduğunu belirtiyor. 

Okulun eski öğrencilerinden George Pitt-Rivers, 1946'da bu kupayı Oxford'a armağan etmiş. Bu kadeh, ona da Pitt Rivers Müzesi'ni kuran arkeolog dedesi Augustus Henry Lane Fox Pitt Rivers'tan miras kalmış. 

Kafatasının sahibinin kimliğini tespit edememesini sorunsallaştıran arkeolog, Birleşik Krallık sömürgeciliğinin Cecil Rhodes ve Edward Colston gibi simgelerinin adlarının heykeller ve kurumlarla yaşatıldığını ancak kolonyalizm kurbanlarının tarihten ve hafızalardan silindiğini vurguluyor:

İnsanlıktan çıkarma ve kimliklerin yıkımı da şiddetin bir parçasıydı.

Independent Türkçe, Guardian, Daily Mail