Rekortmen drama gözünü zirveye dikti: Yükseliş sürüyor

İlk oyunculuk denemesinde adından söz ettiren 15 yaşındaki Owen Cooper (solda), şu sıralar Jacob Elordi ve Margot Robbie'yle birlikte Emily Brontë klasiği Uğultulu Tepeler'in (Wuthering Heights) beyazperde uyarlamasını çekiyor (Netflix)
İlk oyunculuk denemesinde adından söz ettiren 15 yaşındaki Owen Cooper (solda), şu sıralar Jacob Elordi ve Margot Robbie'yle birlikte Emily Brontë klasiği Uğultulu Tepeler'in (Wuthering Heights) beyazperde uyarlamasını çekiyor (Netflix)
TT

Rekortmen drama gözünü zirveye dikti: Yükseliş sürüyor

İlk oyunculuk denemesinde adından söz ettiren 15 yaşındaki Owen Cooper (solda), şu sıralar Jacob Elordi ve Margot Robbie'yle birlikte Emily Brontë klasiği Uğultulu Tepeler'in (Wuthering Heights) beyazperde uyarlamasını çekiyor (Netflix)
İlk oyunculuk denemesinde adından söz ettiren 15 yaşındaki Owen Cooper (solda), şu sıralar Jacob Elordi ve Margot Robbie'yle birlikte Emily Brontë klasiği Uğultulu Tepeler'in (Wuthering Heights) beyazperde uyarlamasını çekiyor (Netflix)

Netflix'in en popüler yapımları arasına hızla giren Adolescence, 7-13 Nisan haftasında 9,7 milyon izlenme alarak İngilizce diziler arasında tüm zamanların en çok izlenen üçüncü yapımı oldu. 

Yayımlandığı 5 haftalık süreçte toplamda 124 milyon izlenmeye ulaşan mini dizi, tüm zamanların en popülerleri listesinde Stranger Things'in 4. sezonunun hemen arkasında yer alıyor.

Önünde 58 gün daha var

Ancak Adolescence için henüz her şey bitmiş değil. Platformun bu listeyi her yapım için 91 günlük izlenme verilerine göre oluşturduğu göz önünde bulundurulduğunda, Adolescence'ın önünde halen 58 günü var. Bu süre içinde elde edeceği izlenmeler, diziyi listede daha da yukarı taşıyabilir. 

Mütevazı bir mini dizi olarak başlayan dramanın, Duffer Kardeşler'in imzasını taşıyan dev yapımı geçme ihtimali hâlâ masada.

Buna karşın Adolescence, haftalık izlenme listesinde zirveyi kıl payı kaçırdı. İlk haftasında 9,8 milyon izlenmeye ulaşan Çocuk Influencer'lar: Dijital Çağın Yeni Sömürü Düzeni (Bad Influence: The Dark Side of Kidfluencing) adlı belgesel dizi, Adolescence'ı geride bırakarak listenin birinci sırasına yerleşti.

Yayın devinin ilk medikal drama denemesi Pulse, 8,5 milyon izlenmeyle üçüncü sıradaki yerini korurken iki yıl aradan sonra dönen Black Mirror, 7. sezonuyla 7 milyon izlenmeye ulaştı.

The Residence direniyor

Kayıp Kızlar: Long Island Seri Katili (Gone Girls: The Long Island Serial Killer), 3,8 milyon izlenmeyle 6. sırada yer aldı. Diğer taraftan, animasyon türündeki Devil May Cry 5,1 milyon, Love on the Spectrum ise 3,6 milyon izlenme elde etti.

Shonda Rhimes imzalı The Residence, beklentilerin gerisinde kalsa da listede yer almayı sürdürüyor. Bu hafta 3,1 milyon izlenmeyle 8. sıraya yerleşti.

Film kategorisinde ise Sofia Carson'ın başrolünde yer aldığı Aşk Peşinde Bir Yıl (The Life List), üst üste üçüncü haftasında da zirveyi bırakmadı. Film bu hafta 13 milyon izlenmeye ulaştı.

Independent Türkçe, Deadline, TheWrap



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine