En amansız MMA dövüşçüleri neden Dağıstan’dan çıkıyor?

İbragim İbragimov, son dövüşte rakibi Kenny Mokhonoana'yı yenmişti (PFL)
İbragim İbragimov, son dövüşte rakibi Kenny Mokhonoana'yı yenmişti (PFL)
TT

En amansız MMA dövüşçüleri neden Dağıstan’dan çıkıyor?

İbragim İbragimov, son dövüşte rakibi Kenny Mokhonoana'yı yenmişti (PFL)
İbragim İbragimov, son dövüşte rakibi Kenny Mokhonoana'yı yenmişti (PFL)

Dünyanın en iyi karma dövüş sanatları (MMA) sporcuları, Rusya’ya bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’nden çıkıyor. CNN’in analizinde, Dağıstan’daki zor yaşam koşullarının bunda önemli rol oynadığına dikkat çekiliyor.

İslam Mahaçev ve Habib Nurmagomedov, karma dövüş sanatlarının Dağıstan’dan çıkan usta isimleri arasında. Yeni nesil dövüşçülerin gözdelerinden İbragim İbragimov da şimdiye dek çıktığı 9 maçta namağlup ilerliyor.

20 yaşındaki dövüşçü, CNN’e açıklamasında şunları söylüyor:

Dağıstan'da erkekler gerçekten dövüşçü olmak istiyor. Avrupa'daysa gerçekten dövüşçü olmak isteyen çok fazla adam yok. Onlar dövüşçüymüş gibi davranıyorlar. Hepsi için demiyorum ama yüzde 30 ya da yüzde 50'sinin gerçekten orada olmak istemediğini söyleyebilirim. Sadece Instagram'da görünmek için bu işe giriyorlar.

Nurmagomedov da dahil pek çok Dağıstanlı dövüşçüyle çalışmış ünlü MMA antrenörü Michael Lyubimov, Rus sporcuların ABD'ye geldiğinde zaten deneyimli olduğunu belirtiyor.

MMA antrenörü, Dağıstan’da birçok kişinin "genç yaşta çaresizlikten dövüşmeye başladığını" söylüyor:

Geldikleri yerde kesinlikle hiçbir şey yok. Buraya gelen adamların çoğu 6 yaşından beri dövüşüyor. UFC'ye girdiklerinde, büyük promosyonlar aldıklarında ya da Amerika'ya geldiklerinde, 200'den fazla kez dövüşmüş oluyorlar.

Ayrıca Lyubimov, Dağıstan’daki dövüşçülerin inançlarının da başarılarının önemli bir parçasını oluşturduğunu söylüyor. Çoğu Müslüman olan bu dövüşçülerin içki içmediğini, parti yapmadığını ve vakitlerini dövüş tekniklerini geliştirmeye ayırdığını belirtiyor.

Antrenör, bütün bu unsurların birleşiminin Dağıstanlı MMA sporcularını “amansız dövüşçülere” dönüştürdüğünü ifade ediyor.

Dağıstan’ın komşusu Çeçenistan Özerk Yönetimi’nden İsmail İsrailov da MMA’yla ilgilenme kararının çocukken yaşadığı zorluklarla şekillendiğini söylüyor:

Dağların arasında, hiçliğin ortasında yaşıyoruz. Etrafına bakıyorsun hiçbir şey yok. Elimizde kalan tek şey dövüşmek.

Independent Türkçe, CNN, Yahoo Sports

 



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety