Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe



Donald Trump ünlü çizerin yardım çağrısına kayıtsız kalmadı

1990'larda ünü dünyaya yayılan Scott Adams, iki yıl önce YouTube kanalında sarf ettiği ırkçı ifadelerle tepki çekmişti (Reuters/Arşiv)
1990'larda ünü dünyaya yayılan Scott Adams, iki yıl önce YouTube kanalında sarf ettiği ırkçı ifadelerle tepki çekmişti (Reuters/Arşiv)
TT

Donald Trump ünlü çizerin yardım çağrısına kayıtsız kalmadı

1990'larda ünü dünyaya yayılan Scott Adams, iki yıl önce YouTube kanalında sarf ettiği ırkçı ifadelerle tepki çekmişti (Reuters/Arşiv)
1990'larda ünü dünyaya yayılan Scott Adams, iki yıl önce YouTube kanalında sarf ettiği ırkçı ifadelerle tepki çekmişti (Reuters/Arşiv)

ABD Başkanı Donald Trump, kendisine sosyal medya üstünden seslenerek yardım dileyen ünlü karikatüriste olumlu yanıt verdi. 

Metastatik prostat kanserine yakalanan Scott Adams dün yaptığı paylaşımda FDA'nın yeni onayladığı bir ilaçla tedavisinin sağlanması için Trump'a çağrıda bulundu. 

Sağlık durumunun hızla kötüye gittiğini aktaran 68 yaşındaki Amerikalı, "Bu tedavi, bu gezegende biraz daha fazla kalmak için bana mücadele şansı tanıyacak" dedi. 

Hızlıca cevap veren ABD Başkanı konuyla ilgilendiğini söyledi. 

ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy de sosyal medyada "Başkan yardım etmek istiyor" ifadesini kullandı. 

İsviçre merkezli ilaç şirketi Novartis, Pluvicto adlı ilacın prostat kanserinden muzdarip kişilerde hastalığın ilerleme ve ölüm riskini yüzde 28 düşürdüğünü geçen ay duyurmuştu. 

1989'da okuyucularla buluşan Dilbert, Amerikan gazetelerinde onlarca yıl boyunca yayımlandı. 

Ancak 2023'te Adams'ın YouTube aracılığıyla kitlelerle buluşan ırkçı ifadeleri sonrasında gazeteler Dilbert'ı sayfalarından kaldırdı.

Adams, muhafazakar bir kuruluşun "Pek çok siyah, beyaz olmanın kötü bir şey olduğunu düşünüyor" sonucuna vardığı bir anketi yorumlarken siyah Amerikalıları "nefret grubu" diye tanımlamıştı. 

Beyazların siyahlardan uzak durması gerektiğini öne süren karikatürist, aldığı tepkiler sonrasında medyanın sözlerini bağlamından kopardığını savunmuştu.

Gazetelerin Dilbert'ı yayından kaldırması üzerine Elon Musk karikatüristi savunarak şu ifadeleri kullanmıştı:

Medya ırkçıdır. ABD medyası çok uzun süre beyaz olmayanlara karşı ırkçıydı, şimdi de beyazlara ve Asyalılara karşı ırkçı. Aynı şey Amerika'daki elit üniversiteler ve liselerde de oldu. Belki de ırkçı olmamayı deneyebilirler.

Independent Türkçe, CNN, Reuters


Netflix'in yeni gerilim filmindeki ünlü aktöre övgü yağıyor

Ballad of a Small Player'ın 49 yaşındaki İrlandalı yıldızı Colin Farrell, filmde borçlarını kapatmaya çalışan kumarbaz Lord Doyle karakterini canlandırıyor (Netflix)
Ballad of a Small Player'ın 49 yaşındaki İrlandalı yıldızı Colin Farrell, filmde borçlarını kapatmaya çalışan kumarbaz Lord Doyle karakterini canlandırıyor (Netflix)
TT

Netflix'in yeni gerilim filmindeki ünlü aktöre övgü yağıyor

Ballad of a Small Player'ın 49 yaşındaki İrlandalı yıldızı Colin Farrell, filmde borçlarını kapatmaya çalışan kumarbaz Lord Doyle karakterini canlandırıyor (Netflix)
Ballad of a Small Player'ın 49 yaşındaki İrlandalı yıldızı Colin Farrell, filmde borçlarını kapatmaya çalışan kumarbaz Lord Doyle karakterini canlandırıyor (Netflix)

Netflix'in yeni psikolojik gerilimi Ballad of a Small Player, geçen hafta platforma eklendi ve izleyiciler vakit kaybetmeden sosyal medyada ilk tepkilerini paylaştı. 

Edward Berger'in yönettiği film, Lawrence Osborne'un "başyapıt" diye nitelendirilen 2014 tarihli romanından uyarlandı. Senaryosunu 28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) ve Centilmen (The American) gibi filmlerle tanınan Rowan Joffé kaleme aldı.

Başrolde, The Banshees of Inisherin'le Oscar adaylığı kazanan Colin Farrell yer alıyor. Farrell, Çin'in ünlü kumar merkezi Makao'da günlerini içki ve kumarla geçirip otel borçlarını büyüten profesyonel bir kumarbazı canlandırıyor. 

Alman yönetmenin yeni filmi, Makao'nun neon ışıklarla bezeli sokakları ve gösterişli kumarhanelerinin oluşturduğu büyüleyici görsellikle öne çıkıyor. 

Berger, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Im Westen nichts Neues) ve Konsey (Conclave) gibi başarılı filmleriyle tanınıyor. 

İzleyiciler, filmin hikayesini ve oyunculuklarını "muhteşem" diye nitelendirirken, özellikle Colin Farrell'ın performansına övgüler yağdırdı.

"Kesinlikle izlenmeli"

Bir izleyici X'te, "Bu filmdeki en büyük çekim gücü Colin Farrell'ın inanılmaz performansıydı. Hikaye ilgimi çekti, Makao ise büyüleyiciydi. Genel olarak çok iyi yapılmış bir film" yorumunu yaptı. 

Bir diğeri ise "Bugün izledim. Harika hikaye, nefis oyunculuk, müzikler şahane. Kesinlikle izlenmeli!" diye yazdı.

Bir başka izleyici ise sinematografiyi överken finali zayıf buldu:

Colin harika, sinematografi harika ama sonu biraz daha güçlü olabilirdi. Eminim Berger'in bir sonraki filmi daha da iyi olacak.

Başka bir kullanıcı filmi "gergin ama keyifli bir deneyim" diye tanımlayarak, "Beğendim" ifadesini kullandı.

"Kendi süslemeleri arasında boğuluyor"

Ballad of a Small Player, eleştirmenlerden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar aldı. Görsel açıdan büyüleyici bulunan filmi, bazı eleştirmenler hikaye anlatımında sınıfta bıraktı.

Guardian filme üç yıldız verirken, New York Times "Harika bir hikaye barındırıyor ama kendi süslemeleri arasında boğuluyor" yorumunu yaptı.

Colin Farrell'a filmde Fala Chen, Deanie Ip, Alex Jennings ve Tilda Swinton eşlik ediyor.

Independent Türkçe, HELLO!, New York Times


Top Gun 2'nin yıldızı, hem Marvel hem DC'ye kapıyı kapattı

37 yaşındaki Glen Powell, Ölüme Koşan Adam'da para için acımasız bir hayatta kalma oyununa katılan birini canlandırıyor (Paramount Pictures)
37 yaşındaki Glen Powell, Ölüme Koşan Adam'da para için acımasız bir hayatta kalma oyununa katılan birini canlandırıyor (Paramount Pictures)
TT

Top Gun 2'nin yıldızı, hem Marvel hem DC'ye kapıyı kapattı

37 yaşındaki Glen Powell, Ölüme Koşan Adam'da para için acımasız bir hayatta kalma oyununa katılan birini canlandırıyor (Paramount Pictures)
37 yaşındaki Glen Powell, Ölüme Koşan Adam'da para için acımasız bir hayatta kalma oyununa katılan birini canlandırıyor (Paramount Pictures)

Top Gun: Maverick yıldızı Glen Powell, hayranları onu Marvel ya da DC filmlerinde görmek istese de kendi radarında süper kahraman rollerinin olmadığını söylüyor.

Powell şu sıralar futbol temalı komedi dizisi Chad Powers'ta rol alıyor. Avengers: Doomsday senaristi Michael Waldron'la birlikte yarattıkları yapımda Powell, kariyerinin sonuna yaklaşmış bir futbolcuyu canlandırıyor. Collider'a verdiği röportajda Powell, canlandırdığı karakteri "geceleri maskeyle suçluları döven" bir kahramana benzetti:

Michael Waldron'la birlikte Chad Powers'ı yarattık ve bu hikayeyi bir süper kahraman hikayesi olarak tasarladık. Orada çok güçlü bir Batman/Bruce Wayne dinamiği var. Bir 'süper' versiyonun var ve bir de dünyadan gizleyebildiğin halin.

Powell, çizgi roman kahramanlarından ilham alsa da onlara onlara çok hayran olmadığını söylüyor. Amerikalı oyuncu, "Süper kahraman hikayelerindeki ikili doğayı seviyorum. Gizli kimlik fikrini de seviyorum ama açıkçası peşinde olduğum özel bir süper kahraman yok" diyerek ekledi: 

Süper kahraman hikayelerinde en çok sevdiğim şey, her şeyin başlangıcını ve bir şeyin nasıl inşa edildiğini anlatmaları.

Powell'ın da kendi "köken hikayesi" de azımsanacak gibi değil. Top Gun: Maverick'teki parlayan performansının ardından bu kez, Ölüme Koşan Adam'da (The Running Man) Tom Cruise'un bizzat kendisinden aldığı tüyolarla başrolde. Ancak kostümlü kahramanlar sözkonusu olduğunda, Powell bu dünyanın kendisine pek uygun olmadığını düşünüyor:

Kendimi bir süper kahraman gibi hissetmiyorum. Bir karakter 'süper' hale geldiğinde, o kişiyle aynı duygusal bağı kuramıyorum.

Şimdilik Powell'ı, pelerini değil koşu ayakkabısı giyen bir kahraman rolünde izleyeceğiz. Ölüme Koşan Adam, 21 Kasım'da sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, Collider