Oscar adayı aktörden Dumbledore eleştirilerine yanıt

John Lithgow, 8 dalda Oscar'a aday gösterilen ve En İyi Uyarlama Senaryo dalında heykelciği kazanan Konsey'de Kardinal Tremblay karakterine hayat vermişti (Focus Features)
John Lithgow, 8 dalda Oscar'a aday gösterilen ve En İyi Uyarlama Senaryo dalında heykelciği kazanan Konsey'de Kardinal Tremblay karakterine hayat vermişti (Focus Features)
TT

Oscar adayı aktörden Dumbledore eleştirilerine yanıt

John Lithgow, 8 dalda Oscar'a aday gösterilen ve En İyi Uyarlama Senaryo dalında heykelciği kazanan Konsey'de Kardinal Tremblay karakterine hayat vermişti (Focus Features)
John Lithgow, 8 dalda Oscar'a aday gösterilen ve En İyi Uyarlama Senaryo dalında heykelciği kazanan Konsey'de Kardinal Tremblay karakterine hayat vermişti (Focus Features)

John Lithgow, merakla beklenen Harry Potter dizisinde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun müdürü Albus Dumbledore'u canlandırmak için herkesin ilk tercihi olmayabileceğinin farkında. Ancak usta aktör, hayranları tatmin edecek bir performans sunmaya kararlı.

BBC'de yayımlanan The One Show programına katılan Lithgow, bu efsanevi rolü üstleneceği için "çok heyecanlı" olduğunu ama bir o kadar da "gözünün korktuğunu" dile getirdi. 

Dumbledore karakteri, daha önce Harry Potter filmlerinde Richard Harris'le Michael Gambon ve Fantastik Canavarlar (Fantastic Beasts) serisinde Jude Law tarafından canlandırılmıştı.

"Büyük oyuncu Michael Gambon'un ardından bu rolü üstleniyorum" diyen Lithgow, "Britanyalı değilim ama televizyon dizilerinde Britanyalı karakterleri oynadım. The Crown'da Winston Churchill'i canlandırdım ve gayet de başarılıydım" ifadelerini kullandı.

Oscar adayı Konsey (The Conclave) filmindeki rolüyle gündemdeki oyuncu, Britanyalı olmadığı için bazı çevrelerde tepkiyle karşılandığını da kabul etti:

Bu rol benim için büyük bir onur. Ancak bir Amerikalı'nın Britanya büyücülüğünün simgesini oynaması birçok kişiyi rahatsız etti, bunun farkındayım. Yine de elimden gelenin en iyisini yapacağım.

Uzun süredir adı bu rolle anılan Lithgow, geçen ay yaptığı açıklamada, Harry Potter dizisinin her sezonunun bir romana odaklanacağını hatırlatmıştı. 79 yaşındaki oyuncu, o dönem "serinin ikinci kitabının ortalarına kadar geldiğini" de belirtmişti.

Bu hafta başında HBO, dizinin kadrosunu resmen duyurdu. Buna göre, Hogwarts'ın bekçisi Rubeus Hagrid'i Nick Frost, Profesör Minerva McGonagall'ı Janet McTeer, İksir Profesörü Severus Snape'i Paapa Essiedu, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü Quirinus Quirrell'i Luke Thallon, hademe Argus Filch'i ise Paul Whitehouse canlandıracak.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, BBC, TheWrap



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine