Angelina Jolie'li romantik komedi, 23 yıl sonra yeniden keşfediliyor

Hayatın Hakkını Ver geliştirilme aşamasındayken başrol için Angelina Jolie'den önce Renée Zellweger düşünülmüştü (20th Century Studios)
Hayatın Hakkını Ver geliştirilme aşamasındayken başrol için Angelina Jolie'den önce Renée Zellweger düşünülmüştü (20th Century Studios)
TT

Angelina Jolie'li romantik komedi, 23 yıl sonra yeniden keşfediliyor

Hayatın Hakkını Ver geliştirilme aşamasındayken başrol için Angelina Jolie'den önce Renée Zellweger düşünülmüştü (20th Century Studios)
Hayatın Hakkını Ver geliştirilme aşamasındayken başrol için Angelina Jolie'den önce Renée Zellweger düşünülmüştü (20th Century Studios)

2000'li yılların romantik komedilerini sevenler için sürpriz bir nostalji dalgası başladı. Döneminin gözden kaçmış yapımlarından Hayatın Hakkını Ver (Life Or Something Like It), Netflix'te yeniden izleyiciyle buluşarak dikkatleri üzerine çekti. 

Başrolünde Oscar ödüllü Angelina Jolie'nin yer aldığı film, platformda yayına girmesinin ardından izleyicilerin yüzünü güldürmeyi başardı. Jolie'nin 2002 tarihli filmi, 23 yıl sonra yayın listelerinde üst sıralara tırmanıyor. Platforma 13 Nisan'da eklenen komedi, ABD listesinde en çok izlenen ikinci yapım konumunda.

Gişede çakıldı, eleştirmenler beğenmedi

Filmde Jolie, hırslı televizyon muhabiri Lanie Kerrigan'ı canlandırıyor. IMDb'nin özetine göre hikaye şöyle gelişiyor: 

Muhabir Lanie Kerrigan, bir futbol maçının skoruyla ilgili haberi için evsiz kahin Jack'le röportaj yapar. Ancak Jack, Lanie'ye hayatının anlamsız olduğunu ve birkaç gün içinde sona ereceğini söyler. Bu kehanet, Lanie'nin hayatının akışını değiştirmeye karar vermesine neden olur.

1989 yapımı komedi Bill ve Ted'in Maceraları'yla (Bill and Ted's Excellent Adventure) tanınan Stephen Herek'in yönetmen koltuğunda oturduğu yapım, 2002'de vizyona girmiş ancak ne sinemaseverleri ne de eleştirmenleri memnun etmeyi başaramamıştı. Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 28 onay puanı elde eden film, IMDb kullanıcılarından da 10 üzerinden sadece 5,8 alabilmişti. 

Box Office Mojo verilerine göre 40 milyon dolarlık bütçesine karşılık yalnızca 16,8 milyon dolar hasılat elde eden film, ticari anlamda da büyük bir başarısızlık yaşamıştı.

Yine de zaman, birçok sanat eserine olduğu gibi bu filme de ikinci bir şans tanıdı. Yayın platformları sayesinde yeniden keşfedilen Hayatın Hakkını Ver, bu kez izleyicilerin kalbini kazanmayı başarmışa benziyor.

Google yorumlarında bir kullanıcı film için şunları yazdı: 

Bu filmi çok sevdim! Jolie'nin Satisfaction şarkısını söylediği sahneyi hatırladıkça iki haftadır gülüyorum... HARİKA! Bu filmi daha önce hiç duymamıştım. Ve Ed Burns... Yani, izleyin derim. Bu bir komedi. Bırakın da öyle kalsın.

Filmde Jolie'ye eşlik eden Edward Burns, Pete Scanlon rolüyle seyircinin beğenisini kazanıyor. Jolie'yle arasındaki kimya, izleyiciler tarafından "büyüleyici" diye tanımlanıyor.

"Yüzünüzde bir gülümseme bırakıyor"

IMDb kullanıcılarından biriyse şöyle diyor: 

Bu filmin verdiği mesaj defalarca işlendi. Ama ben bu gibi mesajları seviyorum ve bu filmi de kesinlikle sevdim! Evet, her şey klişe, evet ne olacağını önceden tahmin ediyorsunuz. Ama bu 'iyi hissettiren' bir film. Bittiğinde yüzünüzde bir gülümseme bırakıyor. Angelina Jolie’nin performansını çok beğendim. Yardımcı karakterler de zaman zaman eğlendiriyor. Gününü son gününmüş gibi yaşa mesajını seviyorsanız bu film tam size göre.

IMDb'de bir başka kullanıcıysa şöyle yazıyor: 

Filmin fragmanını izlediğimde keyifli olacağını düşündüm. Angelina Jolie'yi sarışın görmek biraz alışma süreci gerektirdi. Bence esmer kalmalıydı. Hikaye farklıydı ve güzel akıyordu. Oyunculuklar da gayet iyiydi. Hızlı geçen bir buçuk saat. Gerçek bir mesaj aramıyorsanız, izleyin derim.

Bir diğer sinemasever ise film için şu yorumu yaptı: 

İlham verici bir film. Angelina Jolie ve tüm oyuncu kadrosu, sinema tarihinde gözden kaçmış bir cevheri hayata geçirmiş.

Independent Türkçe, Express, Mirror, ScreenRant



Uzmanlara göre annelerin mental yükünü azaltmanın yolları

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlara göre annelerin mental yükünü azaltmanın yolları

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmalar, annelerin ev işlerinden kaynaklanan zihinsel yükün çok büyük bir kısmını üstlendiğini gösteriyor ancak bu yükü hafifletmenin yolları var.

Her aile farklı olsa da araştırmalara göre yemek planlamak, öğretmenlerin adlarını akılda tutmak ve çocukları futbol antrenmanına götürmek gibi görevler çoğunlukla kadınlara düşüyor.

CBS Mornings'in yakın zamandaki bir bölümde atıfta bulunduğu, Aralık 2024'te Journal of Marriage and Family adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, annelerin ev işlerini yürütmenin getirdiği zihinsel yükün yüzde 71'ini üstlendiğini ortaya koydu.

Kurul sertifikalı psikiyatrist Dr. Sue Varma, CBS Mornings'e "Bence bu rakam daha yüksek olmalı" diye konuştu.

Araştırmacılar, annelerin "aile refahıyla ilgili" temel günlük görevlerin çoğunu üstlenirken, babaların "bakım ve finansla ilgili ara sıra ortaya çıkan görevleri" üstlendiğini buldu.

Varma, çiftlerle çalışırken annelerden duyduklarını anlattı.

Kadınlar şöyle diyor: 'Sadece organize etmek, planlamak ve yönetmekle kalmıyorum, aynı zamanda ters gidebilecek her şeyi önceden tahmin ediyorum çünkü bunların sonuçlarıyla bilin bakalım kim uğraşacak. Ben.'

Varma, kadınların "duygusal aşırı yük" de yaşayabileceğini söyledi.

Çoğu durumda, heteroseksüel bir çift olduğunu varsayarsak, çocuk genellikle rahatlamak için annesini ister, çocuk hastalandığında okul annesini arar ve işten kim izin alır? Yani her şey genellikle kadına geri döner.

Peki, annelerin zihinsel yükünü hafifletmek için ne yapılabilir? Her şey eşlerinden başlıyor.

Varma, annelerin zihniyetini şöyle açıkladı:

Sana görevleri delege etmek için bir liste vermek istemiyorum, senin de bu konuşmanın bir parçası olmanı istiyorum. Örneğin okul yılı başladığında, düzenli olarak yapılması gereken şeyler neler?

CBS Mornings'in haberine göre, zihinsel yükü paylaşmak için babalar bu yükü kabul etmeli, ev işlerine başlamalı, düzenli ve açık iletişime katkıda bulunmalı, planlama ve karar verme süreçlerine katılmalı.

Varma, "Bu yüzden [annelerle] iletişim halinde olduğumuzdan emin olmak istiyoruz ve sadece 'Sana nasıl yardımcı olabilirim? Bana yaşadıklarınızı anlatın ve bunu bir ekip olarak nasıl önleyebiliriz?' demek bile bu, benimle birliktesin, benim tarafımdasın hissi veriyor. Kadınlar bana sık sık 'Bir partnerim olduğunu hissetmiyorum' diyor" diye konuştu.

Varma, kadınlara zihinsel yükleri hakkında partnerleriyle iletişim kurmaya dair tavsiyelerde bulundu.

Eşinizden daha fazla yardım isteyecekseniz, ona mutfak lavabosunu fırlatamazsınız.

Psikiyatrist, kadınların eşlerine şöyle demelerini önerdi:

Tüm bunları yaptığında, bana nasıl hissettiğimi sorduğunda, günümün nasıl geçtiğini sorduğunda, oraya gidip kolları sıvadığında ve bulaşıkları yıkadığında, 'Biliyor musun, bugün ben çocukları okuldan alacağım' dediğinde çok mutlu oluyorum.

Independent Türkçe