Popüler dizide ayrılık rüzgarı: Sosyal medyadan duyurdu

31 yaşındaki Fransız aktris Camille Razat, 2015'te Fransız polisiyesi The Disappearance'taki rolüyle meşhur olmuştu (Netflix)
31 yaşındaki Fransız aktris Camille Razat, 2015'te Fransız polisiyesi The Disappearance'taki rolüyle meşhur olmuştu (Netflix)
TT

Popüler dizide ayrılık rüzgarı: Sosyal medyadan duyurdu

31 yaşındaki Fransız aktris Camille Razat, 2015'te Fransız polisiyesi The Disappearance'taki rolüyle meşhur olmuştu (Netflix)
31 yaşındaki Fransız aktris Camille Razat, 2015'te Fransız polisiyesi The Disappearance'taki rolüyle meşhur olmuştu (Netflix)

Netflix'in sevilen komedi dizisi Emily in Paris'te 4 sezon boyunca rol alan Camille Razat, yapımdan ayrıldığını duyurdu. Dizinin asıl oyuncu kadrosundan ayrılan ilk isim olan Razat, veda kararına dair duygusal bir açıklama yaptı.

"Harika bir deneyim"

"İnanılmaz bir yolculuğun ardından Emily in Paris'ten ayrılma kararı aldım" diyen oyuncu, Instagram hesabından paylaştığı kamera arkası fotoğrafları eşliğinde duygularını takipçileriyle paylaştı: 

Bu benim için büyüme, yaratıcılık ve unutulmaz anlarla dolu harika bir deneyim oldu.

Razat, dizide Lily Collins'in oynadığı Emily'nin, Paris'teki ilk arkadaşı Camille'e hayat veriyordu. Camille, aynı zamanda Emily'nin hoşlandığı komşusu Gabriel'in de sevgilisiydi. 

4 sezon boyunca ayrılıklar, barışmalar, bir nişan, sahte bir hamilelik, Emily'yle karmaşık bir arkadaşlığın ardından karakter, 4. sezon finalinde Paris'i terk etmişti.

"Bu karakter benim için çok şey ifade etti ve onun hikayesinin doğal bir şekilde sona erdiğini hissediyorum" diyen Razat, "Yeni ufuklara yelken açmak için doğru an olduğunu düşündüm" ifadelerini kullandı.

Her ne kadar artık dizinin kadrosunda düzenli olarak yer almayacak olsa da Razat, Camille karakterinin gelecekte geri dönebileceğinin sinyalini verdi. 

Emily in Paris'in yaratıcısı Darren Star'a, Netflix'e ve yapımcı MTV Entertainment Studios'a teşekkür eden oyuncu, "Camille her zaman Emily in Paris dünyasının bir parçası olacak ve karaktere yeniden hayat verme ihtimali için bana kapı açık bırakıldı" dedi.

Geçen Eylülde 4. sezonun yayına girmesinin ardından Deadline'a konuşan Darren Star, Alfie ve Camille'in tamamen diziden çıkıp çıkmadığı sorusuna, "Kesin olarak değil. İnsanlar dizilerde bir süre hayatımızdan gider, sonra geri gelir. Bu tamamen ihtimaller dahilinde" yanıtını vermişti.

Arkadaşlarından destek mesajları

Camille Razat'ın veda paylaşımının altına tüm oyuncu arkadaşları destek mesajları yazdı. Lily Collins, "Seni seviyorum kardeşim. Harika bir yolculuktu ve seninle çalışmak büyük bir keyifti. Sen tam bir rock yıldızısın. Seninle gurur duyuyorum" mesajını paylaştı.

Gabriel'i oynayan Lucas Bravo ise Razat'a "kız kardeşim" diye hitap ederken, Luc karakterine hayat veren Bruno Gouery "Seni çok özleyeceğiz" dedi. 

Razat paylaşımında ayrıca, yakın zamanda Netflix için Nero ve Disney+ için The Lost Station Girls adlı iki Fransız dizisinin çekimlerini tamamladığını ve ilk uzun metrajlı filmini geliştirmekte olan kendi yapım şirketini kurduğunu açıkladı.

Açıklamasını ise Emily in Paris ekibine ve izleyicilerine şöyle seslenerek noktaladı:

Diziden ayrılırken yanımda yalnızca sevgi ve bu güzel yolculuk için minnet taşıyorum. Bizi destekleyen tüm ekip arkadaşlarıma ve izleyicilerimize sonsuz teşekkür ederim.

Emily in Paris 5. sezon çekimleri mayısta önce Roma'da, ardından Paris'te başlayacak. Yeni sezonun yıl sonuna doğru izleyiciyle buluşması planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, People



Köpek sahipleri, evcil hayvanlarını insanlara tercih ediyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Köpek sahipleri, evcil hayvanlarını insanlara tercih ediyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bir araştırmaya göre, köpek sahipleri evcil hayvanlarıyla bağlarını insanlarla ilişkilerinin çoğundan daha tatmin edici buluyor ve köpeklerini en iyi arkadaşlık kaynağı olarak görüyor.

Bilim insanları, olumsuz etkileşimlerin olmamasının, insanların köpekleriyle yakınlıklarını bu kadar güçlü hissetmesinin bir nedeni olduğunu söylüyor.

Macaristan'daki Eotvos Lorand Üniversitesi'nden araştırmacılar, 700'den fazla köpek sahibinden köpekleri ve 4 insan partnerleri için 13 ilişki özelliğini derecelendirmesini istedi: Çocukları, romantik partnerleri, en yakın akrabaları ve en iyi arkadaşları.

Araştırmacılar, sahip-köpek ilişkisinin en çok çocuk-ebeveyn ilişkisine benzediğini ancak genel olarak çocuk ve en iyi arkadaş ilişkilerinin bir karışımı olarak yorumlanabileceğini, çocuk ilişkisinin olumlu yönleriyle arkadaşlığın olumsuz yönlerinin eksikliğinin, köpek üzerinde güç sahibi olmakla birleştiğini buldu.

Sahipler, çocukları dışında herhangi bir insan partnerlerine kıyasla köpeklerinden daha fazla memnuniyet duyduklarını bildirdi. Çalışmada, "Köpeklerden, çocukları dışında herhangi bir insan partnerden daha fazla destek aldılar ve en iyi arkadaşları dışında herhangi bir insan partnerle karşılaştırıldığında köpekleriyle daha az olumsuz etkileşim yaşadılar" deniyor.

Araştırmacılar, "Köpek-insan ilişkisi, insan partnerlerde bulunması daha zor olabilecek koşulsuz sevgi gibi özellikler sunarak bazı sahiplerin elde edebileceği en iyi ilişki olabilir" sonucuna vardı.

İnsan-köpek ilişkileri "ağırlıklı olarak arkadaşlık, bakım ve asgari olumsuz etkileşimler yoluyla" destek sağlıyor.

Kıdemli yazar Eniko Kubinyi, "Sonuçlar, köpeklerin sosyal dünyamızda benzersiz bir yere sahip olduğunu vurguluyor. Bir çocuğun duygusal yakınlığını, en iyi arkadaşın rahatlığını ve insan kontrolüyle şekillenen bir ilişkinin öngörülebilirliğini sunuyor. Onlarla bağlarımızın neden genellikle bu kadar derinden tatmin edici olduğunu ortaya koyuyor" dedi.

İnsan ilişkilerinin aksine, köpek sahipleri kararların çoğunu aldıkları için köpekleri üzerinde tam kontrole sahip ve bu da sahiplerin bildirdiği yüksek memnuniyete katkıda bulunuyor.

Çalışma ayrıca, insan ilişkilerinde daha fazla desteğe sahip kişilerin köpek-sahip bağlarının daha güçlü olduğunu ortaya koydu. Bu da köpeklerin insan ilişkilerinin eksikliklerini telafi etmek yerine onları tamamladığını gösteriyor.

Araştırmanın ortak yazarı Dorottya Ujfalussy, "İnsan ilişkileri zayıf kişilerin destek için köpeklerine daha fazla güvenmesini bekliyorduk ancak sonuçlarımız bununla çelişiyor" diyor.

Örneklemimizde, kişiler insan ilişkilerindeki yetersiz desteği köpeklerle telafi ediyor gibi görünmüyordu.

Ancak araştırmacılar, örneklemlerinin, ortalama bir köpek sahibine göre ilişkilerinden daha memnun olma ihtimali yüksek gönüllülerden oluştuğunu söyledi.

Analizde benzer insan-kedi bağları incelenmedi ancak daha önce yapılan bir çalışmada köpeklerin "arkadaşlık, besleyicilik ve güvenilir ittifak" konularında insanlardan daha yüksek puan aldığı, kedilerinse "besleyicilik ve güvenilir ittifak" konularında insanlara rakip olduğu görülmüştü.

Independent Türkçe