Ünlü aktörden Gossip Girl itirafı: "Gerçekten zordu"

Penn Badgley'nin (solda) Dan Humphrey rolündeki performansı hem izleyiciler hem de eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanmış ve dizinin yayımlandığı süre boyunca kendisine 6 Teen Choice Ödülü adaylığı kazandırmıştı (The CW)
Penn Badgley'nin (solda) Dan Humphrey rolündeki performansı hem izleyiciler hem de eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanmış ve dizinin yayımlandığı süre boyunca kendisine 6 Teen Choice Ödülü adaylığı kazandırmıştı (The CW)
TT

Ünlü aktörden Gossip Girl itirafı: "Gerçekten zordu"

Penn Badgley'nin (solda) Dan Humphrey rolündeki performansı hem izleyiciler hem de eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanmış ve dizinin yayımlandığı süre boyunca kendisine 6 Teen Choice Ödülü adaylığı kazandırmıştı (The CW)
Penn Badgley'nin (solda) Dan Humphrey rolündeki performansı hem izleyiciler hem de eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanmış ve dizinin yayımlandığı süre boyunca kendisine 6 Teen Choice Ödülü adaylığı kazandırmıştı (The CW)

Netflix'in final hazırlığındaki popüler dizisi You'nun yıldızı Penn Badgley, kariyerinin erken dönemlerinde yaşadığı zorlukları ve Gossip Girl'deki Dan Humphrey karakteriyle gerçek hayatını birbirinden ayırmak için verdiği mücadeleyi anlattı.

2007-2012'de ekranlara gelen ve geniş bir hayran kitlesi edinen Gossip Girl'de başrol oynayan Badgley, Call Her Daddy podcast'ine konuk oldu. Programın sunucusu Alex Cooper'ın, iş hayatını eve taşımakta zorlanıp zorlanmadığı sorusuna ünlü oyuncu, "Bu gerçekten zordu" yanıtını verdi. Badgley, "Bir film çektiğinizde, onu bir kez yapıp elinizden gelenin en iyisini verir ve sonra yolunuza devam edersiniz. Ama bir dizi çektiğinizde, o karakteri sürekli yaşamak zorundasınız, işin doğası bu" dedi.

20'li yaşlarının başında duygusal olgunluk açısından kendisini karakterinden ayırmakta zorlandığını söyleyen Badgley, "Ben 20, 21, 22 yaşındaydım ve o yaşlarda, kendine değer verme meselesinde karakterle arandaki farkı anlamak kolay olmuyor" diye konuştu: 

İnsanların Dan hakkında düşündükleri, benim hakkımda ne düşündükleri gibi geliyordu.

Alex Cooper, Badgley'nin o dönemde canlandırdığı karakter Dan gibi New York'ta yaşadığına ve dizideki partneri Blake Lively'yle gerçek hayatta da sevgili olduklarına dikkat çekti. Badgley ise, 2000'lerin sonlarında Gossip Girl'ün yayında olduğu dönemde, ünlü kültürünün magazin dünyasının "hızlı manşet" arayışlarıyla beslendiğini hatırlattı. Sürekli özel hayatı hakkında sorularla karşılaştığını söyleyen oyuncu, "Sanki hep kendimi kanıtlamak zorundaymışım gibi geliyordu" dedi.

Badgley, her şeye rağmen o yıllarda "yeterince sağduyulu, zeki ve kendine değer veren biri olduğunu" belirtti ve "Kendimi kaybetmiyordum ama o karakterle arama günlük mesafe koyamamak beni rahatsız ediyordu" ifadelerini kullandı.

38 yaşındaki Badgley'nin başrolde olduğu You'nun final sezonu, bugünden itibaren Netflix'te yayında.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Call Her Daddy



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe